MECNÛN

Kays b. el-Mülevvah b. Müzâhim el-Âmirî (ö. 70/690 [?])

Leylâ ve Mecnûn adlı aşk hikâyesindeki erkek kahramanın lakabı.

Müellif:

Adı, kabilesi, nisbesi ve soy kütüğü ile gerçek veya hayalî bir şahıs olduğu konusunda birbiriyle çelişen rivayetler bulunmakla birlikte şiirlerinde geçen bazı ipuçlarından hareketle gerçek bir şahıs olup Emevîler’in ilk zamanlarında yaşadığı, adının Kays b. Mülevvah b. Müzâhim olduğu, Âmir b. Sa‘saa kabilesine mensup bulunduğu yolundaki rivayetler daha sağlam görülmüştür. Régis Blachère ve Charles Pellat gibi şarkiyatçılarla onlara uyan bazı Arap yazarları ise Mecnûn’un hayalî bir şahıs olduğunu ileri sürerler. Gerçekten deli olmayıp bir rivayete göre amcasının kızı Leylâ bint Sa‘d b. Mehdî el-Âmiriyye’ye âşık olarak kara sevdaya tutulduğu için kendisine “Mecnûn” lakabı verilmiş ve aynı lakabı taşıyan başkalarıyla karıştırılmaması için “Mecnûnu Leylâ, Mecnûnu Benî Âmir” olarak da anılmıştır (Leylâ ile Mecnûn arasında geçen aşk hikâyesi için bk. LEYLÂ ve MECNÛN).

Mecnûn’a nisbet edilen şiirler aşk, ayrılık, özlem ve hicran ateşi, elem, umutsuzluk ve göz yaşı selidir. Seçilmiş lafızlarla örülmüş olup açık, anlaşılır ve çoğu kısa manzumeler halindedir. Yüksek bir melodi ve lirizme sahip olmalarından dolayı birçoğu bestelenmiştir. Ancak bunların büyük bir kısmının râvileri tarafından Mecnûn’a nisbet edildiği, gerçekte başka şairlere ait bulunduğu Câhiz, İbn Kuteybe, İbnü’l-Mu‘tez ve Ebü’l-Ferec el-İsfahânî gibi güvenilir ediplerce ifade edilmiştir. Bu şairler arasında başta Mecnûn’un adaşı ve dert arkadaşı Kays b. Zerîh olmak üzere Cemîl b. Ma‘mer, İbrâhim b. Herme, Nusayb b. Rebâh, Muhammed b. Ümeyye ve İbnü’d-Dümeyne görülür (el-Eġānî, II, 11, 54, 58, 73, 83). Ayrıca şairi bilinmeyen veya Leylâ aşkını terennüm eden birçok şiirin de Mecnûn’a nisbet edildiği belirtilir. Mecnûn’un Ebû Bekir el-Vâlibî tarafından derlenen divanında yer alan, Mecnûn ve Leylâ aşkına dair haberlerle birlikte zikredilen şiirler, Mecnûn’un hayatına göre tertip edilmiş ya da Mecnûn’un hayatının bu şiirlere göre düzenlenip şekillendirilmiş olduğu hissini uyandırmaktadır.

Mecnûn’un hayatı, Leylâ aşkıyla ilgili haberleri, şiirlerinin derlenmesi, neşri ve şerhi üzerine birçok çalışma yapılmıştır. Onun şiirlerini kıssa ve haberler eşliğinde ilk derleyen kişi Ebû Bekir el-Vâlibî’dir. Vâlibî’nin eseri Dîvânü Mecnûnı Leylâ, Dîvânü (ḳıṣṣatü) Ḳays b. el-Mülevvah el-ʿÂmirî adlarıyla defalarca basılmıştır (meselâ bk. Bulak 1285; Kahire 1294, 1300, 1306, 1309). Bu divanı Yûsuf Ferhât (Beyrut 1412/1992, şerhle birlikte), Muhammed İbrâhim Selîm (Kahire 1414/1993) ve Şevkiye İnalcık (Mecnûn ve şiirleri üzerine Türkçe bir incelemeyle birlikte, Ankara 1967) neşretmiştir. Mecnûn’un şiirleri, Abdülmüteâl es-Saîdî (Kahire 1960) ve Abdüssettâr Ahmed Ferrâc tarafından değişik kaynaklardan derlenerek şerhedilmiş ve Dîvânü Mecnûnı Leylâ adıyla yayımlanmıştır (Kahire 1958, 1959, 1960).


BİBLİYOGRAFYA

Dîvânü Mecnûnı Leylâ (nşr. Yûsuf Ferhât), Beyrut 1412/1992, tür.yer., ayrıca bk. neşredenin girişi, s. 5-9.

, I, 385; II, 224; IV, 22.

, s. 355-364.

, VII, 356-360.

İbnü’n-Nedîm, el-Fihrist, Kahire 1348, s. 306, 425-426.

Ebü’l-Ferec el-İsfahânî, el-Eġānî (nşr. Abdülemîr Ali Mühennâ – Semîr Câbir), Beyrut 1407/1986, II, 1-88.

Merzübânî, el-Müveşşaḥ (nşr. Ali M. el-Bicâvî), Kahire 1385/1965, s. 207-208.

a.mlf., Muʿcemü’ş-şuʿarâʾ (nşr. F. Krenkow), Kahire 1354, s. 189, 476.

İbnü’l-Mibred, Nüzhetü’l-müsâmir (nşr. Muhammed Altuncî), Beyrut 1414/1994, neşredenin girişi, s. 5-14.

Dâvûd-i Antâkî, Tezyînü’l-esvâḳ, Beyrut 1406/1986, I, 97-128.

, IV, 170-174.

, I, 48; Suppl., I, 81.

, II, 387-394.

J. C. Vadet, L’esprit courtois en orient, Paris 1968, s. 368-380.

Ahmed Şevkī, Mecnûnu Leylâ, Kahire 1977.

Mahmûd Âsî, Mecnûnu Leylâ, Beyrut 1413/1993, s. 15-105.

H. Ritter, “Die Frühgeschichte der erzählung von Macnūn und Lailā in der arabischen Literatur”, , VIII/1 (1955), s. 1-50.

Ahmed Ateş, “Mecnûn”, , VII, 439-440.

Ch. Pellat, “Mad̲j̲nūn Laylā”, , V, 1098-1099.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2003 yılında Ankara’da basılan 28. cildinde, 277-278 numaralı sayfalarda yer almıştır.