ŞAH ÂLEM

Ebü’l-Muzaffer Celâlüddîn Mîrzâ Abdullāh Âlem Alî Cevher (ö. 1221/1806)

Bâbürlü hükümdarı (1759-1788, 1788-1806).

Müellif:

Sultan II. Âlemgîr Şah’ın büyük oğludur. Adı Mirza Abdullah olup 1168’de (1754) Ali Cevher, 1170’te (1756-57) Şah Âlem unvanlarını aldı. Çocukluk ve gençlik yıllarını babası ile birlikte hapiste geçirdi. Yetenekli bir idareci olarak temayüz eden Şah Âlem 1758’de Delhi’den uzaklaştırıldı. 1172’de (1759) Bihâr’a hücum ettiyse de İngilizler karşısında başarılı olamadı. Babasının vezir Gāziddin tarafından tahttan indirilip öldürülmesinin ardından Ebü’l-Muzaffer Celâleddin II. Şah Âlem unvanıyla hükümdarlığını ilân etti (4 Cemâziyelevvel 1173 / 24 Aralık 1759). Ancak başşehir fiilen vezir Gāziddin’in hâkimiyetinde olduğu için ülkeyi Delhi dışından yönetti. Onun dönemi, Bâbürlü hânedanının zayıflayıp yıkılmaya yüz tuttuğu ve İngilizler’in bölgede hâkimiyetlerini genişlettiği yıllara rastlar. 1761’de ikinci defa Bihâr’a yaptığı saldırı yine başarısızlıkla sonuçlandı. Baksar savaşında İngilizler’e yenilerek (Rebîülâhir 1178 / Ekim 1764) İngiliz himayesini kabul etti. Bihâr, Orissa ve Bengal’in denetimini onlara bıraktı. Bunun karşılığında İngilizler tarafından kendisine ayrılan tahsisatla Allahâbâd’da yerleşti ve uzun yıllar burada kaldı.

Delhi’ye tekrar hâkim olmak isteyen II. Şah Âlem, Maratalar’ın şehri ele geçirip kendisini davet etmeleri üzerine Delhi’ye gitti (Ramazan 1185 / Aralık 1771). Delhi’de yeni bir ordu kurarak Kuzey Hindistan’da hâkimiyetini güçlendirmeye çalıştıysa da Sihler’in 1770’li yıllar boyunca Delhi’ye yaptıkları saldırılar yüzünden giderek zaafa düştü. 1788’de Sihler’in Delhi’ye hücumları esnasında kumandanlarından Rohilhand Emîri Gulâm Kādir Rohilla’nın ihaneti sonucunda gözlerine mil çekilerek tahttan indirildi ve yerine Bîdârbaht sultan ilân edildi. Ancak Gulâm Kādir’in öldürülmesinden sonra ikinci defa tahta çıkarıldı (1203/1788). Hindistan’da başlayan Fransız tehdidi üzerine Şah Âlem’in Fransızlar’la anlaşmasından çekinen İngilizler, Rebîülevvel 1218’de (Temmuz 1803) Delhi’ye hâkim olunca Şah Âlem’in Delhi sultanı unvanıyla Delhi Kalesi’nde (La‘l Kıl‘a) kendi himayeleri altında yaşamasına izin verdiler. II. Şah Âlem çok geçmeden burada vefat etti (1221/1806). Mezarı XIII. yüzyıl mutasavvıflarından Kutbüddin Bahtiyâr’ın türbesinin hazîresindedir. İngiliz koruması altında kalede ikamet ettiği müddet zarfında hutbeler onun adına okutulmuş ve sikkelerde ismi yer almaya devam etmiştir.

Kaynaklarda Şah Âlem’in Delhi’de bulunduğu süre içerisinde sanat ve edebiyatla meşgul olarak vakit geçirdiği belirtilir. Himayesine aldığı Sevdâ-yı Dihlevî’nin şiirde öğrencisi olan Şah Âlem’in “Âfitâb” ve “Hurşîd” mahlasları ile şiirler yazdığı bilinmektedir. Farsça bir divanı ile 1797’de bir araya getirdiği Farsça, Urduca ve Hintçe beyitler ihtiva eden Nâdirât-ı Şâhî adlı bir eseri vardır (Râmpûr 1944). Şiirleri sebk-i Hindî geleneğini yansıtır. ʿAcâʾibü’l-ḳıṣaṣ adlı eseri Urduca nesrin ilk örnekleri arasında yer alır ve onun tarikatlara (özellikle Çiştiyye ve Kādiriyye) ilgisini ortaya koyduğu gibi İslâmî ilimler hakkında dolaylı bazı bilgiler ihtiva eder.

BİBLİYOGRAFYA
L. Henri Polier, Shah Alam II and his Court: A Narrative of the Transactions at the Court of Delhi from the Year 1771 to the Present Time (ed. Pratul C. Gupta), Calcutta 1947; A. L. Srivastava, Shuja-ud-dawlah, Calcutta 1939, I, 55-60; Kalikinkar Datta, Shah Alam II and the East India Company, Calcutta 1965; J. N. Sarkar, Fall of Mughal Empire, Calcutta 1966, II; a.mlf., Romance of Historiography from Shah Alam I to Shah Alam II, Calcutta 1982; W. Francklin, The History of the Reign of Shah-Aulum: The Present Emperor of Hindostaun, Lucknow 1973; A. Schimmel, “Gedanken zu zwei Porträts des Moghulherrschers Šāh ʿĀlam II. ‘Āftāb’”, Die Islamische Welt Zwischen Mittelalter und Neuzeit: Festschrift für Hans Robert Roemer zum 65. Geburstag (ed. U. Haarmann – P. Bachmann), Beirut 1979, s. 545-561; D. N. Marshall, Mughals in India: A Bibliographical Survey, New Delhi 1996, s. 436-437; M. Mathar Ali, “Shāh ʿĀlam II”, EI2 (İng.), IX, 192-193; S. S. Alvi, “ʿĀlam II, Shah”, EIr., I, 791.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2010 yılında İstanbul’da basılan 38. cildinde, 250-251 numaralı sayfalarda yer almıştır.