MÜTEFERRİKA MATBAASI

MÜTEFERRİKA MATBAASI 1727’de İbrâhim Müteferrika tarafından kurulan ilk Türk matbaası.

Müellif: Kemal Beydilli

Erdelli bir mühtedi olan İbrâhim Müteferrika ve Yirmisekizçelebizâde Mehmed Said Efendi tarafından kurulmuş, bir müddet sonra Mehmed Said Efendi’nin devlet memuriyetleri sebebiyle bu işi bırakması üzerine İbrâhim Müteferrika tarafından tek başına yürütülmüş ve oldukça yoğun bir faaliyet göstermiş, onun ölümüne kadar (1747) ayakta kalmıştır. Matbaanın gerekliliğine dair 1726 tarihli risâlesinde İbrâhim Müteferrika, bunun eğitim alanında getireceği faydaları ve özellikle basmaların yazmalara nazaran daha ucuza elde edileceğini, basılacak eserlerin lugat, tarih, tıp, fizik, astronomi ve coğrafyaya dair olacağını, din kitaplarının basılmayacağını ve Arap harfleriyle basım imtiyazının yabancılara verilmemesi gerektiğini özellikle vurgulamaktaydı (Ersoy, s. 32-33; Sabev, s. 139-140). “Evâsıt-ı Zilka‘de” 1139 (1727 Temmuz başları) tarihli imtiyaz beratı, burada belirtildiği üzere ulemâdan dört kişinin musahhih olması ve on altı kişinin matbaayı destekleyen takrizler yazması, yerine getirilmesi icap eden resmî formaliteler olarak önemli ve gerekli görülmekle beraber bütün bunlar, muhtemelen kuruluş aşamasını çoktandır tamamlamış olan matbaaya neticede meşrû bir kimlik kazandırıyordu. İbrâhim Müteferrika kendi ifadesine göre 1719’dan beri matbaa işleriyle uğraşmaktadır ve elinden çıktığına inanılan Marmara Denizi Haritası’nın aynı tarihi taşıması bu ifadeyi destekleyen bir husus olarak kabul edilmektedir (Sabev, s. 152).

İbrâhim Müteferrika’nın Orlin Sabev tarafından bulunup yayımlanan 20 Rebîülevvel 1160 (1 Nisan 1747) tarihli tereke defterinden anlaşıldığı kadarıyla bütün matbaa mevcudatı, kâğıt topları ve basılan kitaplar onun şahsî malıdır. Terekede kaydedilen malların mirasçısı da karısı Hatice ve kızı Ayşe olup bu ikisi arasında İslâm miras hukukuna göre paylaşılmış, kitapları satma hakkı ise sadece kızına tanınmıştır. Ancak bu, Mehmed Said Efendi’nin ortaklıktan ayrılmasından sonraki durumu göstermektedir. Mehmed Said Efendi’den sonra İbrâhim Müteferrika, talebi doğrultusunda verilen beratla (1145 [1732 sonu-1733 başları]) matbaa işletmesine tek başına sahip olmuştur (berat metni için bk. Ahmed Refik, s. 123-125). Matbaanın şirket durumu ve ortakların hukukî vaziyeti hakkında çeşitli varsayımlar ileri sürülmüş, ortaklığın hangi şirket türüne girdiği tartışılmıştır. Konunun kesin olarak çözümü Şeyhülislâm Yenişehirli Abdullah Efendi’nin verdiği bir diğer fetva sûretinde görülmektedir. Burada, Mehmed Said ve İbrâhim Müteferrika’nın kâr ve zararda eşit katkılı iki ortak olduğuna ve hisse iddiasındaki üçüncü şahsın yalnızca yaptığı iş karşılığında ücret talebinde bulunma hakkı bulunduğuna karar verilmiştir. Fetvada sözü edilen üçüncü şahsın yahudi hurufatçı Yona olduğu anlaşılmaktadır. Abdullah Efendi meşihattan 30 Eylül 1730 tarihinde ayrıldığından fetvanın Mehmed Said Efendi ile İbrâhim Müteferrika’nın matbaayı müştereken yönettikleri döneme işaret ettiği açıktır. Bu fetvaya göre ikisi arasındaki ortaklık akd-i şirket tipinde, masrafta ve kârda eşitlik (mufâvada) türündendir. Her ikisinin matbaa ile ilgili ilk başvurularında, “levâzım ve mühimmatına iktiza eden masârifi kendileri iştiraken görmek üzere” diye ifade ettiği husus esasen bu ortaklığın cinsini ortaya koymaktadır (Sabev, s. 174-176).

Bulunan tereke sayesinde matbaanın yeri, İbrâhim Müteferrika’nın evi, eşyaları, evindeki kitapları, basılı olanların yer aldığı deposu, satılan veya elde kalanların dökümü, bunların fiyatları, alacak veya borçları gibi ayrıntılar Müteferrika Matbaası ile ilgili bilinenlere yeni katkılar sağlayacak önemdedir. Buna göre İbrâhim Müteferrika’nın evi Sultan Selim Camii’nin yanında Mismârî Şücâ mahallesinde olup matbaa tezgâhları da önceleri bu evde kurulmuş, daha sonra caminin bitişiğinde, Tophane semtinde basılan kitapların da depolandığı kârgir odaya taşınmıştır. Matbaada kitap basımı için dört, harita için iki tezgâh bulunmakta ve beş kişi çalışmaktadır. Hurufatçı olarak yahudi usta Yona ile İbrâhim Müteferrika’nın kalfası kaydedilmiştir. Bu sonuncusu İbrâhim Müteferrika’nın ölümünden sonra halefi olan “Küçük” İbrâhim (1747 başlarında kadı) olmalıdır. Burada 1729-1742 arasında yirmi iki cilt halinde -Râşid ve kronolojik devamı olan Küçükçelebizâde tarihlerini müstakil saymak şartıyla- on yedi veya bir arada sayarak on altı kalem eser basılmıştır (a.g.e., s. 231), basım miktarı ise genelde 500 adettir. Bazı eserler 1000 (Tuhfetü’l-kibâr) veya 1200 (Târîh-i Seyyâh) adet basılmıştır. Basılan kitapların toplam cilt sayısı hesaplanış biçimine göre 10-11.000 adet arasında değişmektedir. Bunların % 70’i satılmış olup 2981 kitap satılmamış halde kaydedilmiştir. Basılan kitaplardan bazı örnekler Rus, İsveç, Avusturya ve Fransa hükümdarlarına hediye olarak götürülmüştür. Matbu kitapların satış fiyatlarının ise beklendiği gibi ucuz olmadığı anlaşılmaktadır.

İbrâhim Müteferrika’nın vefatından sonra matbaa işletmesi, bu işe tâlip olan Rumeli ve Anadolu kadılarından İbrâhim ve Ahmed efendilere havale edilmiş, ancak bunlar Vankulu Lugatı’nın ikinci baskısı dışında (1170/1757) bir etkinlik gösterememiş, matbaa kısa bir süre içinde kapanmış ve basım işleri tamamen terkedilerek unutulup gitmiştir. Dolayısıyla geniş bir okuyucu sayısına erişilememiş olması bu gelişmede önemli rol oynamıştır. Basılan eserlerin satış miktarından hareketle matbaanın pek de başarısız sayılamayacağını öne sürmek mümkündür. Müteferrika Matbaası’nın bir okur kitlesi hazırlamakta ve bunları matbu eserlere ısındırmakta önemli bir hizmeti yerine getirdiği inkâr edilemez. Müteferrika Matbaası’nda basılan kitaplar şunlardır: Vankulu Lugatı, Tuhfetü’l-kibâr fî esfâri’l-bihâr, Târîh-i Seyyâh, Târîhu’l-Hindi’l-garbî, Timur Tarihi, Mısır Tarihi, Gülşen-i Hulefâ, Grammaire turc, Usûl-i Hikem fî Nizâmi’l-ümem, Füyûzât-ı Mıknatisiyye, Cihannümâ, Takvîmü’t-tevârîh, Naîmâ Târihi, Râşid Târihi, Küçükçelebizâde Âsım Târihi, Ahvâl-i Gazavât der Diyâr-ı Bosna, Ferheng-i Şuûrî.

BİBLİYOGRAFYA

N. Jorga, Geschichte des Osmanischen Reiches, Gotha 1908, IV, 362; Fr. Babinger, Stambuler Buchwesen im 18. Jahrhundert, Leipzig 1919, tür.yer.; Ahmed Refik [Altınay], Hicrî On İkinci Asırda İstanbul Hayatı (1100-1200), İstanbul 1930, s. 123-125; Osman Ersoy, Türkiye’ye Matbaanın Girişi ve İlk Basılan Eserler, Ankara 1959, tür.yer.; G. Toderini, İbrahim Müteferrika Matbaası ve Türk Matbaacılığı (trc. Rikkat Kunt), İstanbul 1990; Kemal Beydilli, Türk Bilim ve Matbaacılık Tarihinde Mühendishâne, Mühendishâne Matbaası ve Kütüphânesi: 1776-1826, İstanbul 1995, tür.yer.; a.mlf., “Müteferrika ve Osmanlı Matbaası, 18. Yüzyılda İstanbul’da Kitabiyat”, Toplumsal Tarih, sy. 128, İstanbul 2004, s. 44-52; O. Sabev, İbrahim Müteferrika ya da İlk Osmanlı Matbaa Serüveni: 1726-1746, İstanbul 2006, tür.yer.; H. Wurm, “Entstehung und Aufhebung des osmanischen Generalkonsulat zu Wien, 1726-1732”, Mitteilungen des österreichischen Staatsarchives, XLII, Wien 1992, s. 152-187; Taner Timur, “Matbaa, Aydınlanma ve Diplomasi: Said Mehmed Efendi”, Toplumsal Tarih, sy. 128 (2004), s. 54-61.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2019 yılında Ankara’da basılan (gözden geçirilmiş 3. basım) EK-2. cildinde, 341-343 numaralı sayfalarda yer almıştır.