İskoç General Patrik Gordon’un gözüyle ilk Osmanlı-Rus Savaşı: Çehrin Seferleri (1677-1678)

Tez KünyeDurumu
İskoç General Patrik Gordon’un gözüyle ilk Osmanlı-Rus Savaşı: Çehrin Seferleri (1677-1678) / The first Ottoman-Russian Warfare with the view of Scots General Patrick Gordon: The campaigns of Chigirin (1677-1678)
Yazar:İSMAİL TOPALOĞLU
Danışman: DR. ÖĞR. ÜYESİ MUHAMMET ŞEN
Yer Bilgisi: Ege Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Türk Tarihi Ana Bilim Dalı
Konu:Tarih = History
Dizin:
Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
163 s.
Asırlardır süregelen Türk-Rus münasebetlerinin kırılma noktalarından birini teşkil eden 1677-1678 Çehrin Seferleri, Osmanlı Devleti ve Rusya Çarlığı arasında meydana gelen ilk savaş olması hasebiyle son derece önem arz etmektedir. Kozak Atamanı Petro Doroşenko’nun Çehrin Kalesi’ni Rusya Çarlığı’na bağlı kuvvetlere teslim etmesi, Osmanlı Devleti’nin yeni bir sefer düzenlemesine neden oldu. Serdar Şeytan İbrahim Paşa ve Kırım Hanı I. Selim Giray, Çehrin Kalesi’ni Ruslardan geri almak ve Osmanlı Devleti’nin yeni Ataman olarak ilan ettiği Yuri Himelnitski’yi tahta oturtmak için 1677 yılında askeri bir harekât düzenledi. Osmanlı kuvvetleri ilk olarak Çehrin Kalesi’ni yoğun bir baskı altına alsa da; mühimmat eksikliği, umumi taaruzun yapılamaması ve söz konusu kalenin güçlü bir şekilde savunulması gibi nedenlerden dolayı geri çekilmek zorunda kaldı. 1677 tarihli Çehrin Seferi’nden istenilen neticenin alınamaması üzerine Serdar İbrahim Paşa ve Kırım Hanı I. Selim Giray görevlerinden uzaklaştırıldılar. 1677 yılı sonbaharında Ukrayna meselesini çözüme kavuşturmak için Osmanlı devlet adamlarının katıldığı bir toplantı düzenlendi. Buna göre, Çehrin Kalesi’ne büyük bir sefer düzenlenmesi kararı alındı. Yapılması planlanan seferin hazırlıkları, 1677 tarihli Çehrin Seferi’ne nazaran daha titiz bir şekilde yürütüldü. Osmanlı Sadrazamı Merzifonlu Mustafa Paşa ve Kırım Hanı Murad Giray tarafından komuta edilen Türk ordusu 9 Temmuz 1678 tarihinde Çehrin Kalesi önlerine geldi. Bu iki başarılı komutan, Rus ordusunu komuta eden G. G. Romadanovski ve İvan Samueloviç’in kuvvetlerine karşı büyük bir üstünlük kurmayı başardı. Böylece Osmanlı Devleti, 1678 tarihinde Çehrin Kalesi’ni ele geçirerek, Rus-Kozak askerlerinden teşekkül eden çarlık ordusunu, Özü Nehri’nin sol yakasına püskürtmeyi başardı. Savaşın akabinde Rusya Çarlığı ve Osmanlı Devleti arasında 1681 tarihinde Bahçesaray Antlaşması imzalandı. 1677-1678 Çehrin Seferleri, hem Rus kaynaklarında hem de Osmanlı kaynaklarında kendisine geniş bir yer buldu. Bu dönemde Rus ordusu saflarında albay sıfatıyla bulunan İskoç kökenli Patrik Gordon, Çehrin Seferleri boyunca şahit olduğu hâdiseleri ayrıntılı ve tarafsız bir şekilde günlüğüne kaydetti. Biz de onun vermiş olduğu malumatları Osmanlı kaynaklarıyla mukayese ederek, bu alandaki bilgi eksikliğini bir nebze de olsa gidermeye ve Çehrin Seferleri’ni ”ötekinin” gözünden görmeye çalıştık.
The Campaigns of Chigirin dated 1677-1678, which constitute one of the breaking points of the Turkish-Russian relations that have been going on for centuries, are of uttermost significant since it is the first war that took place between the Ottoman Empire and the Russian Tsardom. Cossack Hetman Petro Doroshenko’s handing over the Chigirin Fortress to the Russian Tsardom forces caused the Ottoman Empire to organize a new military expedition. In 1677, Sheitan Ibrahim Pasha and the Crimean Khan I. Selim Giray organized a military operation to retake Chigirin Fortress from the Russians and to put Yuri Himelnitski, who was declared a new hetman by the Ottoman Empire, to the throne. Although the Ottoman forces first put the Chigirin Fortress under intense pressure; Turkish army had to retreat due to the lack of ammunition, the inability to carry out a collective raid and the strong defense of the castle in question. Sheitan Ibrahim Pasha and Crimean Khan I. Selim Giray were dismissed from their duties as the desired result could not be achieved in the Chigirin Campaign of 1677. In the autumn of 1677, a meeting was held with the participation of Ottoman statesmen to resolve the Ukraine issue. Accordingly, it was decided to organize a great military expedition to Chigirin Fortress. The preparations for the planned military expedition were carried out more meticulously compared to the Chigirin Campaign of 1677. The Turkish army, commanded by the Ottoman Grand Vizier Merzifonlu Mustafa Pasha and the Crimean Khan Murad Giray, arrived in front of the Chigirin Fortress on 9 July 1678. These two successful commanders were able to establish a great superiority against the forces of G. G. Romadanovski and Ivan Samuelovich, who commanded the Russian army. Thus, the Ottoman Empire, by capturing the Chigirin Fortress in 1678, succeeded in repelling the Tsardom army, consisting of Russian-Cossack soldiers, to the left bank of the Ozu (Dnieper) River. After the war, the Treaty of Bahçesaray was signed between the Tsardom of Russia and the Ottoman Empire in 1681. The Campaigns of 1677-1678 found a wide place in both Russian historical sources and Ottoman historical sources. Scottish origin Patrick Gordon, who was in the ranks of the Russian army in this period as a colonel, recorded in his diary the events he witnessed during the Chigirin Campaigns in a detailed and impartial way. By comparing the information he gave with the Ottoman sources, we tried to complete the lack of knowledge in this field to some extent and to see Chigirin military expeditions from the eyes of the “other’s”.

Download: Click here