Nurten Çetin. Son Sadrazam Ahmet Tevfik Paşa. Doktora tezi (2011)

Tez KünyeDurumu
Son Sadrazam Ahmet Tevfik Paşa / The last Grand Vizier Ahmet Tevfik Pasha
Yazar:NURTEN ÇETİN
Danışman: PROF. DR. OSMAN AKANDERE
Yer Bilgisi: Selçuk Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Tarih Ana Bilim Dalı / Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bilim Dalı
Konu:Tarih = History
Dizin:Ahmet Tevfik Paşa = Ahmet Tevfih Pasha ; Biyografi = Biography ; Osmanlı Devleti = Ottoman State ; Osmanlı Dönemi = Ottoman Period ; Sadrazamlar = Grand viziers
Onaylandı
Doktora
Türkçe
2011
637 s.
10 Şubat 1845 tarihinde İstanbul’da doğan Tevfik Paşa, Kırımlı Ferik İsmail Hakkı Paşa’nın oğludur. 1858 yılında henüz 13 yaşında iken askerlik mesleğine girdi. Topkapı Sıbyan Mektebi ve Vidin Askeri Rüştiyesi’nde okudu. 1862 yılında Vidin Askeri Rüştiyesinden mezun oldu, ancak 1871 yılında üsteğmen rütbesinde iken sağlık nedenlerini gerekçe gösterdi ve askerlik mesleğinden istifa etti.Askerlik mesleğinden istifa ettikten sonra 1876 yılında Bâb-ı Âli Tercüme Odasında çalışmaya başladı. Böylece Hariciye mesleğine ilk adımı atmış oldu. Bu görevde iken kendisine Floransa Sefareti İkinci Kâtipliği görevi teklif edildi. Tevfik Paşa ilk defa yurtdışında çalışma imkânı sağlayacak olan bu görevi hemen kabul etti. Hariciye mesleğinde hızla yükseldi. Bilahare Roma ve Viyana, Berlin, Atina Sefareti İkinci Kâtiplikleri ile Atina ve Petersburg Sefaretleri Başkâtipliği görevlerinde bulundu. 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı’nın başlaması ile İstanbul’a döndü ve Politika Memurluğu görevi ile Şumnu’da Serdar-ı Ekrem Abdülkerim Paşa’nın yanında görev aldı. 1879 yılında Atina Maslahatgüzarlığı, 1883 yılında Atina Orta Elçiliği görevine atandı. Bu görevde iken aynı zamanda Paris’te toplanan Süveyş Kanalı Komisyonu’nda delege olarak görev aldı.1885 yılında ise Berlin Büyükelçiliği görevine atandı ve bu görevi on yıl sürdürdü. 1895 yılında Hariciye Nezaretine atanması üzerine İstanbul’a döndü. 1895-1909 yıllarında Hariciye Nazırlığı görevini yürüten Paşa 1909 yılında Hüseyin Hilmi Paşa’nın yerine Sultan II. Abdülhamid tarafından Sadrazamlığa atandı. Yirmibir gün süren bu kısa sadaretinden sonra yine aynı yıl Londra Büyükelçiliği görevine getirildi. 1914’te I. Dünya Savaşı’nın başlaması üzerine İstanbul’a döndü.Mütarekeyi takip eden günlerde Ahmet İzzet Paşa’nın istifası üzerine Sultan Vahdeddin tarafından Sadrazam olarak atandı. Tevfik Paşa’nın 11 Kasım 1918 tarihinde başlayan bu ikinci sadareti 3 Mart 1919’a kadar devam etti. Bu tarihte sadaret görevinden istifa eden Paşa ardından Meclis-i Ayan, Meclis-i Vükela üyelikleri ile çeşitli görevlerde bulundu.21 Ekim 1920 tarihinde ise yine Sultan Vahdeddin tarafından son defa sadrazamlığa getirildi. Bu görevi sırasında Ankara hükümeti ve Millî Mücadele hareketi ile yakınlaşma politikası takip etmeye özen gösterdi. 1 Kasım 1922 tarihinde saltanatın kaldırılması ile sadrazamlığı sona erdi. Cumhuriyet döneminde hiçbir görev almadı. ?Son Osmanlı Sadrazamı? olarak tarihe geçen Tevfik Paşa 1934 yılında Soyadı Kanunundan sonra Okday soyadını aldı. 1936 yılında ise İstanbul’da vefat etti.
Tevfik Pasha is the son of Crimean Ferik İsmail Hakkı Pasha. He was born in Istanbul on February 1845. When he was only 13 years old when he entered in the military profession. He studied at Topkapı Primary School and Vidin Military Middle School In 1862 he was graduated from Vidin Military Middle School. However, while the rank of Lieutenant in 1871 he used health reasons as an excuse and resigned from his military profession.After resigning from his Military Profession he started to work in Bâb-ı Âli Translation Room. Thus, the first step was taken to the profession of External Affairs. While his position, he was asked to serve as a clerk to Second Embassy in Florence. He immediately agreed to this position which provided to work abroad for the first time. He progressed in his career rapidly .Thus subsequently, he served as a second clerk in Rome, Viana, Berlin and Athens Embassy and also he served as a head clerk in Athens and Petersburg Embassies. With the beginning of the Ottoman-Russian War in 1877-78 he returned to Istanbul and he worked as a Policy Officer with Serdar-ı Ekrem Abdulkerim Pasha in Sumnu. He was appointed as an Ambassador in 1879 and to Athens Central Embassy in 1883. While he was in this position, at the same time he served as a delegate in Suez Canal Commission, gathered in Paris.In 1885 he was appointed to the Embassy in Berlin and continued in this position for ten years. In 1895 he returned to Istanbul after being appointed to the Custody of External Affairs. The Pasha who served as Minister of External Affairs between 1895-1909, was appointed as a Grand Vizier instead of Huseyin Hilmi Pasha by Sultan Abdulhamid II. After being in this short position which lasted for twenty one days, the same year he was appointed to the Embassy in London. Upon the start of World War II he returned to Istanbul in 1914.In the days following the ceasefire, with the resignation of Ahmet Izzet Pasha he was appointed as Grand Vizier by Sultan Vahdeddin. Tevfik Pasha?s position of being Grand Vizier for the second time began on November 11, 1918 and continued until March 3, 1919. Pasha, who had resigned from his position as Grand Vizier on this date held various membership positions in Parliement Ayan and Parliement Vukela.Again by Sultan Vahdeddin he was appointed as Grand Vizier for the last time on October 21, 1920. During his position he was careful to follow the Policy of Rapprochement with the Government of Ankara and with the National Struggle Movement. With the abolition of the Sultanate on November 1, 1922 his Grand Vizier position ended. He didn?t receive any positions during the Republican Period. As the last Grand Vizier in history, Tevfik Pasha took the surname `Okday? in 1934 after the Surname Law. He died in 1936 in Istanbul.

Download: Click here