MÜHENDİSHÂNE MATBAASI

1797’de Hasköy’deki Kara Mühendishânesi bünyesinde kurulan matbaa.

Müellif:

1795’te Hasköy’de açılan Mühendishâne-i Berrî’nin eğitime başlaması üzerine Râşid Efendi’nin elindeki matbaa takımları devlet tarafından 7500 kuruşa satın alınarak (bk. RÂŞİD EFENDİ MATBAASI) Mühendishâne binasının zemin katında hazırlanan mekâna yerleştirilmiş ve reisliğine Mühendishâne başhocası müderris Abdurrahman Efendi getirilerek 25 Şubat 1797’de kendisine gerekli berat teslim edilmiştir (Beydilli, Türk Bilim ve Matbaacılık Tarihinde Mühendishâne, s. 99 vd.). Bu matbaa, Hasköy’de oluşturulan Humbaracı ve Lağımcı Ocağı’na bağlı olarak askerî mühendislik eğitimi vermeyi amaçlayan bir okulun bünyesinde kurulan o sırada devletin yegâne matbaasıdır. Teknik kitapların, özellikle içlerinde tablolar, harita, resim ve hendesî şekiller bulunanlarının elle çoğaltılması sakıncalı görüldüğünden bunların hatasız, tek tip ve birbirinin aynı olmak üzere çoğaltılmasının matbaa ile mümkün olabileceği düşünüldü. Böylece burada askerî mühendislik eğitimiyle (fenn-i hendese üzere humbara atmak, lağım kazmak, kale, tabya ve köprü yapmak, metris almak) ilgili olarak ders kitapları, logaritma cetvelleri, Türkçe, Arapça ve Fransızca telif ve tercüme eserler, Fransızlar’ın Mısır’a saldırması münasebetiyle yine Türkçe, Arapça ve Fransızca olarak hazırlanan beyannâmeler basılmaya başlandı (a.mlf., Mühendishâne, s. 33-35). Matbaanın Mühendishâne ile olan bünyevî bağına 1806 ve 1808 tarihli Mühendishâne kanunnâmelerinde yer verildi. Burada askerî teknik eğitim için ihtiyaç duyulacak kitapların basılmasının zarureti tekrar dile getirilmekteydi.

Matbaa Mühendishâne binasının zemin katında yer alacağından burada birtakım tâdilâta gidildi, inşaat eksikleri tamamlandı, kapılar sağlamlaştırıldı, pencerelere cam ve demir şebeke takıldı. Bu mekân beş oda ve bir avludan meydana gelmekte, toplam 269 metrekarelik bir alan kaplamaktaydı. Basmahâne odası olarak tanıtılan en büyük oda (126,5 m2) matbaaya ayrıldı, içi maksada uygun biçimde donatıldı. Kâğıt dolapları ve basım tezgâhlarının üzerine oturtulması için 75 cm. yükseklikte 25 m2’lik sağlam bir platform yapıldı, gerekli müstahdem tayin edildi. Diğer dört odadan biri depo ve mutfak şeklinde kullanıldı. Râşid Efendi’den satın alınan malzemelere ilâveten yeni “hurde rakam ve kalıplar”ın döküm masrafı olarak 4000 kuruş verildi, daha sonra iki kalem halindeki ödeneklerle mevcut malzemenin tamiri ve yeni rakam dökümü, hurufat kalıpları ve tezgâhları imali için toplam 10.741 kuruş harcandı (a.mlf., Türk Bilim ve Matbaacılık Tarihinde Mühendishâne, s. 121). Türkçe olarak bazı askerî teknik eserlerin de (1201/1786-87’de Lafitte-Clave’nin “Usûlü’l-maârif fî tertîbi’l-ordu” ve 1202/1787-88’de De Truguet’nin “Usûlü’l-maârif fî vechi tasfîfi sefâin-i donanma”) basıldığı Fransa elçiliğindeki matbaa mevcudatı, bu ülkenin Mısır’a saldırması üzerine ilân edilen savaş dolayısıyla (2 Eylül 1798) müsadere edilerek dökümü çıkarıldı ve 3095 kuruşluk bir değer biçildi. Bunlar, Mühendishâne yanında matbaaya da başkanlık eden Abdurrahman Efendi tarafından incelendi ve beğenildi, ardından Mühendishâne Matbaası’na taşındı, mevcut olan iki adet basma tezgâhı 25 kuruş masrafla tamir edildi. Savaştan sonra yapılan barış antlaşması uyarınca bu malzeme el konulan bazı kitaplarla birlikte Fransız elçiliğinin talebi üzerine (Eylül 1803) iade edildi (dökümü için bk. a.g.e., s. 126).

Masrafları hazineden karşılanmış bir kamu işletmesi olan Mühendishâne Matbaası’nın 1797’de kurulmuş olmasına rağmen müstakil bir nizamnâmesi yoktu, maaş ve ücretleri belirlenmiş devamlı bir kadroya sahip değildi. Herhangi bir eserin basılması icap ettiğinde gerekli işçiler tedarik edilmekte ve basım işleri sona erdiğinde bunlar dağılmaktaydı. Basım işlerinin hakkıyla üstesinden gelecek deneyimli bir kadronun oluşmasında ve yetişmesinde başlıca etken olarak görülen bu durum Mayıs 1800 tarihine kadar devam etti. Bu tarihte Abdurrahman Efendi’nin teklifiyle matbaada devamlı çalışmak üzere iki musahhih, sekiz mürettip, iki ustabaşı, iki basmacı, biri Frengî iki mürettip, bir de basma hizmetinde çalışacak toplam on beş işçi alındı, kendilerine verilecek maaşlar tesbit edildi. Bunların dışında gravürlü eserler basımında istihdam edilmek üzere ayda 100 kuruş maaşla bakır sayfaları hakkedecek bir ressam kadroya dahil edildi. Bu kişinin, daha yetişmiş olanı bulununcaya kadar ressam Likar adlı bir Frenk olduğu belirtilmektedir. Böylece kadroya verilecek aylık tutarı 755 kuruşa ulaşmaktaydı. Hazırlanan nizamnâme başmuhasebeye kaydedilip yürürlüğe girdi (11 Temmuz 1800).

1802’de matbaa, bulunduğu yerin dar gelmesi sebebiyle başka yere nakledildi. Önce İstanbul’da Sultanahmet’te Dârüssaâde Ağası Mehmed Ağa Medresesi’nin bulunduğu, Çemberlitaş bölgesinde Kapalıfırın semtindeki bir yere taşındı. Ancak buranın da yeterli olmadığı görülünce daha faaliyete geçmeden aynı yıl içinde Üsküdar’a, Selimiye Kışlası yakınlarında Harem İskelesi arkasında yer alan Selimiye Vakfı arazisi üzerinde bir binaya nakledildi; yeni bir kimlik, hukukî yapı ve isim kazanarak basım faaliyetlerine devam etti (bk. ÜSKÜDAR MATBAASI). Böylece Mühendishâne Matbaası’nın faaliyetine son verilmiş oldu (Aralık 1802).

Mühendishâne Matbaası’nda basılan eserlerin toplam sayısı on dokuz kalemi bulmaktadır. Mahmud Râif Efendi’nin, Nizâm-ı Cedîd hareketini tanıtmak amacıyla otuz altı gravür içeren yirmi yedi levha ile birlikte 200 adet basılan Tableau des nouveaux règlemens de l’Empire ottoman adlı eseri burada basılan eserlerin en değerlisidir. Askerî yenilikleri ve yapılan reformları yabancılara tanıtma amacı güdüldüğünden eser Fransızca kaleme alınmıştır. Bunlardan Reîsülküttâb Âtıf Efendi’ye 100 adet teslim edilmiş olması yabancı devlet elçiliklerine dağıtılmasının öngörüldüğüne işaret eder. Basılan diğer eserlerin içinde Mühendishâne eğitimine hitap eden, ders kitabı olarak kullanılacaklar yanında lugatların da çoğunlukta olduğu görülmektedir. Bu haliyle Mühendishâne Matbaası’ndaki ilk yayınlarla âdeta eğitim için gerekli olan eserlerin hazırlanması amaçlanmıştır (matbaada basılan eserlerin bir listesi için bk. a.g.e., s. 254-255).

BİBLİYOGRAFYA :

Mahmud Râif Efendi ve Nizâm-ı Cedîd’e Dâir Eseri (nşr. Kemal Beydilli – İlhan Şahin), Ankara 2001; Kemal Beydilli, Türk Bilim ve Matbaacılık Tarihinde Mühendishâne, Mühendishâne Matbaası ve Kütüphânesi: 1776-1826, İstanbul 1995, tür.yer.; a.mlf., Mühendishâne ve Üsküdar Matbaalarında Basılan Kitapların Listesi ve Bir Katalog, İstanbul 1997, s. 15-17, 33-35.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2019 yılında Ankara’da basılan (gözden geçirilmiş 3. basım) EK-2. cildinde, 335-336 numaralı sayfalarda yer almıştır.