IRMAK, Mustafa Nafiz

(1904-1975)

Güfte yazarı, şair ve bestekâr.

Müellif:

24 Nisan 1904’te İstanbul’da doğdu. Zabtiye Nezâreti mümeyyizlerinden Hüseyin Bey’in oğludur. Aldığı “Çamlıtepe” soyadını sanat hayatında hiç kullanmadı. Mûsiki derslerine küçük yaşlarda başladı. Sultanselimli ûdî Ekrem Bey’den şarkı ve usul, Eyüplü Ali Rıza Bey’den (Şengel) usul, Ortaköy Camii imamı Hâfız Aziz Efendi’den ilâhi, Kocamustafapaşa hatibi Hâfız Sadettin Efendi’den ilâhi ve tevşîh meşketti. Sanâyi-i Nefîse Mektebi’nin resim bölümünden mezun oldu. Ayrıca Muhittin Kozanoğlu ve Ahmed Hâşim’den faydalandı. Hayatı boyunca sürekli bir işi olmadı. 1950’li yıllarda kısa bir süre İstanbul Radyosu’nda arşivdeki güftelerin tashihi işinde çalıştı ve stajyer sanatçılarına edebiyat dersleri verdi. 1960’lı yılların başında İstanbul Belediye Konservatuvarı’nda edebiyat dersleri okuttu. Ömrünün son yıllarını Dârülaceze’de geçiren Mustafa Nafiz 18 Eylül 1975 tarihinde burada vefat etti ve Feriköy Mezarlığı’na defnedildi. Bir ara kaybolan kabri 2005 yılında tesbit edilmiş ve üzerine Türk Mûsikisi Vakfı tarafından bir mezar yaptırılmıştır.

Dönemin meşhur bestekârları arasında zikredilmesine rağmen Mustafa Nafiz’in güfte yazarlığının diğer özelliklerinin önüne geçtiği görülmektedir. Şiirlerinin büyük çoğunluğunu aruzla kaleme almıştır. Sâde bir Türkçe ile yazdığı mısraları dönemin başlıca bestekârları ve özellikle Münir Nurettin Selçuk, Sadettin Kaynak, Selahattin Pınar, Cinuçen Tanrıkorur tarafından bestelenmiştir. Selahattin Pınar 100’ün üzerinde şiirini bestelemiş, Vecdi Bingöl ile Mustafa Nafiz’i “benim şairlerim” diye nitelemiştir. Yahya Kemal’in onun şiirleri için “kıskanılacak kadar başarılı” yorumunu yaptığı söylenir. Şiirlerini Viran Bağ (1951), Körfezdeki Ses (1964, 1970), Neyden Nefesler (1972) adıyla İstanbul’da yayımlamıştır.

Bazı film müzikleri de yapan Mustafa Nafiz bestekârlığa 1931’de, “Sensiz bu sabah bir acı rüyayla uyandım” mısraıyla başlayan sûzinak şarkısıyla başlamış ve eserlerinde belli bir sanat düzeyini muhafaza edebilmiş, bestekârlığında Selahattin Pınar’ın büyük etkisi olmuştur. Yılmaz Öztuna ansiklopedisinde onun kırk dört şarkısının listesini vermiştir. Bunlar arasında, “Kanaryam güzel kuşum” mısraıyla başlayan hicaz, “Gönlüm nice bir senden uzak günler saysın” mısraıyla başlayan hüzzam, “Gülmezse yüzün goncaların kalbi kan ağlar” mısraıyla başlayan karcığar, “Sahilde sabâ rüzgârı ağlarken uyan sen” mısraıyla başlayan sabâ, “Sebep sensin gönülden ihtilâle” mısraıyla başlayan şevkefzâ şarkıları çok sevilen eserlerinden bazılarıdır. Mustafa Nafiz, övülmekten son derece rahatsızlık duyan, dış görünüş bakımından sert ve sinirli izlenimini vermesine rağmen aslında neşeli, esprili, ancak evhamlı ve aşırı titiz yapısıyla tanınan bir İstanbul efendisiydi. Kendisi hayat felsefesini şu mısralarında belirtmiştir: “Tevfîk-i Hudâ kenz-i kanaâtte mekînim / Kārûn gibiyim haşmet-i Dârâ’da gözüm yok / Bir katre hevestir bana dehrin zer ü sîmi / Rûyâda bile gevher-i yektâda gözüm yok.”

BİBLİYOGRAFYA :

Rahmi Kalaycıoğlu, Türk Musikisi Bestekârları Külliyatı Sayı 1: Mustafa Nafiz Irmak, İstanbul 1963; Sadun Kemali Aksüt, 500 Yıllık Türk Musikisi Antolojisi, İstanbul 1967, s. 141-142; Mustafa Rona, 20. Yüzyıl Türk Musikisi, İstanbul 1970, s. 513-515; Özalp, Türk Mûsikîsi Tarihi, II, 299-300; Yılmaz Öztuna, Türk Mûsikîsi: Akademik Klasik Türk San’at Mûsikîsinin Ansiklopedik Sözlüğü, Ankara 2006, I, 370-371; Mehmet Güntekin, İstanbul’un 100 Musikişinası, İstanbul 2010, s. 139-140; Zeki Mehmed Akdağ, “Güfteleriyle Yaşayanlar: Mustafa Nâfiz Irmak (Çamlıtepe)”, Mızrap, sy. 12, İstanbul 1983, s. 10-11.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2016 yılında İstanbul’da basılan (gözden geçirilmiş 2. basım) EK-1. cildinde, 575 numaralı sayfada yer almıştır.