MUHAMMED BAYRAM

Muhammed b. Mustafâ b. Muhammed es-sâlis b. Muhammed es-sânî b. Muhammed el-evvel b. Hüseyn (1840-1889)

Tunuslu tarihçi, gazeteci ve yazar.

Müellif:

Muharrem 1256’da (Mart 1840) Tunus’ta doğdu. Kendisine Muhammed el-hâmis denilmesinin sebebi aynı soydan gelen ve aynı adı taşıyan beşinci kişi olmasıdır (dördüncüsü amcası Muhammed’dir). Osmanlı fethinin (1574) ardından Tunus’a yerleşen, birçok ünlü şahsiyet yetiştiren ve ülkenin Hüseynîler’den sonra en şerefli sülâlesi sayılan bir Türk ailesine mensuptur. Zeytûne Medresesi’nde öğrenim gören Muhammed Bayram özellikle hadis, fıkıh, tarih ve coğrafya alanlarında geniş bilgi edindi. On yedi yaşında iken Muhammed Paşa zamanına ait (1855-1859) idarî emir, karar ve tebliğleri içeren bir “künnâş” derledi. 1861’de Unukıyye Medresesi’nde ders vermeye başladı ve aynı yılın sonunda Zeytûne’de ikinci kısım müderrisi oldu. 1857-1864 yılları arasında gerçekleştirilen reformları savunarak yenilik taraftarı aydınlar içinde yer aldı ve Tunus’un resmî gazetesi er-Râʾîd’de hürriyeti öven yazılar yayımladı.

Bir süre kadılık yapan ve 1869’da Zeytûne’de birinci kısım müderrisliğine terfi eden Muhammed Bayram yenilik taraftarı Hayreddin Paşa, Hüseyin Paşa ve İbn Ebü’d-Dıyâf gibi kişilerle dostluk kurdu. Hayreddin Paşa’nın 1873-1877 yıllarındaki vezîr-i ekberlik döneminde gerçekleştirilen reformlara katıldı. 1874’te kurulan Cem‘iyyetü’l-evkāf’ın başına getirildi; karışıklık içindeki vakıfları ıslah edip gelirlerini arttırdı. Aynı yıl oluşturulan Eğitim Reformu Komisyonu’na üye seçildi ve açılacak olan Sâdıkī Medresesi’nin yönetmelik ve ders programlarının hazırlanmasında etkin rol oynadı. Zeytûne Medresesi’nde yürütülen eğitim reformu çalışmalarına katıldı. 1875’te Devlet Matbaası’nın ve er-Râʾîd gazetesinin başına getirildi. Bunları canlandırıp düzene koyarken gazeteye birçok yazı yazdı, bu arada İstanbul’da çıkan el-Cevâʾib’e de çeşitli makaleler gönderdi.

1875 sonlarında tutulduğu bir sinir hastalığının tedavisi için Paris’e gitti, üç ay sonra ülkesine döndü ve Sâdıkī Medresesi ile Zeytûne Medresesi’nin kitaplıklarını düzenledi. 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı dolayısıyla Türkiye’ye yardım malzemesi gönderilmesinde etkili oldu; ayrıca savaşın desteklenmesi için bir fetva yayımladı. 1878’de yine tedavi amacıyla Paris’e gitti; Fransa Cumhurbaşkanı Mac-Mahon tarafından kabul edildi. Dönüşünde Sâdıkī Hastahanesi’nin kuruluşunda önemli hizmeti geçti. 1879’da zâhiren tedavi olmak, gerçekte ise Fransız konsolosu Th. Roustan’ın geri alınmasını temin için Paris’e gönderildi; ancak konsolos bunu öğrenerek tedbirini aldı. Üç ay süren bu seyahati sırasında bazı siyasetçilerle yaptığı görüşmelerde Fransa’nın Tunus’u işgal amacında olduğunu anladı ve durumu yetkililere bildirdi. Londra’ya uğrayıp ülkesine dönünce eskiden beri vezîr-i ekber Mustafa b. İsmâil ile (Genç Mustafa Paşa) arasında bulunan anlaşmazlık şiddetlendiğinden hacca gitmek üzere Ekim 1879’da Tunus’tan ayrıldı. Uğradığı Kahire’de Hidiv Tevfik Paşa ile görüştü. Beyrut’ta halktan ve Vali Midhat Paşa’dan büyük ilgi gördü. Bağdat’ta Şeyh Seyyid Selmân el-Kādirî’den icâzet aldı. Hac dönüşü İstanbul’a geldi ve Sultan Abdülhamid tarafından kabul edilerek kendisine maaş bağlandı. Bu arada Fransız konsolosunun etkisiyle Tunus hükümeti Muhammed Bayram’ın yurda dönmesini istediyse de Bâbıâli onu Tunus’taki resmî görevlerinden affetti.

1881’de Fransa Tunus’u işgal edince Muhammed Bayram ülkesine dönme fikrinden vazgeçti. el-Cevâʾib’de bu işgali kınayan yazılar yazdı ve Bâbıâli tarafından eski vezîr-i ekber Hayreddin Paşa ile birlikte Fransız işgali hakkında bir rapor hazırlamakla görevlendirildi. Osmanlı Devleti’nin Tunus üzerindeki hukukunu savunan takriri padişaha sunmasının ardından Osmanlı Devleti’nde yapılmasını lüzumlu gördüğü reform tasarılarını bir rapor halinde kaleme aldı; meclisi ve anayasası olan bir yönetim önerdi; ayrıca taşra teşkilâtında ıslahat gerektiğini belirtti. Yıl sonuna doğru İtalya’ya giderek ailesini de İstanbul’a getirdi ve dört buçuk yıl daha burada kaldı. Bu süre içinde Ṣafvetü’l-iʿtibâr’ın üç cildini ve II. Abdülhamid’in emri üzerine, Alman imparatoruna hediye edilen atlar vesilesiyle Risâle fi’l-ḫayl adlı risâlesini yazdı. el-İʿtidâl adlı bir gazete çıkararak Fransa’ya karşı sert yazılar kaleme aldı.

Muhammed Bayram, Kasım 1884’te ailesiyle birlikte İstanbul’dan ayrılarak Mısır’a gitti; devlet adamları ve ulemâdan hüsnükabul gördü; ikamet masrafları karşılandı ve kendisine maaş bağlandı. 1885’te Kahire’de önce günlük, ardından haftalık el-Aʿlâm gazetesini çıkardı. Nisan-Eylül 1887’de Avrupa’ya giderek İngiltere Kraliçesi Victoria’nın tahta çıkış yıl dönümü merasimine katıldı. Bir süre Fransa ve İtalya’da bulunduktan sonra Mısır’a döndü. 1889’da Ernest Renan’ın İslâm dininin ilme karşı olduğu yolundaki iddiasına reddiye olarak bir eser yazdı ve Ṣafvetü’l-iʿtibâr’ın IV. cildini tamamlayıp V. cildine başladı, ancak bitiremedi. Aynı yıl Kahire Mahkeme-i İbtidâiyye-i Ehliyyesi’ne hâkim tayin edilmesi sebebiyle el-Aʿlâm’ın neşrini durdurdu. Sağlığının iyice bozulması yüzünden tebdilihava için gittiği Hulvan’da 25 Rebîülâhir 1307 (19 Aralık 1889) tarihinde vefat etti ve Kahire’de İmam Şâfiî Türbesi’nin yanına gömüldü.

Eserleri. Muhammed Bayram’ın en önemli çalışması olan Ṣafvetü’l-iʿtibâr bi-müstevḍaʿi’l-emṣâr ve’l-aḳṭâr (I-V, Kahire 1302-1311) Arapça yazılmış en iyi siyasî coğrafya kitaplarındandır. Bazı Avrupa, Asya ve Afrika ülkelerine dair bilgilerle müellifin seyahatlerini ve siyasî fikirlerini içerir. Dönemin Tunus, İstanbul ve Kahire olayları için önemli bir kaynak niteliğindeki eserin son cildi oğlu Muhammed el-Hâdî tarafından bitirilerek yayımlanmıştır. Müellifin diğer eserleri de şunlardır: Tuḥfetü’l-ḫavâṣ fî ḥilli ṣaydi bunduḳi’r-raṣâṣ (Kahire 1303); Mülâḥaẓât siyâsiyye ʿani’t-tanẓîmâti’l-lâzime li’d-Devleti’l-ʿaliyye (Kahire 1303); et-Taḥḳīḳ fî mesʾeleti’r-raḳīḳ (bu üç risâle, Munsif b. Abdülcelîl ve Kemâl İmrân tarafından müellifin bibliyografyasının ekinde yayımlanmıştır, bk. bibl.); Tecrîdü’s-sinân li’r-red ʿale’l-ḫaṭîb Rinân (Kahire 1889); Risâle fî cevâzi şirâʾi evrâḳı’d-düyûn (Kahire 1889); Iṣlâḥu’l-evḳāf bi-Mıṣr (Kahire 1889); Risâle fî aḥkâmi’l-eşrâf Âli Beyti Resûlillâh (Kahire 1302); Muḫtaṣar fî fenni’l-ʿarûż; Risâle fî süknâ dâri’l-ḥarb; er-Ravżatü’s-seniyye fi’l-Fetâvi’l-Bayrâmiyye; Risâle fî cevâzi iṣdâli şaʿri’r-reʾs; Ḥubbü’t-Tûnisiyyîn li’l-istiḳlâl; Taḳrîr fî beyâni ḥuḳūḳi’d-Devleti’l-ʿaliyye ʿale’l-Bilâdi’t-Tûnisiyye.

BİBLİYOGRAFYA
BA, İrade-Dahiliye-Hariciye, 1297-1302/1879-84; Filib dî Tarrâzî, Târîḫu’ṣ-ṣıḥâfeti’l-ʿArabiyye, Beyrut 1913-14, I, 139-141; III, 24; Serkîs, Muʿcem, s. 613-614; Zeynelâbidîn es-Senûsî, Muḥammed Bayram el-ḫâmis, Tunus 1952; Muhammed b. Âşûr, Erkânü’n-nehḍati’l-ʿArabiyye, Tunus 1965, s. 21-27; Ahmed Abdesselem, Les historiens tunisiens, Tunus 1973, s. 387-404; P. Bardin, Algériens et tunisiens, Marseille 1979, s. 116-117; Mahfûz, Terâcimü’l-müʾellifîn, I, 191-197; Reşîd ez-Zevvâdî, Rüvvâdü’l-ıṣlâḥ, Tunus 1983, s. 48-67; Sâdık ez-Zemerlî, Aʿlâm Tûnisiyyûn (trc. Hammâdî es-Sâhilî), Beyrut 1986, s. 87-95; Ali eş-Şennûfî, Tercemetü Muḥammed Bayram el-ḫâmis fî Ṣafveti’l-iʿtibâr, Kartâc 1989; Munsif b. Abdülcelîl – Kemâl İmrân, Muḥammed Bayram el-ḫâmis, Kartâc 1989; Fethî el-Kāsımî, eş-Şeyḫ Muḥammed Bayram el-ḫâmis: Ḥayâtühû ve fikrühü’l-ıṣlâḥî, Kartâc 1990; B. Tlili, “L’idée d’un bon gouvernement ottoman dans la pensée de Bayram V (1840-1889)”, CT, LXXIX-LXXX (1972), s. 147-170; a.mlf., “Contribution à l’étude de la pensée sociale et politique de Bayram V”, Revue de l’occident musulman et de la Méditerranée, sy. 16, Aix-en-Provence 1974, s. 327-343; Moh. Bencheneb, “Muhammed Bayram”, İA, VIII, 493-495; G. S. van Krieken, “Muḥammad Bayram al-K̲h̲āmis”, EI2 (İng.), VII, 433-435; Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi, İstanbul 1983, VIII, 4057.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2005 yılında İstanbul’da basılan 30. cildinde, 508-509 numaralı sayfalarda yer almıştır.