N. F. Duru. Sabir Mehmed: hayatı-eserleri-edebi kişiliği ve Divanı’nın tenkidli metni. Yüksek lisans tezi (1994)

Tez KünyeDurumu
Sabir Mehmed: hayatı-eserleri-edebi kişiliği ve Divanı’nın tenkidli metni /
Yazar:NECİP FAZIL DURU
Danışman: YRD. DOÇ. DR. MUSTAFA ÇIPAN
Yer Bilgisi: Selçuk Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature
Dizin:Biyografi = Biography ; Divan edebiyatı = Divan literature ; Divan edebiyatı = Divan literature ; Divan şiiri = Court poem ; Sabir Mehmed = Sabir Mehmed ; Tenkidli metin = Critical text
Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
1994
311 s.
ÖZET 17. Yüzyıl Divân şâirleri arasında yer alan sâbir Mehmed »Geli bolu’ ludur. Doğum tarihi belli değildir. İkinci sınıf şâirler içinde değerlendirmemize rağmen, küçümsenmeyecek sayıda ruba* i söylemiş, kesif düşünebildiğini göBtermiytir. Sâbir, nana ti ün-amaç olarak kullanmamış, Mevlevi şeyhi olması nın da etkisiyle, sana t kaygısı taşımamıştır. Şiirlerinde İlahı aşkı,ıztırâbı ve sûfî düşünceleri derin bir vukufiyetle teren nüm etmiş ı dünyevî kaygılar ve geçici hazlar katiyen şiirinde yer almamıştır. Tahsili hakkında kaynaklar yeterli bilgi vermese dahi.Ağazâdc Mehmed Dede’nin terbiye ve eğitimi ile yetişmiş olduğunu söyle yebiliriz. Yine ilk şiir bilgisini ve zevkini dahi ondan almış tır. Arapça ve Farsça’ya o dillerde şiir yazabilecek derecede vâ kıf olan Sâbir’ in Ş/erh-i Tassavvurât ve Gül Ü Nevruz adlı eser leri vardır. Tarih kıtalarında kullandığı Pârsâ mahlası dışında, diğer şiiı lerinde sâbir mahlasını tercih etmiştir. Amcası Ağazâde Mehmed’ in vefatından sonra Gelibolu mevlevî- hânesinde yerine şeyh olarak geçmiş, bir müddet sonra Filibe ve Bosna’da kadılıkla görevlendirilmiştir. Kadılık mesleğinde karar kılmamış, Gelibolu’ ya tekrar dönmüş ve tekkenin başına geçmiştir. 1675 senesinde Gelibolu’da vefat etmiş.Yazıcızâde kabrine defn- olunmuştur.
SUMMARY Sabir Mehmed Gelibolu occupies a place among literary school of Old Turkish lyric poets. His date of birth is not known. Although his place is among secondary poets, he told so many tetrastich poems that cannot be overlooked, so showed that he could think intensively. Sabir did not use the art as an end-in-itself,by the effect of being a Mevlevi Sheikh, he was not interested in the art enstead.İn his poems, he warbled platonic love, anguish and sûfı thought with a deep knowledge j mundane interests and temporary pleasures, by no means, didnot occupy a place. Although sources do not give sufficient information about his education, he was trained under his uncle and ma s ter, Ağa zade Meh med Dede, and took first poetic knowledge and pleasure from him. Sabir who knows Arabic and Persian so sufficient that he can write poem in those languages, ha s two translatory works named Şerh- i Tasawwurat and Gül ü Nevruz. Except the pseudonym, Parsa that, he used in histories, he wrote his poems with the pseudonym Sabir. After the death of his uncle Ağa zade Mehmed, he took his place as the Sheikh of the chapel of Gelibolu Mevlevisjlater he was charged as Cadi in Filibe and Bosnia rHe didnot resolve to reaain as Cadi, returned to Gelibolu and again became the Sheikh of the chapel. He di«d in Gelibolu in 1675 »and buryed in Yazıcızâde cemetery.

Download: Click here