MERRÛZÎ

Ebû Bekr Ahmed b. Muhammed b. el-Haccâc el-Merrûzî (ö. 275/888)

Ahmed b. Hanbel’in talebesi, muhaddis ve fakih.

Müellif:

200 (815-16) yılı dolaylarında doğdu. Hayatı hakkında yeterli bilgi yoktur. Babası Hârizmli, annesi Merverrûzludur. Horasan bölgesinde Murgāb nehrinin yukarı kısmında küçük bir şehir olan bu yer Merrûz şeklinde de söylendiğinden Merrûzî nisbesiyle anılmıştır. İlk eğitimini muhtemelen memleketinde ve çevre şehirlerde alan Merrûzî daha sonra Bağdat’a gitti. Burada uzun süre Ahmed b. Hanbel’den ders aldı ve önde gelen talebelerinden biri oldu. Ayrıca Hârûn b. Ma‘rûf, Muhammed b. Minhâl ed-Darîr, Kavârîrî, Süreyc b. Yûnus, Osman b. Ebû Şeybe’den ve başkalarından hadis dinledi. Merrûzî’den ders alanlar arasında Ebû Bekir el-Hallâl, Muhammed b. Mahled el-Attâr, Hasan b. Ali el-Berbehârî, Ebü’l-Kāsım el-Hırakī ve babası Ebû Ali Hüseyin b. Abdullah el-Hırakī, Ahmed b. Abdullah el-Hazzâ gibi âlimler bulunmaktadır. Ebû Ali el-Hırakī hocasına yakınlığı sebebiyle Merrûzî’nin halifesi diye anılmış ve ona sorduğu sorulara aldığı cevapları derleyerek Ḳaṣaṣu men hecerehû Aḥmed adlı bir eser kaleme almıştır. Kaynaklarda ilim ve takvâsından övgüyle söz edilen, güvenirliliğinde şüphe bulunmayan biri olarak anılan Merrûzî 6 Cemâziyelevvel 275 (16 Eylül 888) tarihinde Bağdat’ta vefat etti ve Ahmed b. Hanbel’in mezarı yanında defnedildi.

Ebû Bekir el-Hallâl, Merrûzî’nin Ahmed b. Hanbel’in en önde gelen öğrencisi olduğunu ve kendisinden çok sayıda mesele rivayet ettiğini, öldüğünde hocasının cenazesini yıkadığını belirtir. Hallâl, es-Sünne adlı eserindeki rivayetlerin çoğunu hocası Merrûzî vasıtasıyla naklettiği gibi Hanbelî fıkhının ilk temel kitabı sayılan el-Câmiʿde de hocasından birçok rivayete yer vermiştir. Sünnet bilgisi yanında sünneti yaşamada da son derece titiz olan Merrûzî halkın büyük saygısını kazanmıştı. Yine Hallâl, Bağdat’tan gazâya çıkarken Sâmerrâ’ya kadar yaklaşık 50.000 kişinin ona refakat ettiğini söyler.

Merrûzî, dönemin ilmî ve fikrî tartışmaları çerçevesinde hocası Ahmed b. Hanbel’in görüşlerini savundu ve bu çerçevede başta halku’l-Kur’ân olmak üzere çeşitli itikadî konulardaki yaklaşımları sebebiyle mutasavvıf Hâris el-Muhâsibî, Şâfiî Hüseyin b. Ali el-Kerâbîsî, Mu‘tezilî Bişr b. Gıyâs ve İbnü’l-Allâf gibi âlimlere karşı çıktı. İbn Kayyim el-Cevziyye, Ahmed b. Hanbel’in vefatından sonra kendi mensuplarından Muhammed b. Dâvûd el-Masîsî ve başkalarının Kur’an’ı telaffuz etmenin mahlûk olmadığını ileri sürerek bu görüşü ona isnat ettiklerini, önde gelen talebesi Merrûzî’nin ise bu iddiaya karşı çıkıp konuyla ilgili bir kitap (mektup ?) kaleme aldığını Hallâl’den naklen belirtir (Muhammed b. el-Mevsılî, s. 531; krş. Ebû Bekir el-Hallâl, s. 231, 265-266).

Merrûzî dinî, ahlâkî ve hukukî çeşitli meseleleri ihtiva eden Kitâbü’l-Veraʿı Ahmed b. Hanbel’e sorduğu sorulara onun verdiği cevaplarla ondan ve başkalarından naklettiği bazı rivayetleri derlemek suretiyle telif etmiştir (Kahire 1340; nşr. Zeyneb İbrâhim el-Kārût, Beyrut 1403/1983; nşr. Muhammed Saîd Besyûnî, Beyrut 1986; nşr. Semîr b. Emîn ez-Züheyrî, Riyad 1418/1997). Ahmed b. Hanbel’den nakledilen rivayetlerin ağırlıkta olması sebebiyle Zeyneb İbrâhim el-Kārût ve Muhammed Saîd Besyûnî neşirlerinde eser ona nisbet edilmiştir. Ebû Bekir el-Hallâl’in, Merrûzî’nin kendilerine Kitâbü’l-Maḳāmi’l-maḥmûd’u bir defa okuduğunu, bu kitaba bakmadığını ve onu almadığını, Kirman’a gidip döndüğünde ise hocasının öldüğünü belirtmesinden (es-Sünne, s. 217) Merrûzî’nin bu adla bir eseri olduğu anlaşılmaktadır.

BİBLİYOGRAFYA
Ebû Bekir el-Hallâl, es-Sünne (nşr. Atıyye ez-Zehrânî), Riyad 1410/1989, s. 217, 231, 265-266, ayrıca bk. İndeks; Hatîb, Târîḫu Baġdâd, IV, 423-424; İbn Ebû Ya‘lâ, Ṭabaḳātü’l-Ḥanâbile, I, 56-63; İbnü’l-Cevzî, Menâḳıbü’l-İmâm Aḥmed b. Ḥanbel (nşr. Abdullah b. Abdülmuhsin et-Türkî – Ali M. Ömer), Kahire 1399/1979, s. 611; Yâkūt, Muʿcemü’l-büldân (Cündî), V, 131, 132; Muhammed b. el-Mevsılî, Muḫtaṣarü’ṣ-Ṣavâʾiḳı’l-mürsele (nşr. Zekeriyyâ Ali Yûsuf), Kahire 1981, s. 531; Zehebî, Aʿlâmü’n-nübelâʾ, XIII, 173-176; a.mlf., Teẕkiretü’l-ḥuffâẓ, II, 631-633; Safedî, el-Vâfî, VII, 393; Burhâneddin İbn Müflih, el-Maḳṣadü’l-erşed (nşr. Abdurrahman b. Süleyman el-Useymîn), Riyad 1410/1990, I, 156-158; Ebü’l-Yümn el-Uleymî, el-Menhecü’l-aḥmed fî terâcimi aṣḥâbi’l-İmâm Aḥmed (nşr. Abdülkādir el-Arnaût – Mahmûd el-Arnaût), Beyrut 1997, I, 272-274; M. Ahmed Ali Mahmûd, el-Ḥanâbile fî Baġdâd, Beyrut 1406/1986, s. 150, 159, 173; Ahmed Bekir Mahmûd, İshâm fî târîḫi’l-meẕhebi’l-Ḥanbelî, Dımaşk 1411/1990, s. 21; Ferhat Koca, İslam Hukuk Tarihinde Selefî Söylem: Hanbelî Mezhebi, Ankara 2002, s. 54, 58, 138, 139, 164, 166, 220.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2004 yılında Ankara’da basılan 29. cildinde, 210-211 numaralı sayfalarda yer almıştır.