Muhammed Uğurlu. Osmanlı Devleti’nde Süryani varlığı: Bitlis ve Diyarbekir örneği (1870-1920). Doktora tezi (2023)

Tez KünyeDurumu
Osmanlı Devleti’nde Süryani varlığı: Bitlis ve Diyarbekir örneği (1870-1920) / Assyrian presence in the Ottoman Empire: The case of Bitlis and Diyarbekir (1870-1920)
Yazar:MUHAMMED UĞURLU
Danışman: PROF. DR. MEFAİL HIZLI
Yer Bilgisi: Bursa Uludağ Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / İslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı / İslam Tarihi Bilim Dalı
Konu:Din = Religion ; Tarih = History
Dizin:Bitlis = Bitlis ; Diyarbakır = Diyarbakır ; Süryani Ortodoks Kilisesi = The Syrian Orthodox Church ; Tehcir = Deportation
Onaylandı
Doktora
Türkçe
2023
235 s.
Antakya Süryani Kadim Kilisesi Hıristiyanlık tarihinin ilk kilisesidir. Bu kilise ve kilisenin müntesipleri tarih boyunca birçok devletin egemenliğinde kalmış ve bugüne kadar varlığını sürdürmüştür. Roma İmparatorluğu, Bizans, Emevi, Abbasi, Selçuklu, Osmanlı Devleti gibi devletler başta olmak üzere, birçok irili ufaklı devletlerin hakimiyetinde bulunmuşlardır. Yavuz Sultan Selim’in 1516-1517 yıllarında Doğu ve Güneydoğu Anadolu, Suriye ve Mısır coğrafyasını fethetmesiyle Süryaniler tamamen Osmanlı hakimiyetine girmişlerdir. Bu tarihlerden itibaren Süryaniler Osmanlı Devleti’yle iyi ilişkiler sürdürmüşlerdir. 1895 yılına kadar Ermeni Kilisesine tâbi olarak varlıklarını sürdüren Süryaniler, bu tarihten sonra bağımsız bir kilise olarak varlık göstermiştir. Süryaniler, Osmanlı Devleti zamanında Bitlis ve özellikle Diyarbekir bölgesinde yoğun bir nüfusa sahip olmuşlardır. Bölgede uyumlu bir toplum olan Süryaniler -istisnalar hariç- devlete hep sadık kalmış ve devlete problem çıkartmamışlardır. 93 Harbi neticesinde imzalanan Berlin Anlaşması’yla, Bitlis ve Diyarbekir yöresinde Ermeniler planlı ve programlı bir şekilde isyan etmeye başlamıştır. Bu isyanlara Süryanilerden çok az bir kimse dahil olmuş, çoğu zaman devletin yanında durmuşlardır. 1915 yılında Ermenilerin tehcir edilmesiyle birlikte az sayıda Süryani’de tehcire tâbi olmuştur. Tehcirde Süryanilerin soykırıma uğradığına dair iddialar mevcuttur. Ancak Batı kaynaklı bir iddia olan soykırım meselesinin bilimsel olarak herhangi bir tutarlılığı bulunmamaktadır.
Syriac Orthodox Patriarchate of Antioch is the first church in the history of Christianity. This church and its followers have been under the rule of many states throughout history and have survived to this day. They were dominated by many large and small states such as the Roman Empire, Byzantium, Umayyad, Abbasid, Seljuk and Ottoman Empire. Assyrians came under Ottoman rule with the conquest of Eastern and Southeastern Anatolia, Syria and Egypt by Selim the Resolute in 1516-1517. Assyrians have maintained good relations with the Ottoman Empire since then. The Assyrians, who continued their existence under the Armenian Church until 1895, became an independent church after then. The population of Assyrians in Bitlis and especially in Diyarbekir region was dense during the Ottoman Empire. Assyrians, who are a harmonious society in the region -with exceptions- have always remained loyal to the state and did not cause any problems to the state. Armenians in the Bitlis and Diyarbekir regions began to revolt in a planned and programmed manner as a result of Berlin Agreement signed at the end of the Russo- Turkish War. Only a few Assyrians were involved in these revolts, and they often stood by the state. A small number of Assyrians were also deported with the deportation of Armenians in 1915. There are allegations that Assyrians were subjected to genocide during the relocation. However, the genocide issue, which is a Western claim, has no scientific basis.

Download: Click here