Sözlükte “elleri öne doğru uzatmak” anlamındaki medd kökünden türeyen müd (med) kelimesi “öne uzatılarak birleştirilmiş iki avucun aldığı tahıl miktarı” mânasına gelir. Çoğunlukla hububat ve bakliyat gibi kuru besinlerin ölçümünde kullanılan ölçeğe de müd adı verilir. Kelime İspanyolca’ya almud, Portekizce’ye almude (Dozy – Engelmann, s. 180), Hintçe’ye med (mud) şeklinde girmiştir. Arap müddü, özellikle Suriye ile Mısır bölgelerinde kullanılan ve Arapça’ya müdy şeklinde geçen Roma modiusundan farklıdır. Ancak müddün hacminin diğerine kıyasla çok daha küçük olmasına rağmen kaynaklarda genellikle her iki ölçekten de müd şeklinde bahsedilmesi karışıklığa sebebiyet vermiş, çeşitli bölgelerin kendine has hacim ölçü birimlerinin asıl mahallî isimleri yerine müd (kile: ölçek) kelimesiyle anılması da karışıklığı iyice arttırmıştır.
Müd fıtır sadakası, kefâret, abdest ve Şam vergileri gibi konuları açıklayan hadislerde geçmektedir (Wensinck, el-Muʿcem, “mdd” md.). Hz. Peygamber döneminde kullanılan ve çeşitli dinî malî sorumlulukların ölçüsünün kendi cinsinden vazedilmiş olması sebebiyle daha sonra “şer‘î müd” şeklinde nitelendirilen ölçeğin tarih boyunca diğer birimlerden karşılığı hesaplanmaya çalışılmış ve mezhepler arasında ihtilâf doğmuştur. Üzerinde görüş birliğine varılan tek husus müddün çeyrek sâa denk geldiğidir. Hanefîler’e göre şer‘î müd 2 Bağdat, diğer üç mezhebin mensuplarına göre ise 1m$frac{1}{3}$ Bağdat (bazılarına göre Medine) rıtlına eşittir (Buhârî, “Keffârât”, 5; Nesâî, “Zekât”, 44). Bu farklılıkların Hanefîler’in müddün ölçtüğü suyu, diğer mezheplerin ise buğday miktarını veya iki grubun farklı rıtlları esas almasından kaynaklandığı belirtilir. Divan kâtibi Muhammed b. Ahmed el-Hârizmî, Hicaz müddünün 1m$frac{1}{3}$ rıtla (buğday için m$frac{4}{3}$ × 382,5 = 510 gr.) denk geldiği yönündeki görüşü destekler (Mefâtîḥu’l-ʿulûm, s. 25). Kaynaklar rıtl için 128, 128m$frac{4}{7}$, 130 ve 144 dirhem olmak üzere farklı karşılıklar kabul ettiğinden müddün değerini sırasıyla 170m$frac{2}{3}$, 171m$frac{3}{7}$, 173m$frac{1}{3}$ ve 192 dirhem şeklinde hesaplar. Matematikçi Ebü’l-Vefâ el-Bûzcânî ise (ö. 388/998) onu 1m$frac{1}{4}$ rıtla (408 × 1,25 = 510 gr.) eşitler (el-Menâzilü’s-sebʿ, s. 303-304, 306). Muhammed b. Ahmed el-Makdisî de (ö. 390/1000 civarı) Hicaz müddünün mekkûkün on ikide birine (15 ÷ 12 = 1,25 rıtl) denkliğini belirtmek suretiyle bunu teyit eder (Aḥsenü’t-teḳāsîm, s. 98). Mekke müddünün ölçtüğü buğdayın 1 rıtl çektiğini söyleyenler 510 (İbnü’l-Mücâvir, s. 23), 1m$frac{4}{21}$ Mısır rıtlı geldiğini söyleyenler 428,4 (× 1m$frac{4}{21}$ = 510; Mustafa ez-Zehebî, s. 86), 1,5 rıtl tuttuğunu ileri sürenler ise 340 (× 1,5 = 510) gramlık rıtlı esas alıyor olmalıdır.
Üzerinde Hz. Peygamber’in sâına göre ayarlandığı yazılı olan Mısır Dârülhisbesi’ne ait 18 Rebîülevvel 591 (2 Mart 1195) tarihli 337 dirhemlik müddün hacmini (İbnü’r-Rif‘a, s. 74-75) Mahmûd Bek 1,04279 (JA, I [1873], s. 80), E. de Zambaur 1,15 (İA, VI, 66), Walther Hinz 1,053125 (Islamische Masse, s. 45-46, 51) litre olarak hesaplar. Bunun iki müdlük bir ölçek olabileceği gibi Hz. Ömer müddüne göre (aş.bk.) ayarlandığı ihtimali de düşünülebilir.
Haccâc b. Yûsuf es-Sekafî’nin, Halife Ömer tarafından Sevâd vergileri için çıkarıldığı söylenen 8 rıtllık Irak sâını (kafîz) standart ölçek haline getirerek yaygınlaştırdığı bildirilmektedir (Hattâbî, I, 247). Buna göre onun müddü 2 rıtla (= 2 × 382,5 = 765 gr.) denk gelmekle birlikte 1,75 ile 2 Bağdat rıtlı arasında olduğu da rivayet edilir (İbn Ebû Şeybe, II, 422). Hanefîler’in gerek Hz. Ömer gerekse Haccâc’a nisbetle anılan bu sâı şer‘î ölçek kabul etme yanılgısına düştüğü de ileri sürülür. İbn Abdülhakem, Ömer b. Hattâb müddünün (sâı ?) veybenin altıda birine (16,5 ÷ 6 = 2,75 litre) karşılık geldiğini bildirmektedir (Fütûḥu Mıṣr, s. 152).
Medine Valisi Hişâm b. İsmâil b. Hişâm el-Mahzûmî de 1m$frac{3}{5}$ peygamber müddüne (1m$frac{3}{5}$ × 510 = 816 gr.) denk daha büyük bir müddü kullanıma sokmuştur. Buna karşılık Hişâm b. Abdülmelik’in Irak valisi Hâlid b. Abdullah el-Kasrî’nin hacmini iki kat arttırdığı sâın müddü 4 rıtla yani m$frac{3}{4}$ şer‘î sâa eşittir (Ebû Dâvûd, “Eymân ve’n-nüẕûr”, 15). Ömer b. Abdülazîz’e de nisbet edilen bu ölçeğin metrik karşılığı (4 × 382,5 = m$frac{4}{3}$ × 2040 =) 1530 gramdır.
Fâsî, 567 (1172) yılına ait Mekke müddünün XV. yüzyılın başlarında kullanılan çeyrek Mekke rub‘una (= 1 rub‘iyye) eşit olduğunu, 766’da (1365) Cidde müddünün Mekke’ninkinin iki katı tahıl aldığını bildirir (Şifâʾü’l-ġarâm, II, 398, 431; krş. Mortel, sy. 8 [1990], s. 180). Kahire muhtesipliği yapan Şâfiî âlimi Ebü’l-Abbas Necmeddin Ahmed b. Muhammed el-Kamûlî’ye göre (ö. 727/1327) müd yarım Kahire kadehine (0,6875 litre) denktir. Takıyyüddin es-Sübkî (ö. 756/1355) zamanında müd söz konusu kadehin m$frac{7}{15}$’ine muadildi.
Makdisî, Akur (el-Cezîre) müddünün 15 rıtllık mekkûkün dörtte birine (başka nüshada üçte birine) denk düştüğünü söyler ki (Aḥsenü’t-teḳāsîm, s. 145) bu da muhtemelen (15 ÷ 4 × 408 =) 1530 gramlık Hâlid müddünü vermektedir (krş. Hinz, s. 46). İbn Fazlullah el-Ömerî (ö. 749/1349), 73,5 Dımaşk müddünün 3 Mısır irdebbine eşit veya söz konusu müddün Mısır rub‘undan biraz küçük olduğunu bildirmektedir (Mesâlik, III, 419). Buna göre yaklaşık 4 litre hacmindeki Suriye müddü 2,9375 kg. civarında buğday alır (krş. Hinz, s. 46).
Paris’teki Musée National des Arts Africains et Océaniens’in Mağrib Sanatları Bölümü’nde saklanan ve Merînî sultanlarından Ebû Saîd II. Osman’a (1310-1331) kadar aktarılmış olan Zeyd b. Sâbit’in müddüne göre ayarlanmış çeyrek sâ‘lık Fas müddünün hacmi 0,75 litredir (Mustapha El Habib, X/3 [1969], s. 263-272). Ebü’l-Hasan Ali b. Osman el-Merînî’nin (1331-1348) emriyle aynı ayarda üretilen diğer Fas müdleri de 0,73, 0,733, 0,795 ve 0,796 litrelik hacimlere sahiptir. Receb 1049 (Kasım 1639) tarihinde aynı ölçeğe göre ayarlanan bir başka Fas müddünün hacmi ise 0,8 litre hesaplanmıştır (Pascon, XVI [1975], s. 31-35, 41).
Ebû Ubeyd el-Bekrî (ö. 487/1094), Fas müddünün 80 ukıyye (= 3,328 kg. veya 4,32 litre; Hinz, s. 46; EI2 [İng.], VI, 120) buğday ölçtüğünü bildirir (el-Muġrib, s. 117). Onun verdiği mâlûmata göre müd Kayrevan’da 1m$frac{1}{16}$, Asîle’de 20, Melîle’de 25 peygamber müddüne, Tâhert’te 5,5 Kurtuba kafîzine (= 243 litre; EI2 [İng.], VI, 120) denktir (el-Muġrib, s. 27, 69, 89, 112-113). Ayrıca İbn Fazlullah el-Ömerî’den aktarılan bilgilerden 1 Hafsî müddü = 1,5 Kayrevan müddü ≅ 1,5 peygamber müddü şeklindeki eşitlik elde edilmektedir. Tunuslu âlim Tâcülârifîn el-Bekrî’nin bildirdiğine göre XV. yüzyılın başlarında müd adı verilen Hafsî eski sâı yarım peygamber sâına yani 2m$frac{2}{3}$ şer‘î rıtla (2040 ÷ 2 = 1020 gr.) muadildi. Robert Brunschvig bunun hacmini 1,466 litre olarak hesaplar (Annales de l’Institut d’études orientales, III [1937], s. 79-81, 86).
Tartı sisteminin tercih edildiği İran’da müd XIV. yüzyıla kadar nâdiren kullanılmıştır. Makdisî’nin 10 menâlık kafîze eşit olduğunu bildirdiği Hûzistan (Merâga) müddünün (Aḥsenü’t-teḳāsîm, s. 381) yaklaşık 10,5 litrelik hacmiyle 8,16 kg. civarında buğday ölçtüğü anlaşılır. XIV. yüzyılın ortalarına ait bir müd 10 büyük men (yaklaşık 32,64 kg. buğday) alırdı, 100 menlik müdd-i sultâniyye de onun on katına eşitti (Abdullah b. Muhammed el-Mâzenderânî, s. 199, 206, 217; krş. Hinz, s. 47). Evliya Çelebi’nin verdiği bilgilerden m$frac{1}{3}$ mekkûk = m$frac{1}{2}$ sâ‘ hacmindeki Sâve müddünün ölçtüğü ağırlık için şu eşitlik elde edilir: 1 müd = 2 men = 4 rıtl = 520 dirhem = 17.160 arpa (Seyahatnâme, IV, 381). Bunun metrik karşılığı 1,632 kg. civarındadır. Portekiz kraliyet maliye müfettişi Antonio Nunes’in aktardığı verilere göre 1554’te Hürmüz müddü 8, Baçaim’inki de (Bassein, Bombay’ın kuzeyi) 9 Portekiz “canada”sına eşitti. Gabriel Ferrand bunların metrik karşılıklarını sırasıyla 11,2 ve 12,6 litre olarak hesaplar (JA, XVI [1920], s. 67, 73, 276, 278).
Aslında Roma modiusu ile alâkalı olmakla birlikte kaynaklarda “müd”, “mut” ve nâdiren “med” adıyla anılan Anadolu ölçekleri de Osmanlı öncesinde ve sonrasında çeşitlilik arzetmektedir. Şerîf el-İdrîsî (ö. 560/1165) Antakya müddünün 9 Antakya rıtlına denk geldiğini bildirmektedir (el-Ekyâl ve’l-evzân, III, 342). 1330’larda İbn Fazlullah el-Ömerî Marmara, Kastamonu, Konya, İznik, Manisa, Antalya ve Karahisar müddünü yaklaşık 70,99 kg. buğday veya 99 litre su alan Mısır irdebbiyle eşleştirir. Ona göre Denizli müddü m$frac{3}{4}$ irdeb iken (~ 74,25 litre) Germiyan (Kütahya), Tralles (Aydın), Bursa ve Foça’nınki yaklaşık 1,25 Mısır irdebbine (~ 123,75 litre) denktir. Aksaray müddü kabaca 1,5 Mısır irdebbine (~148,5 litre) eşitken Birgi’ninki Saruhan müddüne muadildi (Mesâlik, bk. bibl.).
Floransalı Francesco Balducci Pegolotti 1335 civarında Antalya müddünün (moggio) buğday, arpa ve bakliyat için 20 kileye ve 3,5 Kıbrıs müddüne eşit olduğunu bildirir (La Pratica, s. 58, 92). Fâtih Sultan Mehmed’in 1474’ten kalma Matbah-ı Âmire Defteri’nden anlaşıldığı kadarıyla müd 20 kile (Ahmed Refik, sy. 49 [1335], s. 26, 55), yani yaklaşık 740 litrelik hacmiyle 513,178 kg. civarında buğday ölçen bir hacim ölçüsüdür (krş. Hinz, s. 46-47). Buna karşılık Elizabeth A. Zachariadou, Osmanlılar’ın Venedik ticaretinde kullandıkları Romanya müddünün (modius) hacmini yaklaşık 317 litre hesaplar (Trade and Crusade, s. 147-148). Fakat genellikle Osmanlılar’da müd 20 İstanbul kilesine eşitlenmeye çalışılmıştır.
892 (1487) tarihli Hudâvendigâr Livâsı Kanunnâmesi ile Bursa müddünün karşılığı tahıl için 20 kile olarak belirlenmiştir. 907 (1502) yılı kayıtlarına göre Bursa müddü (80 ÷ 4,5 =) m$17,overline 7$ kile ceviz alırdı (Barkan, s. 3; Akgündüz, II, 182, 196; ayrıca bk. Koç, s. 541-546). XVI. yüzyıla ait kanunnâmelere göre İstanbul, Balıkesir, Aydın, Menteşe (Muğla), Kütahya, Bayburt, Erzurum, Pasin, Kemah ve Gürcistan müdleri buğday için 20 kileye eşitti.
924 (1518) tarihli Silistre Livâsı Kanunnâmesi’nde yöre müddü hububat için her biri 30 okkalık 20 kile olarak belirlenmiştir (Akgündüz, III, 469). Halbuki muhtemelen 922 (1516) tarihli Niğbolu Vilâyeti ve Silistre Livâsı kanunnâmelerine göre her ikisinin müddü hububat için 16 kiledir (Barkan, s. 270, 276; Akgündüz, III, 417). Buna karşılık 977 (1569) yılına ait Silistre Livâsı Kanunnâmesi yöre müddünün (muhtemelen her biri 100 okkalık) 4 kile olduğunu gösterir (Barkan, s. 281). Bu farklılık değişik kilelerin esas alınmasından kaynaklanıyor olabilir. Osmanlı Devleti’nin resmî ölçeği olan İstanbul kilesi XVI. yüzyılda 20 okka yani 25,6589 kg. buğday ve un, 23,093 kg. arpa alırdı (bk. KİLE).
Sultan Abdülaziz devri sadrazamlarından Ahmed Esad Paşa’nın kongre için hazırlamış olduğu tabloya göre Şam (Havran, Hama, Humus, Beyrut, Trablusşam, Kudüs, Nablus) zahire medi yarım İstanbul kilesine, Hicaz müddü de 8 kıyyeye eşitti. Kayseri’de pazar mutu (60 ölçek =) 300 okkaya, çiftçi mutu ise (10 kile = 80 ölçek =) 320 okkaya denkti (SA, III, 1567, 1572-1573). İbrâhim Süleyman el-Âmilî, 1361 yılında Suriye Azîzî müddünün 14m$frac{2}{3}$ İstanbul okkası (= m$18,81652overline 6$ kg.) veya 20 kg. buğday, Nabâtiye (Lübnan) örfî müddünün de 11 okka taze buğday (≤ 14,112395 kg.) veya 8 okka taze arpa (≤ 10,26356 kg.) ölçtüğünü belirtir (el-Evzân ve’l-meḳādîr, s. 124-125). Fransa Ticaret Odası bülteninde kaydedilen bilgilere ve Osmanlı Düyûn-ı Umûmiyye İdaresi verilerine dayanan George Young’a göre 1890’larda Anadolu ve Suriye’de kullanılan Osmanlı müddünün hacmi 18 litreden ibarettir (Corps, IV, 374).
Osmanlılar’da müd ayrıca ekilebilir alanların ölçüsü olarak da kullanılmıştır. Meselâ 935 (1528) tarihli Karaman Vilâyeti Kanunnâmesi’ne göre a‘lâ yerden 60, evsat yerden 80-90 ve ednâ yerden 100-120 dönüm şeklinde tanımlanan “çiftlik” halk arasında Bursa’nınkiyle 12, Konya’nınkiyle 8 ve Karaman’ınkiyle 6 müdlük bir alanı ifade etmektedir (Barkan, s. 47).
BİBLİYOGRAFYA
Tehẕîbü’l-luġa, XIV, 221; Lisânü’l-ʿArab, “mdd”, “mdy” md.leri; Wensinck, el-Muʿcem, “mdd” md.; R. Dozy – W. H. Engelmann, Glossaire des mots espagnols et portugais dérivés de l’arabe, Beirut 1974, s. 180; Derleme Sözlüğü, Ankara 1977, IX, 3225; H. H. Wilson, A Glossary of Judicial and Revenue Terms, Islamabad 1985, s. 314, 338, 346, 349; L. Costaz, Dictionaire syriaque-français, Beyrouth, ts. (Imprimerie Catholique), s. 177; Buhârî, “Keffârât”, 5; Ebû Dâvûd, “Eymân ve’n-nüẕûr”, 15; Nesâî, “Zekât”, 44; İbn Ebû Şeybe, el-Muṣannef (nşr. Kemâl Yûsuf el-Hût), Beyrut 1409/1989, II, 422; İbn Abdülhakem, Fütûḥu Mıṣr (Torrey), s. 152; Muhammed b. Ahmed el-Hârizmî, Mefâtîḥu’l-ʿulûm, Beyrut 1411/1991, s. 25; Ebü’l-Vefâ el-Bûzcânî, el-Menâzilü’s-sebʿ (nşr. Ahmed Selîm Saîdân, Târîḫu ʿilmi’l-ḥisâbi’l-ʿArabî içinde), Amman 1971, s. 303-304, 306; Hattâbî, Ġarîbü’l-ḥadîs̱ (nşr. Abdülkerîm İbrâhim el-Azbâvî), Dımaşk 1402/1982, I, 246-248; Makdisî, Aḥsenü’t-teḳāsîm, s. 98, 145, 181, 381; Bekrî, el-Muġrib, s. 27, 69, 89, 112-113, 117, 151; Şerîf el-İdrîsî, el-Ekyâl ve’l-evzân (Resûl Ca‘feriyân, Mîrâs̱-ı İslâmî-yi Îrân içinde), Kum 1375 hş., III, 342; İbnü’l-Mücâvir, Ṣıfatü bilâdi’l-Yemen ve Mekke ve baʿżi’l-Ḥicâz: Târîḫu’l-müstebṣır (nşr. Memdûh Hasan Muhammed), Kahire 1996, s. 23; İbnü’r-Rif‘a, el-Îżâḥ ve’t-tibyân fî maʿrifeti’l-mikyâl ve’l-mîzân (nşr. M. Ahmed İsmâil el-Hârûf), Dımaşk 1400/1980, s. 62-63, 65-68, 74-75; İbn Fazlullah el-Ömerî, Mesâlik (nşr. Ahmed Abdülkādir eş-Şâzelî), Ebûzabî 1424/2003, III, 309, 331, 336, 339, 348, 351, 355, 359, 363, 367, 371, 375, 379, 383, 387, 419; Kalkaşendî, Ṣubḥu’l-aʿşâ, IV, 182; V, 114, 343, 344; Takıyyüddin el-Fâsî, Şifâʾü’l-ġarâm bi-aḫbâri’l-Beledi’l-ḥarâm (nşr. Ömer Abdüsselâm Tedmürî), Beyrut 1405/1985, II, 398, 431, 434, 439; Abdullah b. Muhammed el-Mâzenderânî, Risâle-i Felekiyye (nşr. W. Hinz), Wiesbaden 1952, s. 199, 206, 217; Şirbînî, Muġni’l-muḥtâc, I, 383; Evliya Çelebi, Seyahatnâme, IV, 381; Ali Paşa Mübârek, el-Mîzân fi’l-aḳyise ve’l-mekâyîl ve’l-evzân, Kahire 1309, tür.yer.; G. Young, Corps de droit ottoman, Oxford 1906, IV, 374; Barkan, Kanunlar, s. 3, 10, 46, 47, 69, 160, 163, 166, 171, 200, 240, 270, 276, 281; W. Hinz, Islamische Masse und Gewichte, Leiden 1955, s. 45-47, 51; İbrâhim Süleyman el-Âmilî, el-Evzân ve’l-meḳādîr, Beyrut 1381/1962, s. 118-125; F. B. Pegolotti, La Pratica Della Mercatura (ed. A. Evans), New York 1970, s. 58, 92; E. A. Zachariadou, Trade and Crusade: Venetian Crete and the Emirates of Menteshe and Aydin (1300-1415), Venice 1983, s. 147-148; Mustafa ez-Zehebî, Taḥrîrü’d-dirhem ve’l-mis̱ḳāl ve’r-rıṭl ve’l-mikyâl ve beyânü meḳādiri’n-nuḳūdi’l-mütedâvile bi-Mıṣr (nşr. Anistâs el-Kermelî, Resâʾil fi’n-Nuḳūdi’l-ʿArabiyye ve’l-İslâmiyye ve ʿilmü’n-nümmiyyât içinde), Kahire 1987, s. 86; Ahmet Akgündüz, Osmanlı Kanunnâmeleri ve Hukukî Tahlilleri, İstanbul 1990-92, II, 182, 196, 257, 288; III, 232, 253, 261, 273, 319, 401, 417, 469; V, 406, 481, 514, 541, 562; M. Sâlim et-Tarâvne, Târîḫu mınṭıḳati’l-Belḳāʾ ve Maʿân ve’l-Kerek: 1281-1337 h./1864-1918 m., Amman 1992, s. 223; Yunus Koç, “Zirai Tarih Araştırmalarında Ölçü Tartı Birimleri Sorunu: Bursa Müdü Örneği”, Uluslararası Kuruluşunun 700. Yıl Dönümünde Bütün Yönleriyle Osmanlı Devleti Kongresi, Bildiriler (haz. Alâaddin Aköz v.dğr.), Konya 2000, s. 541-546; Mahmoud Beg, “Le système métrique actuel d’Egypte”, JA, I (1873), s. 76-80; M. H. Sauvaire, “Matériaux pour servir à l’histoire de la numismatique et de la métrologie musulmanes”, a.e., VIII (1886), s. 135-151, 296-297; Ahmed Refik, “Fâtih Devrine Âid Vesîkalar”, TOEM, sy. 49 (1335), s. 26, 55; G. Ferrand, “Les poids, mesures et monnaies des mers du sud aux XVIe et XVIIe siècles”, JA, XVI (1920), s. 67, 73, 276, 278; R. Brunschvig, “Sur les mesures tunisiennes de capacité au commencement du XVIIe siècle”, Annales de l’institut d’études orientales, III, Algier 1937, s. 79-81, 86; Mustapha El Habib, “Notes sur deux mesures d’Aumone”, Hespéris Tamuda, X/3, Rabat 1969, s. 263-272; P. Pascon, “Description des mudd et ṣāʿ maghribins”, a.e., XVI (1975), s. 25-88; R. T. Mortel, “Weights and Measures in Mecca during the Late Ayyūbid and Mamlūk Periods”, Ar.S, sy. 8 (1990), s. 180; “Mud”, SA, III, 1471; “Ölçü”, a.e., III, 1567, 1572-1573; Dihhudâ, Luġatnâme, XIII, 18115, 18154; E. v. Zambaur, “Kafîz”, İA, VI, 66; E. Ashtor, “Makāyil”, EI2 (İng.), VI, 117-120.
Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2006 yılında İstanbul’da basılan 31. cildinde, 457-459 numaralı sayfalarda yer almıştır.