MEVSILÎ, Abdürrahîm b. Muhammed

Ebü’l-Kāsım Tâcüddîn Abdürrahîm b. Muhammed b. Muhammed b. Yûnus el-Mevsılî (ö. 671/1272)

Şâfiî fakihi.

Müellif:

598 (1202) yılında Musul’da doğdu. Büyük dedesine nisbetle ailenin diğer fertleri gibi İbn Yûnus diye de anılır. Aile muhitinde tahsil gördü. Büyük dedesi, dedesi ve babası da tanınmış birer fıkıh âlimiydi (İsnevî, II, 569-574). Diğer hocaları ve Musul’un dışına çıkıp çıkmadığı konusunda kaynaklarda bilgi yoktur. Moğollar’ın Musul’u ele geçirmesi üzerine ileri bir yaşta Bağdat’a göç etti (670/1271-72). Burada şehrin batı bölgesi kadılığı ile Beşîriyye Medresesi müderrisliğine tayin edildi. Bir süre sonra 671’de (1272) Bağdat’ta vefat etti. İbn Hallikân, Yûnînî ve Birzâlî gibi müellifler cemâziyelevvel (aralık) ayında, İbnü’l-İmâd ise şevvalde (Nisan 1273) öldüğünü kaydeder. Ayrıca 670 (1271-72) yılında öldüğü de nakledilir. Devrin önde gelen Şâfiî âlimlerinden olan Mevsılî’nin mezhebe aykırı görüşler ileri sürmesi (Sübkî, VIII, 192-193) fıkıh alanındaki bilgisinin göstergesidir. Yetiştirdiği öğrenciler arasında Burhâneddin el-Ca‘berî ve İbn Behrân el-Kûrânî gibi âlimler anılmaktadır.

Eserleri. 1. et-Taʿcîz fi’ḫtiṣâri’l-Vecîz. Gazzâlî’nin Şâfiî fıkhına dair eserinin muhtasarıdır. Müellif, 640 (1242) yılında tamamladığı kitabına bir ad vermemekle birlikte kaynaklarda bu isimle veya et-Taʿcîz, et-Taʿcîz muḫtaṣarü’l-Vecîz olarak anılmakta, 666’da (1268) müellife okunan mevcut yazma nüshasının üstünde de yukarıdaki şekilde kaydedilmektedir. Mevsılî, Müzenî ile Hanefî ve Mâlikîler’e ait görüşleri eserden çıkarmış, mükerrer bilgileri ayıklayarak bazan daha uygun gördüğü yerlere nakletmiş, Gazzâlî’nin zikrettiği ta‘lîllere pek azı dışında yer vermemiştir. Süleymaniye Kütüphanesi’nde (Ayasofya, nr. 1164) bir nüshası bulunan kitabın tahâret, teyemmüm ve hayız konularını kapsayan Ârif Hikmet Bey Kütüphanesi’nde kayıtlı nüshası (nr. 1430) Abdullah b. Fehd eş-Şerîf tarafından neşredilmiştir (Kahire 1412/1991). Müellifin zamanından itibaren ulemâ arasında rağbet gören ve ezberlenen eseri (İbn Kādî Şühbe, II, 243; III, 137, 170; İbn Hacer, IV, 98-99) Burhâneddin el-Ca‘berî, Ebû Bekir b. İsmâil es-Senkelûnî, Tâceddin el-Firkâh (eksik), Muhibbüddin İbn Dakīkul‘îd (eksik), Fahreddin İbnü’s-Sıkıllî (et-Tencîz ʿale’t-Taʿcîz) ve Şerefeddin İbnü’l-Bârizî (Temyîzü’t-Taʿcîz) gibi âlimler şerhetmiştir. Ca‘berî’nin şerhi, bizzat Mevsılî’nin et-Taʿcîz’e yazdığı şerhin tekmilesidir (İsnevî, I, 385-386). Ca‘berî’nin talebesi, Utrûş lakabıyla tanınan Kemâleddin Muhammed b. Ali el-Hatîb el-İsnevî’ye ait hacimli şerh de günümüze ulaşmıştır (I-VII, TSMK, III. Ahmed, nr. 1138). Cemâleddin Abdurrahman b. Ömer el-Bâcerbekî el-Mevsılî et-Taʿcîz’i manzum hale getirmiş (İbn Kādî Şühbe, II, 180), Kutbüddin Muhammed b. Abdüssamed es-Sünbâtî eser üzerinde Taṣḥîḥu’t-Taʿcîz adıyla bir çalışma yapmıştır (a.g.e., II, 289). 2. et-Taṭrîz fî şerḥi’t-Taʿcîz. Ancak “cinâyât” bahsine kadar yazıldığı anlaşılan bu şerhin (İsnevî, I, 385-386) bazı yazma nüshaları günümüze ulaşmıştır (bk. Brockelmann, III, 1225). 3. en-Nebîh fî muḫtaṣari’t-Tenbîh. Ebû İshak eş-Şîrâzî’nin Şâfiî fıkhına dair et-Tenbîh adlı eserinin muhtasarıdır (el-Mektebetü’l-Ezheriyye, nr. 22232/36015). 4. et-Tenvîh bi-fażli’t-Tenbîh. Ebû İshak eş-Şîrâzî’nin anılan eserinin şerhidir. 5. Cevâmiʿu’l-kelimi’ş-şerîfe ʿalâ meẕhebi’l-İmâm Ebî Ḥanîfe. Hanefî fakihi Kudûrî’nin el-Muḫtaṣar adlı eserinin muhtasarıdır. 6. Nihâyetü’n-nefâse fi’l-fıḳh. Sübkî bu eseri benzerini az gördüğü bir kitap olarak niteler. 7. Muḫtaṣarü’l-Maḫṣûl. Fahreddin er-Râzî’nin fıkıh usulüne dair eserinin muhtasarıdır. 8. Muḫtaṣaru Dürreti’l-ġavvâṣ fî evhâmi’l-ḫavâṣ. Harîrî’nin eseri üzerine yapılmış bir muhtasardır. Müellif ayrıca el-Vecîz’i şerhe başlamışsa da tamamlayamamıştır.

BİBLİYOGRAFYA
Abdürrahîm b. Muhammed el-Mevsılî, et-Taʿcîz fi’ḫtiṣâri’l-Vecîz (nşr. Abdullah b. Fehd eş-Şerîf), Kahire 1412/1991, neşredenin girişi, s. 12-36; İbn Hallikân, Vefeyât, IV, 255; Yûnînî, Ẕeylü Mirʾâti’z-zamân, Haydarâbâd 1380/1960, III, 14-15; Zehebî, el-ʿİber, III, 321; a.mlf., Teẕkiretü’l-ḥuffâẓ, IV, 1463; Sübkî, Ṭabaḳāt, VIII, 191-194; İsnevî, Ṭabaḳātü’ş-Şâfiʿiyye, I, 385-386; II, 569-574; İbn Kādî Şühbe, Ṭabaḳātü’ş-Şâfiʿiyye, II, 136-137, 176, 180, 226, 243, 247, 268, 289, 297, 299; III, 137, 170-171; İbn Hacer, ed-Dürerü’l-kâmine, IV, 98-99, 236; Keşfü’ẓ-ẓunûn, I, 417-418; II, 2003; İbnü’l-İmâd, Şeẕerât, V, 332; Brockelmann, GAL Suppl., III, 1225; Karatay, Arapça Yazmalar, II, 668-670.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2004 yılında Ankara’da basılan 29. cildinde, 488 numaralı sayfada yer almıştır.