MEDYENİYYE

Ebû Medyen Şuayb b. Hüseyin’e (ö. 594/1198) nisbet edilen bir tarikat.

Müellif:

Şuaybiyye olarak da anılan Medyeniyye, Kuzey Afrika’da ortaya çıkan ilk tarikat olup başta Şâzeliyye olmak üzere bu coğrafyada görülen diğer tarikatlar üzerinde etkili olmuştur. Ebû Medyen’in hacca gittiği bir yıl Arafat’ta Abdülkādir-i Geylânî ile görüşüp ondan hırka giymiş olması dolayısıyla (Şattanûfî, s. 106-107) Medyeniyye’yi Kādiriyye’nin bir kolu sayanlar varsa da bu doğru değildir.

Ebû Medyen’in tarikat silsilesi Ebû Saîd el-Endelüsî, Ebû Yaizzâ el-Mağribî, Ebü’l-Fazl Muhammed el-Bağdâdî, Ahmed el-Gazzâlî, Ebû Bekir en-Nessâc, Ebü’l-Kāsım el-Gürgânî, Ebû Osman el-Mağribî, Ebû Ali er-Rûzbârî, Cüneyd-i Bağdâdî, Serî es-Sakatî, Ma‘rûf-i Kerhî, Dâvûd et-Tâî, Habîb el-Acemî, Hasan-ı Basrî yoluyla Hz. Ali’ye ulaşır. Rinn bu silsileden başka üç farklı silsile daha zikreder (Marabout et Khouan, s. 217).

Ebû Medyen’in halifeleri Abdürrâzık el-Cezûlî, Abdürrahîm el-Kınâî, Abdüsselâm b. Meşîş el-Hasenî ve Ebü’l-Haccâc Yûsuf b. Abdürrahîm el-Uksurî vasıtasıyla Kuzey Afrika’ya yayılan Medyeniyye’nin esasları ve tarihî gelişimi konusunda yeterli bilgi bulunmamaktadır. Ancak Ebû Medyen’in tasavvuf anlayışı hakkında kendisinden feyiz alan Muhyiddin İbnü’l-Arabî’nin eserleri ve özellikle el-Fütûḥâtü’l-Mekkiyye bu konuda ilk ve en önemli kaynaktır. el-Fütûḥâtü’l-Mekkiyye’de kendisinden en çok söz edilen şeyh Ebû Medyen’dir. İbnü’l-Arabî, “Günahkârlar nasıl hiç çekinmeden açıkça günah işliyorlarsa siz de öylece açıkça ibadet ediniz. Allah’ın size ihsan ettiği her türlü nimeti üzerinizde açıkça gösteriniz” diyen (Münâvî, I, 667) Ebû Medyen’i “ricâl-i zâhir”den sayar. Cehrî zikrin esas olduğu Medyeniyye’de yemekten sonra iki rek‘at nâfile namaz kılmak tarikatın âdâbındandır. Halvette, “Lâ ilâhe illallāhü vahdehû lâ şerîke leh lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr” cümlesi vird olarak okunur (Muhammed es-Senûsî, s. 61).

Medyeniyye tarikatı Abbâsiyye (kurucusu Ebü’l-Abbas Ahmed b. Muhammed el-Endelüsî, ö. 633/1236), Amûdiyye (kurucusu Ebû Îsâ Saîd b. Îsâ el-Amûdî), Ayderûsiyye (kurucusu Ebû Bekir b. Abdullah el-Ayderûs, ö. 914/1508), Dücâniyye (kurucusu Ahmed ed-Dücânî, ö. 951/1544), Haccâciyye (kurucusu Ebü’l-Haccâc Yûsuf el-Uksurî, ö. 642/1244), Mehdâviyye (kurucusu Abdülazîz b. Ebû Bekir el-Mehdâvî, ö. 621/1224), Meşîşiyye (kurucusu Abdüsselâm b. Meşîş el-Hasenî, ö. 625/1228), Meymûniyye (Havâtıriyye, kurucusu Ali b. Meymûn, ö. 917/1511), Sebtiyye (kurucusu Ahmed b. Ca‘fer es-Sebtî, ö. 601/1205), Tâziyye (kurucusu Ebû Sâlim İbrâhim et-Tâzî) adlı kollara ayrılmıştır. Bunların dışında Şâzeliyye, Ekberiyye, Cebertiyye, Yâfiiyye ve Senûsiyye gibi tarikatlar da Medyeniyye’nin kolları arasında zikredilmektedir. Bursalı Mehmed Tâhir, Şeyh Bedreddin Simâvî’nin Medyeniyye’den icâzetli olduğunu söyler (, I, 39).

Kuzey Afrika’dan sonra İç ve Orta Afrika ile Ortadoğu’ya kadar yayılan Medyeniyye, zamanla başta Şâzeliyye ve Senûsiyye olmak üzere diğer tarikatlar içerisinde erimiş ve XIX. yüzyıla gelindiğinde mensupları yok denecek kadar azalmıştır (Trimingham, s. 47, 89-90). Hüseyin Vassâf bunun sebebini, başka tarikatlardan da icâzetli olmaları dolayısıyla şeyhlerin Medyeniyye yerine diğer tarikatların adlarıyla anılmasına bağlar (Sefîne, I, 233). Medyeniyye tarihe karışmış olmakla birlikte pîrin etkisi hâlâ devam etmektedir. Pîr bugün dahi Tilimsân ve çevresinin mânevî sahibi ve koruyucusu olarak kabul edilmekte, bütün Kuzey Afrika’da büyük saygı görmektedir.


BİBLİYOGRAFYA

Şattanûfî, Behcetü’l-esrâr, Kahire 1304, s. 106-107.

Münâvî, el-Kevâkibü’d-dürriyye, Kahire, ts. (el-Mektebetü’l-Ezheriyye), I, 665-670.

Bandırmalızâde, Mir’âtü’t-turuk, İstanbul 1306, s. 10-11.

, s. 100-101.

Muhammed es-Senûsî, Selsebîlü’l-muʿîn, Kahire 1353, s. 61-63.

, II, vr. 209b; III, vr. 118a-121b.

A. Le Chatelier, Les confréries musulmanes du Hedjaz, Paris 1887, s. 77-78.

, I, 231-233.

L. Rinn, Marabout et Khouan, Alger 1884, s. 31, 217, 529-532.

, I, 39.

J. S. Trimingham, The Sufi Orders, Oxford 1971, s. 46-47, 88-90, 278-279.

Âmir en-Neccâr, eṭ-Ṭuruḳu’ṣ-ṣûfiyye fî Mıṣr, Kahire, ts., s. 82-85, 172-173.

Dilaver Gürer, Abdülkâdir Geylânî: Hayatı, Eserleri, Görüşleri, İstanbul 1999, s. 349-350.

Tahsin Yazıcı, “Ebû Medyen”, , X, 186-187.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2003 yılında Ankara’da basılan 28. cildinde, 348 numaralı sayfada yer almıştır.