İsmail İlhan. Yeni Çağ’da Kırşehir’de sosyal ve kültürel hayat. Yüksek lisans tezi (2003)

Tez KünyeDurumu
Yeni Çağ’da Kırşehir’de sosyal ve kültürel hayat / The Social and culturel life of Kırşehir in the New Era
Yazar:İSMAİL İLHAN
Danışman: YRD. DOÇ. DR. NİLÜFER BAYATLI
Yer Bilgisi: Trakya Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Tarih Ana Bilim Dalı
Konu:Tarih = History
Dizin:Aile = Family ; Coğrafi özellikler = Geographical properties ; Kırşehir = Kırşehir ; Nüfus = Population ; Osmanlı Dönemi = Ottoman Period ; Sosyoekonomik yapı = Socio-economic structure ; Sosyokültürel yapı = Socio-cultural structure ; Tarihi eserler = Historic buildings ; Yeni Çağ = New Age ; İlim hayatı = Science life
Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2003
134 s.
ÖZET Kırşehir, Anadolu’yu baştan başa kesen eski ve işlek bir cadde üzerinde, Kızılırmak ile Delice Çayının kollan arasında yer alır. İlk çağlardan itibaren yerleşim alanı olarak kullanılan Kırşehir, sırasıyla Etiler, Frigyalılar, Gasgaslar, Yunanlılar, Romalılar, ve Bizanslar’ın eline geçmiştir. 1071 yılındaki Malazgirt zaferinden sonra Anadolu’nun kapıları Türklere yurt olarak açılmasıyla birlikte Orta Asya’dan gelen Türkler için Kırşehir de yerleşim yerleri arasında önemli bir yere sahip olmuştu. Büyük Selçuklular’ın zamanında Türk egemenliği altına giren Kırşehir, Türkiye Selçukluları döneminde ise önemli bir yerleşim merkezi haline geldi. Kültürel ve ekonomik açıdan en parlak dönemlerini bu devirlerde yaşadı. Türkiye Selçukluları döneminde Kırşehir’de vali olan Caca Bey kenti imar etti ve kendi adına yaptırmış olduğu medrese, devrin astronomi dersi verilen üniversitesi ve aynı zamanda rasathanesi idi. Kösedağ savaşından sonra bir ara Moğol egemenliğine giren Kırşehir, daha sonraları Anadolu Beylikleri arasında el değiştirdikten sonra nihayet kesin olarak II. Murat zamanında Osmanlı egemenliği altına girdi. Osmanlı klasik döneminde Karaman Eyaletine bağlı liva olan Kırşehir, daha sonra Ankara Vilayetine bağlı bir sancak olmuş en son cumhuriyetin ilanından sonra müstakil il haline getirilmiştir. Kırşehir, Osmanlı’nın XVH. yüzyıldaki genel gidişatından farklı bir karaktere sahip değildi. Sosyal yaşam Anadolu’daki herhangi bir vilayettekinden farklı değildi. Kadılar, İslâm hukukuna göre karar vermiş, sosyal yaşam da İslam prensipleri paralelinde, örf ve anânelere uygun olarak şekillenmiştir. Türkiye Selçukluları devrindeki Kültürel hareketlilik, özellikle Ahi Evran, Yunus Emre Hacı Bektaş, Aşıkpaşa ve Süleyman Türkmâni gibi ünlü şahsiyetlerin bünyesinde şekillenmiş ve gelişmiştir. Osmanlı klasik döneminde Türkiye Selçukluları devrindeki parlaklığın etkisi az çok görülmüşse de özellikle XVII. yüzyıldan itibaren Osmanlı sosyal kültürel ve ekonomik hayattaki genel gidişata ayak uydurarak iyice durağanlaşmıştır.
ABSTRACT Kırşehir is located between the wings of Kızılırmak and Delice Stream, the city is placed on an old and busy street that cuts the Anatolia entirely, being used as a settlement area from anciant times on, Kırşehir vas sequentially ruled by the Hittites, Phrygians, Gasgages, Greeks, Romans and Byzantines. After the Malazgirt Victory in 1071, Anatolia was opened to the Turks as a Motherland and dominated by the Anatolian Seljuks, İn this period, from economic and culturel point of view. The Governor of Kırşehir Caca Bey, developed the city. The Madrasa, opened with his name was in the form of observatory and university where the anatomy was being taught. Being rulet by Mongols for a while after Kösedağ, Kırşehir dominated by Ottomans in the II. Murat Period at last. Under the Ottoman rule in the classic period Kırşehir was ruled as a Sanjak bound to Karaman Province and later on Ankara city. The city became an independent city after the declaration of republic. Kırşehir had the same character with the general attitudes of the Ottoman Empire in XVII. Century. The social life of the city was not different than the any other Antolian City The Kadies were taking decisions according to the Islamic low and social life was formet in the parallel of Islamic Principles, customs and traditions. Although, the cultural activity in the Anotolian Seljuks, were shaped in the bodies of famous personalities such as Ahi Evran, Yunus Emre, Hacı Bektaş, Aşık Paşa, Ahmet Gülşehri, Mesut Gülşehri, Süleyman Türkmani and Şeyh Edebali, it fell in step to the general attitudes in the XVII. Century under the Ottoman Empire Rule and became stationary.

Download: Click here