NASR b. ÂSIM

Nasr b. Âsım b. Amr el-Leysî el-Basrî (ö. 89/708 [?])

Mushaflara noktalama sistemini ilk defa uygulayan tâbiî.

Müellif:

Düelî nisbesiyle de anılan Nasr’ın hayatı hakkında yeterli bilgi yoktur. Hocaları ve talebeleriyle olan ilişkileri, ayrıca Basrî nisbesiyle anılması göz önünde bulundurulduğu takdirde onun Basra’da yetişip hayatını burada geçirdiği ve tedris faaliyetini burada sürdürdüğü söylenebilir. Ebü’l-Esved ed-Düelî’den kıraat ve nahiv konularında yararlandı. Nahivde Yahyâ b. Ya‘mer’den de faydalandığı zikredilmiştir. Hz. Ömer, Hâlid b. Hâlid el-Yeşkürî, Mâlik b. Huveyris, Yahyâ b. Ya‘mer, Ebû Bekre ve diğerlerinden rivayette bulundu. Kendisinden Abdullah b. Ebû İshak el-Hadramî ile yedi kıraat imamından Ebû Amr b. Alâ arz yoluyla kıraat öğrenirken Bişr b. Ubeyd, Humeyd b. Hilâl el-Adevî, Katâde b. Diâme ve Mâlik b. Dînâr gibi isimler ondan rivayette bulunanlar arasında yer aldı. Nasr b. Âsım’ın vefat tarihiyle ilgili olarak Halîfe b. Hayyât eṭ-Ṭabaḳāt’ında “80’den (699) sonra” ifadesini kullanırken et-Târîḫ’inde onun adını 80 ile 90 yılları arasında vefat edenler arasında saymıştır. Yâkūt 89’da (708) Basra’da öldüğünü kaydettikten sonra ölüm tarihinin 90 olarak da zikredildiğini belirtmiş, Zehebî ise bu tarihin 100 (718-19) yılından önceye rastladığını söylemekle yetinmiştir.

Tâbiîn neslinin aynı zamanda fakihlerinden sayılan Nasr b. Âsım’ın (Yâkūt, XIX, 224) kıraat ilminin yanı sıra Arap diline de hâkim olduğu ve bu konularda Ebü’l-Esved ed-Düelî’den faydalandığında şüphe yoktur. Ancak bazı kaynaklarda zikredilen ve onun Arapça’nın kaidelerini ilk vazeden kişi olduğunu belirten rivayetin ihtiyatla karşılanması gerekir. Aynı görüşün Abdurrahman b. Hürmüz el-A‘rec için de söz konusu edildiği bilinmekte olup bu tür ifadelerin, adı geçen kişilerin Arap diline dair erken dönem çalışmalarına katkıda bulunduğu şeklinde anlaşılması mümkündür. Aslında pek çok âlimin görüşüne göre Hz. Ali’nin yol göstermesiyle nahiv ilminin temel kurallarını ilk defa vazeden kişi Ebü’l-Esved ed-Düelî’dir. Nitekim İbnü’n-Nedîm, bu konudaki farklı kanaatleri zikrettikten sonra bazı delillerden hareketle nahiv ilminin temellerinin Ebü’l-Esved ed-Düelî tarafından atıldığı sonucuna varmıştır (el-Fihrist, s. 189-195).

Haccâc’ın isteği üzerine, mushaflarda benzer şekilde yazılan harfleri birbirinden ayırmak için noktalama sistemini ilk defa uygulayanın Nasr b. Âsım olduğuna, her beş ve on âyet sonlarına konan tahmîs ve ta‘şîr işaretlerinin de onun tarafından uygulandığına dair bilgiler kaynaklarda yer almaktadır. Yine mushaflarda harekeleme işini ilk defa onun başlattığı belirtiliyorsa da (Dânî, s. 125) bu işin Ebü’l-Esved ed-Düelî tarafından gerçekleştirildiğine dair olan görüşler daha yaygındır.

Nesâî tarafından sika olarak nitelendirilen ve İbn Hibbân’ın es̱-S̱iḳāt’ında biyografisine yer verilen Nasr b. Âsım’ın Arap diliyle ilgili bir kitabının bulunduğu zikredilmiş, bir zamanlar Hâricîler’in fikirlerini benimsediği, ancak daha sonra bu konudaki görüşlerini terkettiği belirtilmiştir (Yâkūt, XIX, 224). Onun rivayet ettiği iki hadisten biri Buhârî’nin Refʿu’l-yedeyn fi’ṣ-ṣalât adlı kitabıyla Tirmizî’nin es-Sünen’i hariç Kütüb-i Sitte’de, diğeri de Ebû Dâvûd ve İbn Mâce’nin es-Sünen’lerinde yer almıştır (Mizzî, X, 205; XXIX, 348-349).

BİBLİYOGRAFYA
İbn Hibbân, es̱-S̱iḳāt, V, 475; Halîfe b. Hayyât, eṭ-Ṭabaḳāt (Ömerî), s. 206; a.mlf., et-Târîḫ (Zekkâr), s. 234-235; Dânî, el-Muḳniʿ (nşr. M. Ahmed Dehmân), Dımaşk 1359/1940, s. 124-125; Yâkūt, Muʿcemü’l-üdebâʾ, XIX, 224; İbnü’l-Kıftî, İnbâhü’r-ruvât, III, 343-344; Mizzî, Tehẕîbü’l-Kemâl, X, 205; XXIX, 347-349; Zehebî, Maʿrifetü’l-ḳurrâʾ (Altıkulaç), I, 170; İbnü’l-Cezerî, Ġāyetü’n-Nihâye, II, 336; İbnü’n-Nedîm, el-Fihrist (Şüveymî), s. 189-195; W. Montgomery Watt, İslâm Düşüncesinin Teşekkül Devri (trc. Ethem Ruhi Fığlalı), Ankara 1981, s. 134; Abdürrezzâk b. Ferrâc es-Sâidî, “Uṣûlü ʿilmi’l-ʿArabiyye fi’l-Medîne”, Mecelletü’l-Câmiʿati’l-İslâmiyye, XXVIII/105-106, Medine 1417-18, s. 307-308.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2006 yılında İstanbul’da basılan 32. cildinde, 413-414 numaralı sayfalarda yer almıştır.