Modern dönemde Mısır’da hadis ve sünnet konusundaki yaklaşımlar

Tez KünyeDurumu
Modern dönemde Mısır’da hadis ve sünnet konusundaki yaklaşımlar / Approaches to hadith and sunnah in Egypt in the modern period
Yazar:İSA EREN
Danışman: PROF. DR. SALİH KESGİN
Yer Bilgisi: Ondokuz Mayıs Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
Konu:Din = Religion ; Tarih = History
Dizin:El-Ezher Üniversitesi = Al-Azhar University ; Hadis = Hadith ; Menar Ekolü = Menar School ; Mısır = Egypt ; Sünnet = Sunna
Onaylandı
Doktora
Türkçe
2023
496 s.
Jeopolitik konumunun yanı sıra Ezher gibi bir eğitim kurumuna ev sahipliği yapan Mısır, 20. yüzyılda temel İslâmî ilimler üzerine yapılan çalışmalarda dikkat çeken, çalışmalara yön veren ve etkileyen bir ülke konumundadır. 1798 Fransız işgalinin akabinde başlayan Batılılaşma çalışmaları, eğitim için yurt dışına öğrenci gönderilmesi, Batılı eserlerin tercüme edilmesi, bilimsel faaliyet kapsamında çok sayıda oryantalistin Kahire’ye yerleşmesi, Suriye ve Lübnan başta olmak üzere Arap ve Müslüman aydınların Mısır’ı merkez seçmesi, Mu’tezilî öğretilerin yeniden hayat bulması ve Hint alt kıtasındaki düşünürlerle kurulan ilişki, köklü zihniyet değişiminin yolunu açmıştır. Toplumdaki din algısını doğrudan etkileyen bu değişim, hayattaki en küçük ayrıntılara dahi müdahil olan sünnet tasavvurunu derinden etkilemiştir. Değişime yol açan dinamiklerin etkisiyle Mısır’da hadis ve sünnete yönelik şüpheci yaklaşım günden güne nitelik ve nicelik olarak artış göstermiştir. Hadisler, tarihsel sürece yönelik eleştirilerle güvenilirliği sorgulanırken sünnet de teşrîî kapsamında olup olmadığı ya da maslahat prensibi gereği güncelliğini yitirdiği gibi tartışmalara konu olmuştur. Birebir taklit düzeyinde olmamakla birlikte hadis ve sünnetle ilgili mezkûr farklı yaklaşımların oryantalist düşünce ve Mu’tezilî öğretilerle örtüştüğü noktalar bulunmaktadır. Klasik usule yöneltilen eleştirilerin başında metin tenkidi yerine sened tenkidinin esas alındığı, sened tenkidinin de başarılı olmadığı, hadislerin yazılmamasına bağlı olarak güven sorununun ortaya çıktığı, muteber sünnet kaynaklarına çok sayıda uydurma ve İsrâiliyat kaynaklı rivayetin sızdığı gelmektedir. Günden güne güçlenen bu eğilim karşısında Ezher, gelenekten taviz vermemeye dayalı yaklaşımını hadis ve sünnete yönelik eleştirilerde de sürdürmüştür. Klasik hadis usulünü ideal bir yöntem olarak gören Ezherli hadisçiler, mezkûr eleştirilerin yetersiz bilgi ve önyargıya dayandığını düşünmektedir. Buhârî’nin masum ve eserinin eleştirilmez olduğu iddiasında bulunmasalar da Buhârî’deki hadislere yönelik en basit bir eleştiriyi dahi gerek kadim gerekse yeni deliller eşliğinde çürütme gayreti içerisinde olmayı sorumluluk olarak kabul etmektedirler. 19. ve 20. yüzyıllarda Mısır, mevzû olduğu iddia edilen hadisleri ayıklayarak öze, hakiki İslam’a dönmek isteyenlerle bu hadislerin mevzû olmadığını savunan Mısırlı hadisçiler arasında yoğun tartışmalara sahne olmuştur. Jeopolitik konumu ve beşiklik ettiği ilmî hareketler sebebiyle Mısır, İslâmî ilimler açısından asla ihmal edilmemesi gereken bir noktadadır. Bu çalışmada, 19 ve 20. yüzyılda hadis ve sünnetle ilgili Mısır’da ortaya çıkan farklı eğilimler, bu eğilimlerin Mu’tezile başta olmak üzere klasik dönem ve oryantalist düşünceyle ilişkisinin mukayeseli bir şekilde izlenmesi amaçlanmıştır.
Due to its geopolitical position, Egypt, which is home to an educational institution such as al-Azhar, is a country that attracts attention, influences and directs the studies on basic Islamic sciences in the 20th century. After 1798 French invasion, efforts for Westernization, sending students abroad for education, translating Western works, the settlement of many orientalists in Cairo within the scope of educational activities, Arab and Muslim intellectuals, especially from Syria and Lebanon, choosing Egypt as a center, the revival of Mu’tazilite teachings, and contact with thinkers from Indian subcontinent paved the way for a radical change of mentality inside. This change, which directly affected perception of religion in the society, deeply affected the perception of the Sunnah, which intervened in the smallest details of life. As the dynamics that led to the change took effect, the skeptical approach towards hadith and sunnah in Egypt increased in quality and quantity day by day, and while the reliability of hadiths was questioned via criticism of the historical process, the sunnah was subjected to debates such as whether it was within the scope of tashrī’ or whether it was outdated due to the principle of maslahah. Despite not being at level of literal imitation, there are points where these other approaches to hadith and sunnah overlap with orientalist and Mu’tazilite teachings. Among the main criticisms of the classical methodology are that it’s based on the criticism of hadith instead of textual criticism, that the criticism of the hadith isn’t successful, that there’s a problem of trust due to the lack of writing down the hadiths, and that many fabricated and Isrāiliyat-based narrations have infiltrated the reliable sources of Sunnah. In the face of this growing trend, al-Azhar continued its approach of not compromising on tradition in its criticism of hadith and sunnah. Al-Azhar hadith scholars, who regarded the classical method of hadith as the ideal method, believed that the said criticisms were based on poor knowledge and prejudice. Though they don’t claim that al-Bukhārī is pure and his work is uncritical, they consider it their responsibility to endeavor to refute even the simplest criticism of the hadīths in al-Bukhārī with both ancient and new evidence. In the 19th and 20th centuries, Egypt was the scene of intense debates between those who wanted to return to the essence of true Islam the hadiths that were claimed to be mawḍū and the Egyptian hadith scholars who argued that these hadiths were not mawḍū and accepted religion could be restored with these hadiths. Due to its geopolitical position and the scholarly movements it’s the cradle of, Egypt is a point that should never be neglected in terms of Islamic sciences. This study aims to trace the different tendencies that emerged in Egypt in the 19th and 20th centuries regarding hadith and sunnah, and the relationship between these tendencies and the classical period, especially the Mu’tazilites, and orientalist thought in a comparative manner.

Download: Click here