NERÂKĪ, Muhammed Mehdî

Muhammed Mehdî b. Ebî Zer el-Kâşânî en-Nerâkī (ö. 1209/1794)

Şiî âlimi.

Müellif:

İran’ın Kâşân şehrine bağlı Nerâk köyünde doğdu. Muhakkık Nerâkī, Molla Nerâkī, Mehdî Nerâkī, Molla Mehdî Nerâkī gibi isimlerle anılır. Hocası İsmâil el-Hâcûî’ye (ö. 1173/1759) otuz yıl öğrencilik yaptığına dair kayıttan ve on beş yaşlarında hocasının yanına gelmiş olabileceği varsayımından hareketle 1128 (1716) yılı civarında doğduğu tahmin edilmektedir (Abdullah Ni‘me, s. 605). Nerâk’ta başladığı tahsilini İsfahan’da sürdürdü. Burada İsmâil el-Hâcûî’nin yanı sıra Muhammed b. Muhammed Zemân el-Kâşânî ve Muhammed Mehdî el-Herendî gibi âlimlerin öğrencisi oldu. Kerbelâ ve Necef’te Muhammed Bâkır Vahîd Bihbehânî, İbn Usfûr el-Bahrânî, Muhammed Mehdî b. Bahâeddin en-Necefî ve Muhammed İsmâil b. Muhammed el-Mâzenderânî gibi âlimlerden başta fıkıh olmak üzere çeşitli dinî ilimler okudu (Hânsârî, VII, 201-202). Hocası Hâcûî’nin vefatının ardından Kâşân’a döndü ve büyük bir medrese yaptırarak öğrenci yetiştirmeye başladı. Ülkenin her yanından bu medreseye gelen öğrenciler sayesinde Kâşân, İran’ın önemli ilim merkezlerinden biri olma özelliği kazandı. Hayatının sonlarına doğru Necef’e gitti ve burada vefat etti. Oğlu Molla Ahmed Nerâkī, Muhammed b. Tâlib Tâhirâbâdî, Muhammed Ca‘fer Meczûb Alişah, Mirza Baba Habîbullah Hüseynî gibi âlimler onun yetiştirdiği talebeler arasında zikredilebilir (Tebrîzî, I, 362-363).

Safevîler’in son yıllarıyla Avşarlılar ve Kaçarlar’dan Âgā Muhammed Şah dönemini idrak eden Nerâkī, Şiî dünyasında tasavvufî hareketleri benimseyenlerle buna karşı çıkanlar arasında tartışmanın şiddetlendiği bir dönemde yaşamıştır. Doğrudan tasavvufu hedef alan bir çalışma yapmamış olmakla birlikte geleneksel düşünceyi aklî ilimlerle zenginleştirerek sûfî hareketlerinin karşısında yer almıştır. Onun bu tutumu Ahbârîlik-Usûlîlik tartışmasında da kendini göstermiştir. Ahbârî ekolünün öncülerinden İbn Usfûr el-Bahrânî’nin öğrencisi olmasına rağmen hocasının bu alandaki düşüncelerine katılmamış ve Usûlî ekolünün o dönemdeki en büyük savunucusu olan diğer hocası Muhammed Bâkır el-Bihbehânî’yi desteklemiştir. Oğlu Molla Ahmed de babasının görüşlerini sürdürerek Usûlî anlayışın gelişmesinde önemli rol oynamıştır. Nerâkī dinî ilimlerin yanı sıra aklî ilimlerle de meşgul olmuş, başta İbn Sînâ olmak üzere İslâm filozoflarının eserlerini incelemiş, ayrıca matematik ve hendeseye ilgi duymuştur. Çağdaş müelliflerden Abdullah Ni‘me onun bu alanlardaki çalışmalarının orijinal bir nitelik taşımadığını, bilinen ve söylenenleri şerhetmek veya güzel bir şekilde yeniden düzenlemekten ibaret olduğunu belirtmiştir (Felâsifetü’ş-Şîʿa, s. 610).

Eserleri. Kaynaklarda otuza yakın eseri zikredilen Nerâkī’nin önemli çalışmaları şunlardır: 1. Enîsü’t-tüccâr. Ticaret hukukuna dair olup Enîsü’t-tâcirîn diye de anılır. Muhammed Kâzım et-Tabâtabâî (Tahran 1317), İsmâil Sadr – Muhammed Kâzım el-Yezdî (Tahran 1329) ve Abdülkerîm el-Yezdî’nin (Tahran 1349 hş.) notlarıyla birkaç defa basılmıştır. 2. Enîsü’l-muvaḥḥidîn. İtikadî konuların tevhid, adl, nübüvvet, imâmet ve mead olmak üzere beş bölümde ele alındığı eser (Tahran 1317 hş., 1329 hş., 1347) Abdullah el-Cevâhirî tarafından Arapça’ya tercüme edilmiş (Âgā Büzürg-i Tahrânî, II, 467), ayrıca Âyetullah Kādî Tabâtabâî’nin tashih ve notlarıyla birlikte yayımlanmıştır (Tahran 1363 hş.). 3. Muʿtemedü’ş-Şîʿa fî aḥkâmi’ş-şerîʿa. İlk bölümü Nuḫbetü’l-beyân adlı eseriyle birlikte tıpkıbasım halinde neşredilmiştir (Tahran 1335 hş.). 4. Tecrîdü’l-uṣûl. Tecrîd adıyla da anılan eseri müellifin oğlu Molla Ahmed şerhetmiştir. 5. Câmiʿu’l-efkâr fî naḳdi’l-enẓâr. İsbât-ı vâcib ve ilâhî sıfatlarla ilgili olup bu konuda yazılmış en hacimli eserlerdendir. 6. Câmiʿu’s-saʿâdet. Ahlâk hakkında olan eseri oğlu Molla Ahmed bazı küçük değişikliklerle birlikte Miʿrâcü’s-saʿâde adıyla Farsça’ya çevirmiştir (Kum 1374 hş.). Celâleddin Müctebevî tarafından da tercüme edilen eser ʿİlm-i Aḫlâḳ-ı İslâmî adıyla yayımlanmış (baskı yeri yok, 1409) ve Seyyid Gûl Muhammed Nakvî tarafından özet halinde İngilizce’ye çevrilmiştir (The Collector of Felicities, Kum, ts.). 7. el-Kelimâtü’l-vecîze. Bazı felsefî kavramların açıklanmasından ibaret olup müellifin el-Lümʿatü’l-ilâhiyye’siyle beraber basılmıştır (nşr. Celâleddin Âştiyânî, Meşhed 1357 hş.). 8. Ḳurretü’l-ʿuyûn. Varlık ve mahiyet konusuyla ilgilidir. 9. Levâmiʿu’l-aḥkâm fî fıḳhi şerîʿati’l-İslâm. Oğlu Molla Ahmed birçok kitabında bu eserden iktibaslarda bulunmuştur (a.g.e., XVIII, 358-359). 10. el-Lümʿatü’l-ilâhiyye. Vücûd ve mahiyet, feyiz, isbât-ı vâcib, nefis ve nübüvvet konularını içeren eser el-Kelimâtü’l-vecîze ile birlikte neşredilmiştir (nşr. Celâleddin Âştiyânî, Meşhed 1357 hş.). 11. Muḥarriḳu’l-ḳulûb. Ehl-i beyt mensuplarına yapılan zulümleri anlatan eser İran’da birçok defa basılmıştır (a.g.e., XX, 149). 12. Risâle der Ḥisâb. Molla Ahmed tarafından şerhedilmiştir. 13. Tavżîḥu’l-eşkâl. Matematikle ilgilidir. 14. Risâle der Muḥaṣṣalü’l-heyʾe. Bu esere de Molla Ahmed bir şerh yazmıştır. 15. Şerḥu’l-İlâhiyyât min Kitâbi’ş-Şifâʾ (nşr. Mehdî Muhakkık, Tahran 1365 hş.; Nerâkī’nin eserleriyle ilgili geniş bilgi için bk. Tebrîzî, I, 361-363; ayrıca eserlerin nüshalarının bulunduğu kütüphaneler hakkında bk. Muhammed Mehdî en-Nerâkī, Şerḥu’l-İlâhiyyât min Kitâbi’ş-Şifâʾ [nşr. Mehdî Muhakkık], Tahran 1365 hş., neşredenin girişi).

BİBLİYOGRAFYA
Muhammed Mehdî en-Nerâkī, Şerḥu’l-İlâhiyyât min Kitâbi’ş-Şifâʾ (nşr. Mehdî Muhakkık), Tahran 1365 hş., neşredenin girişi; a.mlf., Enîsü’l-muvaḥḥidîn, Tahran 1363 hş., Hasan Hasanzâde Âmülî’nin girişi, s. 13-31; Keşfü’ẓ-ẓunûn, I, 148, 227, 249, 311, 352; II, 413; Mirza Muhammed b. Süleyman Tünükâbünî, Ḳıṣaṣü’l-ʿulemâʾ, Tahran 1396, s. 132-133; Hânsârî, Ravżâtü’l-cennât, VII, 200-203; Storey, Persian Literature, I, 219-220; Hânbâbâ, Fihrist, I, 591, 595; II, 5174; Tebrîzî, Reyḥânetü’l-edeb, Tebriz, ts. (Çâphâne-i Şafak), I, 360-366; Brockelmann, GAL Suppl., II, 824; Hediyyetü’l-ʿârifîn, II, 352; Kehhâle, Muʿcemü’l-müʾellifîn, XII, 57; Âgā Büzürg-i Tahrânî, eẕ-Ẕerîʿa ilâ teṣânîfi’ş-Şîʿa, Beyrut 1390/1970, II, 453, 466-467; III, 351; V, 41, 58-59; XVII, 74-75; XVIII, 349, 358-359; XX, 149; XXI, 213; Aʿyânü’ş-Şîʿa, X, 143; Abdullah Ni‘me, Felâsifetü’ş-Şîʿa ḥayâtühüm ve ârâʾühüm, Beyrut 1987, s. 605-610; Dihhudâ, Luġatnâme, XXVII/A, s. 420.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2006 yılında İstanbul’da basılan 32. cildinde, 559-560 numaralı sayfalarda yer almıştır.