LAZ ÖMER EFENDİ

(ö. 1240/1825)

Osmanlı hattatı.

Müellif:

Ömer Vasfi Efendi Trabzon’da doğdu. Bu sebeple Laz Ömer lakabıyla tanınmıştır. Babası Hacı Mustafa Efendi’dir. Önce Hâfız Yûsuf ve ardından Yamakzâde Sâlih efendilerden sülüs-nesih ve rikā‘ yazılarını öğrenip icâzet aldı. Bu sırada kendisine “Vasfî” mahlası verildi. Hâfız Yûsuf’tan aldığı icâzetnâme 1185 (1771) tarihli olduğuna göre (TSMK, Güzel Yazılar, nr. 321/21) sanat hayatının elli dört yıl kadar devam ettiği söylenebilir. 6 Ramazan 1208 (7 Nisan 1794) tarihinde Galatasaray Mektebi’ne “hattât-ı evvel” unvanıyla ve 7 sa‘ akçe yevmiye ile tayin edildi, bu vazifesini ölümüne kadar sürdürdü. Sonraki bir tarihte Enderûn-ı Hümâyun’un hat muallimliğini de üstlendi. Saray teşrifatına göre daha önceki uygulamalarda hoca vasıflı hattatlar, Galatasaray Mektebi’ndeki hat öğretiminden Enderûn-ı Hümâyun’a geçmeyi tercih ederlerdi. Laz Ömer Efendi’ye her iki sarayda da hocalığını devam ettirmesi için istisnaî bir hak tanındığı anlaşılmaktadır. Kendisi Enderûn-ı Hümâyun’da vefatına kadar meşk hocalığında bulundu, dışarıda da birçok talebe yetiştirdi. Ömer Efendi’nin öğreticiliği öne çıkar. Bu sebeple meşk kıtalarına sıkça rastlanır. Hüsn-i hat meşkettiği birçok kişi arasında tesbit edilebilenler şunlardır: Ali Vasfi, Mustafa Şâkir, Hakkâkzâde Mustafa Hilmi, Çömez Mustafa Vâsıf, Mehmed Sâdık, Yahyâ Vehbi, Abdülfettah Efendi, Ayasofyalı Hacı Mehmed, Yûsuf Sevfi, Abdurrahman Tevfik, Ali Şükrü, Ömer Hilmi.

Laz Ömer Efendi, Kasımpaşa Bahriye Kışlası dahilindeki caminin kuşak yazısını, kışla kapılarının ve civardaki Hasan Paşa Çeşmesi’nin kitâbelerini celî sülüsle yazdı. Kendisinin Mustafa Râkım öncesi celî anlayışına bağlı olduğu, hatta Mustafa Râkım’ı da kendi şivesiyle, “O tashihli yazar” diyerek tenkit ettiği bilinmektedir. Ömer Efendi 19 Şâban 1240 (8 Nisan 1825) tarihinde vefat etti ve Karacaahmet Mezarlığı’ndaki İnadiye bölümüne defnedildi. Hayli yaşlı olarak öldüğü, kabir kitâbesindeki “şeyhü’l-hattâtîn” ifadesinden anlaşılan Ömer Vasfi Efendi mushaf, cüz, kıta, murakka‘ şeklinde birçok eser bırakmıştır. Makberesi ve öğrencilerinden Ömer Hilmi Efendi tarafından yazılan kitâbesi 1960’lara kadar yerinde duruyordu. Laz Ömer Efendi, oğlu Osman Şâkir’i de hattat olarak yetiştirip icâzet vermiş, kendisinin ölümüyle Galatasaray Mektebi’nde boşalan hat hocalığına Osman Şâkir Efendi tayin edilmiştir.

BİBLİYOGRAFYA

Habîb, Hat ve Hattâtân, İstanbul 1305, s. 165; Sicill-i Osmânî, III, 598; Fethi İsfendiyaroğlu, Galatasaray Tarihi, İstanbul 1952, I, 480-481; İbnülemin, Son Hattatlar, s. 259-261; Şevket Rado, Türk Hattatları, İstanbul, ts. (Yayın Matbaacılık), s. 195; Talip Mert, II. Mahmud’un Sanat Çevresi (yüksek lisans tezi, 2002), MÜ Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, s. 132-133; M. Uğur Derman, Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi Hat Koleksiyonundan Seçmeler, İstanbul 2002, s. 134-135.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2019 yılında Ankara’da basılan (gözden geçirilmiş 3. basım) EK-2. cildinde, 147-148 numaralı sayfalarda yer almıştır.