NETÎCETÜ’l-FETÂVÂ

Şeyhülislâm Dürrîzâde Mehmed Ârif Efendi’nin (ö. 1215/1800) fetvalarını toplayan eseri.

Müellif:

Klasik sistematiğe uygun biçimde “Kitâbü’t-Tahâre” ile başlayıp “Kitâbü’l-Ferâiz” ile sona eren bu mecmua, Dürrîzâde’nin isteği üzerine, şeyhülislâmlığı döneminde fetva emini olarak görev yapan Ahmed Efendi tarafından derlenip kitap haline getirilmiştir. Eserde Hanefî mezhebinde muteber kabul edilen kaynakların yanı sıra daha sonra tedvin edilen fetva mecmualarından da yararlanılmıştır. İçerdiği fetvalara dayanak teşkil eden fıkıh kitaplarındaki Arapça ibarelere (nukūl) alındıkları eserlerin ismiyle birlikte yer verilmiştir. Sade bir Osmanlı Türkçesi’yle kaleme alınan Netîcetü’l-fetâvâ güvenilir bir başvuru kaynağı olarak kabul görmüş ve kısa zamanda şöhret kazanmıştır. Nitekim Fetvahâne’de müsevvid olarak çalışan Osman Zihni Efendi, istinsah ettiği bir nüshayı aynı görevi yapan diğer arkadaşlarının faydalanması için oraya vakfetmiştir (Netîcetü’l-fetâvâ, vr. 1b). Çeşmîzâde Mehmed Hâlis Efendi de şer‘î meselelerin cevabına ulaşmada kolaylık sağlamak üzere muteber saydığı altı kitabı özetleyip hazırladığı ve sütunlar halinde kaydettiği Hulâsatü’l-ecvibe adlı eserinde ilk sütunu Netîcetü’l-fetâvâ’ya ayırmıştır. Diğer eserler, Zeynüddin İbn Nüceym, Çatalcalı Ali Efendi, Seyyid Feyzullah Efendi ve Menteşzâde Abdürrahim Efendi’nin el-Fetâvâ’ları ile Yenişehirli Abdullah Efendi’nin Behcetü’l-fetâvâ’sıdır (Hulâsatü’l-ecvibe, I, 3). Netîcetü’l-fetâvâ, Dürrîzâde Mehmed Ârif Efendi’nin altı yılı aşkın bir süre yürüttüğü şeyhülislâmlık görevi sırasında Fetvahâne’ye sorulan sorulara verdiği cevaplardan oluştuğu için eserde devrin dinî, kültürel ve sosyal hayatını ilgilendiren konular ön plana çıkmış ve kitabın itibar kazanmasında muhtemelen bu husus etkili olmuştur. Dürrîzâde’den önceki bazı şeyhülislâmların fetvalarını da ihtiva etmesi ve meşihat makamının onayı sebebiyle resmî bir niteliğinin bulunması eserin değerini arttıran özellikler olmalıdır. Netîcetü’l-fetâvâ, Gedizli Mehmed Efendi’nin eklediği Arapça nukūl ile birlikte 1237 (1822) ve 1265 (1849) yıllarında İstanbul’da yayımlanmış olup matbaanın kurulmasından sonra basılan ilk fıkıh kitabıdır.

BİBLİYOGRAFYA
Dürrîzâde Mehmed Ârif Efendi, Netîcetü’l-fetâvâ, İstanbul 1265, Gedizli Mehmed Efendi’nin girişi, s. 2; a.e., İstanbul Müftülüğü Kütüphanesi, nr. 338, vr. 1b-2a; Çeşmîzâde Mehmed Hâlis Efendi, Hulâsatü’l-ecvibe, İstanbul 1325, I, 3; Özege, Katalog, III, 1320; Hilmar Krüger, Fetwa und Siyar, Wiesbaden 1978, s. 80-81; Ahmet Özel, Hanefi Fıkıh Âlimleri, Ankara 1990, s. 144-145; J. R. Walsh, “Dürrīzāde”, EI2 (İng.), II, 630.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2007 yılında İstanbul’da basılan 33. cildinde, 26-27 numaralı sayfalarda yer almıştır.