NÜZHE

Safiyyüddin el-Urmevî’nin (ö. 693/1294) icat ettiği telli bir saz.

Müellif:

Safiyyüddin el-Urmevî’nin Kitâbü’l-Edvâr’ının Oxford Üniversitesi Bodleian Library’deki nüshasında bir çizimi bulunan saz hakkında eserde hiçbir açıklama bulunmamaktadır. Dikdörtgen biçiminde ahşap bir kasaya sahip olan ve kanundan daha gelişmiş olduğu söylenen sazın XIV. yüzyılda yazılmış Kenzü’t-tuḥaf’ta ayrıntılı bir tarifi, ölçüleri ve farklı bir çizimi yer almaktadır. II. Murad dönemi müelliflerinden Ahmedoğlu Şükrullah, Kitâbü’l-Edvâr’ı şerhederken büyük ölçüde Kenzü’t-tuḥaf’ın sazlara ayrılmış bölümünden yararlanmış ve nüzheyi oldukça ayrıntılı biçimde tanıtmıştır. Kenzü’t-tuḥaf’ta nüzhenin boyu iki bedest ve üç engüşt-i küşâde (74,25 cm.), eni iki bedest (54 cm.), kasasının derinliği dört engüşt-i küşâde (27 cm.) olarak verilmektedir. Nüzhenin derinliğinin 27 cm. olamayacağını söyleyen Farmer, Kenzü’t-tuḥaf müellifinin “dört engüşt” (9 cm.) yerine yanlışlıkla “dört engüşt-i küşâde” yazdığı görüşündedir. Nitekim Abdülkādir-i Merâgī de kanunun derinliğini dört engüşt olarak vermiştir. Yine Kenzü’t-tuḥaf’a göre nüzhenin 108 telinden seksen biri üçerli yirmi yedi grup oluşturmakta, diğer yirmi yedi telin her biri farklı bir perdeye akortlanmaktadır. Üçlü tellerin uzunluğu aynıydı ve sazın genişliği kadardı. Bunların arasına gerilen yirmi yedi tel ise farklı uzunluktaydı. Kasası kızıl söğüt, şimşir veya selvi ağacından yapılan nüzhenin göğsü (ses tablası) udunki gibi inceydi. Saz iki elle çalınıyordu. Kenzü’t-tuḥaf’taki çizim nüzhenin tel düzeni hakkında fikir vermektedir. Kitâbü’l-Edvâr’daki son derecede karmaşık çizimde ise tellerin çok sayıda eşikle bölümlendiği görülmekte, fakat hangi telin hangi perdeye akortlandığı anlaşılmamaktadır. Böyle bir sazı çalmanın çok güç olduğu tahmin edilebilir. Ahmedoğlu Şükrullah’ın eserindeki şekil de Kenzü’t-tuḥaf’takiyle hemen hemen aynıdır. O da sazın kasasının kızıl söğüt, şimşir veya selvi ağacından yapıldığını, üçerli seksen bir telinin arasına farklı uzunlukta yirmi yedi tek tel gerildiğini söyler. Rauf Yektâ Bey, Şükrullah’ın tanımına uyarak nüzheden elde edilen perdeleri porte üzerinde göstermiştir. Buna göre sazın ses alanı yegâh ile tiz çârgâh perdeleri arasındadır.

Eserlerinde Türk-İslâm coğrafyasında kullanılan bütün mûsiki aletlerini zikreden ve çoğunu ayrıntılı biçimde tanımlayan Abdülkādir-i Merâgī, yine Safiyyüddin el-Urmevî’nin icadı olan muğnîden söz ettiği halde nüzheyi hiç anmamıştır. Bu da Merâgī zamanında nüzhenin kullanılmadığına dair bir kanıt sayılabilir. Öte yandan Kenzü’t-tuḥaf’ta farklı bir çiziminin bulunması nüzhenin Safiyyüddin’den sonra değiştirilerek ve geliştirilerek kullanıldığının işareti olarak görülebilir.

“Mi‘zef” adıyla da anılan nüzhenin Urmevî’den sonra kullanılıp kullanılmadığı konusunda kesin bilgi bulunmadığı gibi ne tür tel takıldığı (ipek, bağırsak, bronz vb.), nasıl çalındığı (mızrapla mı, çıplak parmak uçlarıyla mı), ara perdelerin nasıl elde edildiği hakkında da bilgi yoktur. O dönemde kanun bile yaklaşık üç oktavlık ses alanına sahipken Rauf Yektâ Bey’in nüzhenin ses alanının iki oktavdan bile eksik olduğunu söylemesi inandırıcı değildir. Seksen bir telden yirmi yedi farklı perde elde edildiğine göre nüzhenin ses alanının yirmi dört perdeli kanununkinden daha geniş olduğu, aradaki yirmi yedi tek telin muhtemelen ara perdeleri elde etmek amacıyla takıldığı anlaşılmaktadır ki ancak böyle bir saz kanundan daha gelişmiş olabilir. Aksi takdirde nüzhenin kanundan daha karmaşık, dolayısıyla daha zor çalınan ve imkânları onunkinden daha sınırlı bir saz olduğunu kabul etmek gerekir.

BİBLİYOGRAFYA
Kenzü’t-tuḥaf (Takī Bîniş, Se Risâle-i Fârsî der Mûsîḳā içinde), Tahran 1992, s. 80-81, 116-117; Şükrullah, Risâle-i İlmü’l-edvâr, İSAM Ktp., nr. 88834, vr. 103a-105b; H. G. Farmer, A History of Arabian Music, London 1929, s. 209, 228; a.mlf., Studies in Oriental Musical Instruments, London 1931, s. 12-15; , s. 85; a.mlf., “Eski Türk Musikisine Dair Tarihî Tetebbular-3: Türk Sazları (Mâbâd)”, MTM, II/5 (1331), s. 236, 237; Christian Poché, “Nuzha”, The New Grove Dictionary of Musical Instruments (ed. Stanley Sadie), London 1995, II, 786, 787.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2007 yılında İstanbul’da basılan 33. cildinde, 307 numaralı sayfada yer almıştır.