Kültürel miras alanlarında soylulaştırma süreçlerine Zukin’in ‘Otantiklik’ kavramsallaştırması ile bir bakış: Diyarbakır/Sur örneği

Tez KünyeDurumu
Kültürel miras alanlarında soylulaştırma süreçlerine Zukin’in ‘Otantiklik’ kavramsallaştırması ile bir bakış: Diyarbakır/Sur örneği / An outlook on the gentrification processes in cultural heritage areas through Zukin’s conceptualization of ‘Authenticity’: The case of Diyarbakır, Sur
Yazar:NAZİRE TÜRKOĞLU ASLAN
Danışman: DR. MELİH ÇOBAN
Yer Bilgisi: Marmara Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Sosyoloji Ana Bilim Dalı / Sosyoloji Bilim Dalı
Konu:Sosyoloji = Sociology
Dizin:
Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
117 s.
Şehirleşme şüphesiz 21.yy’ın en tartışmalı ve problematik olgularından bir tanesidir. Tarih içerisinde her zaman ekonominin ilk ve en etkili değiştirdiği alanlar olan şehirler, günümüzde de bireyin takip etmekte ve alışmakta zorlandığı bir hız içerisinde değişmektedirler. Bu değişimler pek çok farklı başlık altında çeşitlendirilebilir. Ancak küreselleşme ve kapitalist ekonomik kuvvetlerin etkisiyle gerçekleşen bu değişimin en göze çarpan unsuru önceden endüstri merkezleri de olan şehirlerin giderek “de-endüstrialize” edilmesi ve bu alanların yerine hizmet ve kültür endüstrisi unsurlarının yerleşmesidir. Bu düzende, Ruth Glass’ın 1964 yılında dar gelirlilerin yaşadığı, kent içerisindeki köhneleşmekte olan konut alanlarına, daha üst sınıfların yerleşmeye başlaması ve bu alanları kendi gelir imkanları ve hayat tarzları doğrultusunda yeniden şekillendirme süreci olarak tanımladığı soylulaştırma (gentrification), kentleşmenin ortaya çıkardığı önemli bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkiye’de diğer kentlerde de örnekleri olduğu gibi, Diyarbakır ili de bu süreçlerin izlenebildiği alanlardan biridir. Kentin özellikle 2000li yıllar boyunca çeşitli kentsel dönüşüm projeleri yoluyla değişim gösterdiği söylenebilir. Diyarbakır’daki bu değişim süreci çeşitli araştırmacılar tarafından da dile getirilmiştir. Örneğin Erbay’a göre, “Diyarbakır kent merkezinde 2000’li yıllar boyunca süregelen kentsel büyüme sürecinin, yakın geçmişteki hızlı göç sürecinde plansız ve denetimsiz oluşan, görece alt gelir grubunun yoğunlaştığı eski kentsel alan olarak Sur- Fiskaya -Bağlar-Şehitlik semtleri ile, ticarî ve konutsal mimarî ile günlük yaşayış ve tüketim bakımlarından görece lüksün dikkat çekici boyutlarına ulaşan, böylece yeni-orta sınıflaşmanın taleplerini simgeleyen yeni konutsal alanın inşasını kapsayan Kayapınar semti arasında gerçekleşen, sosyo-ekonomik farklılaşmanın mekânsal temsillerini içeren bir yapısal dönüşüm ürettiği gözlenmektedir.” (Erbay, 2019). Erbay’ın da dikkat çektiği kentin değişimi ile mekanlar arasındaki bu sosyo-ekonomik farklılaşma durumu, bazı semtlerde semtin doğrudan sosyal değişimini getirmektedir. Diğer bir deyişle bazı semtlerin soylulaştırılarak eski görece alt gelir grubunun meskeni olmaktan çıkıp yeni orta sınıfın taleplerini karşılamaya yönelik olarak yeniden yapılandırıldığı görülmektedir. Bu semtlerden biri, kentsel dönüşüm uygulamaları ile tarihi ve turistik bir mekân olarak yeniden yapılandırılan Diyarbakır’ın Sur ilçesidir. Diyarbakır Sur’da semtteki dönüşüme bakıldığında, süreçten önce Sur ilçesi kentin görece alt gelir grubunun yoğunlaştığı semtlerden ve yukarda bahsi geçen yakın geçmişteki göçlerle gecekondulaşan alanlardan biridir. Semtin dönüşümü yıllarca çeşitli kentsel dönüşüm projelerinde dile getirilse de uygulamalar 2016 yılında “acele kamulaştırma” kararı sonrası hız kazanmıştır denilebilir. Semtteki dönüşüm süreci, kentteki genel dönüşüm sürecinden farklı olarak ayrıca alanın tarihi bir alan olması sebebiyle de gerçekleşmektedir. Semt, tarihi dokusu; örneğin semtin adını aldığı Diyarbakır Tarihi Surlarının 2015 yılında Dünya Miras Listesine alınması, yine semt sınırlarında olan Hz. Süleyman Türbesi, Meryem Ana Kadim Süryani Kilisesi gibi birçok yapı ile kültürel miras açısından zengin bir semttir. Sur semtindeki kentsel dönüşüm uygulamaları, tarihi alanların restorasyonu olarak temellendirilmiştir. Semtin eski kentsel alan olarak, görece alt gelirli grupların barındığı bir “çöküntü” alanı olması durumundan, 2016 yılındaki kentsel dönüşüm uygulamaları süreci itibarıyla değişmeye başladığı ve semtin tarihi yapılarının çeşitli restorasyon projeleri ile dönüştürüldüğü bir sürece girilmesine paralel olarak, semtin ana caddelerinin de çeşitli butikler, mağazalar ve konsept mekanlar ile turistik olarak yeniden yapılandırıldığı gözlemlenmektedir. Bu durumda semtte bir soylulaştırma sürecinin olduğu ve semtin sosyo-ekonomik yapısında gözlemlenebilen bir sınıfsal değişim olduğu söylenebilir. Çalışmada, Diyarbakır ili Sur ilçesindeki soylulaştırma sürecinin ve buna bağlı olarak semtte yaşanan sınıfsal değişimin çalışılması hedeflenmiştir. Semtin Sur Olaylarında yıkılmayan kısmında, tarihi mekanların restore edilerek el değiştirmesi yoluyla ilerlediği düşünülen soylulaştırma süreci, Zukin’in şehirlerin “tarihi ve mimari yapılarının restorasyonunu” bir yeniden geliştirme stratejisi olarak incelediği ve kültürün “emlak piyasası gelişiminin mekanları olan yerleri çerçevelendirmek ve insanileştirmek” işlevi gördüğünü iddia ettiği sembolik sermaye tartışması ile ele alınmıştır (Zukin, 1995: 17-22). Aynı tartışmada Zukin, her ne kadar kültürel mirastan bahsetmese de kültür ve tarihi yapıların estetiğin bir formu olarak şehirlerin yeniden inşasında işlevselleşmesinden bahsettiği bölüm, günümüz kültürel miras alanlarını akla getirmektedir.Ayrıca, Zukin’in şehirleri yeniden değerlendirme stratejileri olarak kavramsallaştırdığı ‘otantiklik’ kavramıyla soylulaştırılan alanlar üzerine yaptığı tartışma, semtte Sur Olaylarında yıkılmayan kesimindeki dönüşümü anlamak için işlevseldir.(Zukin,2010) Özetlemek gerekirse, semtteki soylulaştırma süreci ve kültürel miras alanlarının korunması politikalarının birbiriyle ilişkisi, Sur semtinin dönüşümünün tarihi değerleri gerekçe gösterilerek ilerlediğinden ve semtin sınırlarında olan kültürel miras listesine de alınmış yapıların semtteki soylulaştırma sürecinden bağımsız olarak düşünülmesinin mümkün olmamasından dolayı önemlidir.Bu sebeple Sur’daki dönüşüm, kültürel miras alanlarında soylulaştırma bağlamında ve Zukin’in bu alanlardaki yeniden değerlendirmeyi de içine alan ‘otantiklik’ tartışması ile ele alınmıştır.Çalışmada, semtteki sınıfsal dönüşüm kendine has dinamikleri ile anlaşılmaya çalışılmıştır.Semtteki soylulaştırma süreci; (a) semt yerlilerinin bu süreçten nasıl etkilendiğine, (b) semtin bir orta sınıf mekânı haline gelme sürecine, (c) semtin soylulaştırıcıları olarak yeni gelenlerinin “sembolik sermayesinin, semtin görünürlüğü ve canlılığını artırmada ve mekânı yeniden düzenlemede nasıl ilişkilendiğine (Zukin, 1995: 23), (d) semtteki bu yeniden düzenlemenin, semtin kültürel miras değerlerinin ve tarihi yapısının sembolik sermaye tartışması bağlamında semtin dönüşüm sürecine nasıl eklemlendiğine,Zukin’in otantiklik kavramsallaştırması ile odaklanılarak çalışılmıştır. Çalışmada Sur’daki dönüşüm, semtin yıkımın olmadığı kesimlerinde, semti otantik olarak yeniden inşa ederek çeşitli turistik hizmet sektörü yapılarına dönüştüren çeşitli yerel girişimciler olarak özetlenebilecek olan kişiler tezin ana örneklemini oluşturmaktadır.Bununla beraber genel semt sakinlerini de kapsayacak bir örneklem oluşturularak,semtteki dönüşümün bütünsel olarak anlaşılması hedeflenmiştir ve tez niteliksel araştırma yöntemleri ile saha çalışmasına dayanarak yazılmıştır.
Urbanization is undoubtedly one of the most controversial and problematic phenomena of the 21st century. Cities, which have always been the first and most effective areas of change in the economy in history, are changing at a speed that the individual has difficulty following and getting used to. These changes can be varied under many different titles. However, the most striking element of this change, which took place with the effect of globalization and capitalist economic forces, is the gradual “de-industrialization” of cities, which were previously industrial centers, and the replacement of these areas by service and culture industry elements. In this order, gentrification, which Ruth Glass defines as the process of reshaping the housing areas in the city in 1964, in which the upper classes started to settle in the dwindling residential areas in the city and reshaping these areas in line with their own income opportunities and lifestyle, we encounter as an important phenomenon brought about by urbanization comes out. As examples in other cities in Turkey, Diyarbakir province is one of the areas of these processes can be observed. It can be said that the city has changed through various urban transformation projects, especially during the 2000s. This process of change in Diyarbakir has also been mentioned by various researchers. For example, according to Erbay, the urban growth process in Diyarbakir city center during the 2000s was unplanned and uncontrolled during the rapid migration process in the recent past, with Sur-Fiskaya-Bağlar-Şehitlik districts as the old urban area where the relatively lower income group lived, and Kayapınar district, which includes the construction of a new residential space, which has reached the remarkable dimensions of luxury in terms of residential architecture and daily life and consumption, thus symbolizing the demands of the new-middle classification, it has been observed that it has produced a structural transformation that includes spatial representations of socio-economic differentiation. (Erbay, 2019) This state of socio-economic differentiation between the places and the change of the city, which Erbay draws attention to, brings the direct social change of the district in some districts. In other words, it is seen that the district was gentrified and restructured in order to meet the demands of the new middle class rather than being the residence of the old relatively lower income group. One of these districts is Diyarbakir’s Sur district, which has been restructured as a historical and touristic place with urban transformation practices. Considering the gentrification process in Diyarbakir Sur, before the process, Sur district is one of the districts where the relatively lower income group of the city lived, and it is one of the areas that have become shantytowns with the recent migrations mentioned above. Although the transformation of the district has been mentioned in various urban transformation projects for years, it can be said that the practices gained speed after the “urgent expropriation” decision in 2016. The transformation process in the district, different from the general transformation process in the city, also takes place due to the fact that the area is a historical area. The district is rich in historical and cultural heritage with many buildings such as the Tomb of Süleyman, the Diyarbakir Historical Walls, and the Virgin Mary Ancient Assyrian Church, which was included in the World Heritage List in 2015. Urban transformation practices in Sur district are based on the restoration of historical areas. In parallel with the fact that the district was a collapsed area where relatively low-income groups lived as an old urban area, it started to change due to the process of urban transformation in 2016 and the historical buildings of the district were transformed with various restoration projects, the main streets of the district were also replaced by various boutiques, shops and It is observed that it has been restructured as a touristic with concept venues. In this case, it can be said that there is a gentrification process in the district and a class change that can be observed in the socio-economic structure of the district. In the study, it is aimed to study the gentrification process in Sur district of Diyarbakır and accordingly the class change experienced in the district. The process of gentrification, which is thought to progress through the restoration of historical sites in the district, will be discussed with the symbolic capital debate. Zukin argues that symbolic capital examines the “restoration of historical and architectural structures” of cities as a redevelopment strategy and that culture functions as “framing and humanizing places that are sites of real estate market development” (Zukin, 1995: 17-22). In the same discussion, although Zukin does not mention cultural heritage, the section in which she mentions the functionalization of cultural and historical structures in the reconstruction of cities as a form of aesthetics recalls the cultural heritage areas of today. In addition, Zukin’s discussion on the areas gentrified with the concept of ‘authenticity’, which he conceptualized as strategies for re-evaluation of cities, is functional to understand the transformation in the part of the district that was not destroyed in the Siege of Sur . Zukin,2010) To summarize, the relationship between the gentrification process in the district and the policies for the protection of cultural heritage sites is important since the transformation of the Sur district proceeds on the grounds of its historical values, and it is not possible to consider the buildings included in the cultural heritage list within the borders of the district independently of the gentrification process in the district. For this reason, the transformation in Sur has been discussed in the context of gentrification in cultural heritage areas and Zukin’s discussion of ‘authenticity’, which also includes re-evaluation in these areas. In the study, the class transformation in the district has been tried to be understood with its unique dynamics. The gentrification process in the neighborhood focuses on (a) how the locals were affected by this process, (b) the process of the district becoming a middle-class space, (c) how the “symbolic capital” of newcomers as gentrifiers of the district relates to increasing the visibility and vitality of the district and reorganizing the space.. (Zukin, 1995: 23), (d) how this reorganization in the district is integrated into the transformation process of the district in the context of the symbolic capital discussion of the cultural heritage values and historical structure of the district. The study was conducted focused on Zukin’s conceptualization of authenticity. In the study, the transformation in Sur constitutes the main sample of the thesis, which can be summarized as various local entrepreneurs who reconstruct the district authentically and transform it into various touristic service sector structures in the parts of the district where there is no demolition. In addition, by creating a sample that will include the general residents of the district, it is aimed to understand the transformation in the district holistically and the thesis has been written based on fieldwork with qualitative research methods.

Download: Click here