SARICA KEMAL

(ö. 894/1489’dan sonra)

Divan şairi.

Müellif:

Kemâl-i Zerd ve Mevlânâ Kemal olarak da anılır. Hayatına dair çok az bilgi mevcut olup Saruhan vilâyetine bağlı Bergama’dandır. Latîfî, Edirneli olduğunu söyleyenlerin bulunduğunu, ancak, “Her diyârın bir metâ-ı hâssı var lâbüd Kemâl / Hâk ü âb-ı Bergama mahbûb ile şâir kopar” beytinin de gösterdiği gibi Bergamalı olduğunu söyler (Tezkire, s. 466). Sehî Bey’e göre Fâtih Sultan Mehmed’in sadrazamı Mahmud Paşa’nın musâhibi ve gılman sarayının hocası idi. Paşanın ölümünden (878/1474) sonra onun çiftliği ve bağlı köylerinin bulunduğu Hasköy (Bulgaristan) kasabasına yerleşmiş ve burada ziraatla uğraşmıştır. Latîfî ve Kınalızâde Hasan Çelebi’ye göre ise ölünceye kadar Mahmud Paşa’nın Hasköy’de yaptırmış olduğu medresede öğretimle meşgul olmuştur. Dönemin kaynaklarında Sarıca Kemal’in ölüm tarihiyle ilgili bilgi yoktur. Belâgatnâme adlı eserini 894’te (1489) tamamladığına göre bu tarihten sonra ölmüş olacağından Sicill-i Osmânî’nin verdiği 880 (1475) yılı yanlıştır. Kaynaklarda bir tarikata bağlılığından bahsedilmese de divançesindeki bazı beyitler Mevlevîlik’le irtibatını düşündürmektedir (Walsh, III [1979], s. 404). Bazı nazîre mecmualarında şiirlerinin Kemâl-i Dervîş ve Şeyh Kemal başlığı altında verilmesi de bu ihtimali kuvvetlendirmektedir (Anhegger, bk. bibl.). Sarıca Kemal’in divan tertip edip etmediği bilinmemektedir. Latîfî dışındaki tezkire yazarları bir divanı olduğundan söz etmez. Sehî, Sarıca Kemal’in şairliğinden bahsederken gazelde ve meselde eşsiz olduğunu söyler. Latîfî de onun şiirlerini mübalağalı bir şekilde över. Âlî Mustafa Efendi ise devrin şairlerince beğenildiğini belirtir.

Eserleri. 1. Divançe. İki nüshası mevcuttur (John Rylands Library, Manchester, Turkish Manuscripts, nr. 62, vr. 406a-436b; İÜ Ktp., TY, nr. 759, s. 60-90). Kanûnî Sultan Süleyman döneminde derlenen Pervâne Bey mecmuasında Sarıca Kemal’in çok sayıda gazelinin bulunması eldeki divançelerin onun bütün gazellerini kapsamadığını göstermektedir. Âşık Çelebi, “Mahmud Paşa hakkında mersiyeleri vardır ve ekser-i nazmında Mahmud Paşa hakkında izhâr-ı âsâr-ı terbiyetleri vardır” dediğine göre Sarıca Kemal’in kasideleri ve divançede yer almayan başka şiirleri de mevcuttur. Bilinen iki nüsha esas alınarak John R. Walsh tarafından neşredilen divançede (bk. bibl.) 146 gazel, bir murabba ve Bergama için yazdığı manzum bir mektup yer almaktadır. Robert Anhegger, J. R. Walsh neşrini Câmiu’n-nezâir, Mecmûatü’n-nezâir gibi nazîre mecmuaları ve bazı şiir mecmualarıyla karşılaştırmış ve nüsha farklarını göstermiştir. İsmail Ulutaş eser üzerine gramer bakımından bir yüksek lisans çalışması yapmıştır (Sarıca Kemal Divançesi’nin Gramatikal İndeksi, 1992, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü). 2. Belâgatnâme. Fazlullah el-Hüseynî el-Kazvînî’nin XIV. yüzyıl başlarında yazdığı el-Muʿcem fî âs̱âri mülûki’l-ʿAcem adlı eserinin Türkçe çevirisi olup iki nüshası bilinmektedir (TSMK, Revan Köşkü, nr. 1465; Pertsch, s. 254). Âşık Çelebi her ne kadar bu tercümeyi beğenmiyorsa da Latîfî eserden uzunca bahsedip inşâ alanında çok başarılı sayıldığını ve ağdalı nesrinin herkesçe anlaşılamayacağını ifade eder. Belâgatnâme, Sarıca Kemal’in nesri kullanmada şiirden daha başarılı olduğunu gösterir (Walsh, III [1979], s. 405). Bazı araştırmalarda Sarıca Kemal, II. Bayezid döneminde yaşayan Selâtînnâme müellifi Kemal ile karıştırılmış ve Selâtînnâme Sarıca Kemal’e ait gibi gösterilmiştir. Bu konuya ilk defa dikkat çeken R. Anhegger, Selâtînnâme’nin Sarıca Kemal’e ait olamayacağını delilleriyle ortaya koymasına rağmen bu yanlış daha sonra da tekrarlanmıştır (TDEA, V, 270; Öztürk, Prof. Dr. Fikret Işıltan’a 80. Doğum Yılı Armağanı, s. 222). Çok basit bir üslûpla yazılmış olan Selâtînnâme ile Sarıca Kemal’in Belâgatnâme’sinin ve gazellerinin karıştırılması bu eserin Sarıca Kemal’e ait olamayacağını ortaya koymaktadır (Walsh, III [1979], s. 405). Selâtînnâme’nin neşrinde de eserin müellifi Kemal olarak gösterilmiştir (XV. Yüzyıl Tarihçilerinden Kemal: Selâtînnâme, haz. Necdet Öztürk, Ankara 2001). Kınalızâde Hasan Çelebi’den naklen Sarıca Kemal’in Nazar-ı Kimyâ adlı bir eseri olduğundan bahsedilirse de (TDEA, V, 270) böyle bir eser mevcut değildir.

BİBLİYOGRAFYA
Sehî, Tezkire (Kut), s. 217-218; Latîfî, Tezkiretü’ş-şu’arâ ve tabsıratü’n-nuzamâ (haz. Rıdvan Canım), Ankara 2000, s. 466-469; Filiz Kılıç, Meşâ’irü’ş-şu’arâ. İnceleme, Tenkitli Metin (doktora tezi, 1994), Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, s. 366-367; Kınalızâde, Tezkire, II, 820-822; Künhü’l-Ahbâr’ın Tezkire Kısmı (haz. Mustafa İsen), Ankara 1994, s. 142; W. Pertsch, Verzeichniss der Türkischen Handschriften der Königlichen Bibliothek zu Berlin, Berlin 1889, s. 254; Sicill-i Osmânî, IV, 78; Osmanlı Müellifleri, II, 277; TYDK, I, 31-32; Fahir İz – Günay Kut, “Sarıca Kemal”, Büyük Türk Klâsikleri, İstanbul 1985, II, 176-177; Gönül Tekin, “Fatih Devri Edebiyatı”, İstanbul Armağanı: Fetih ve Fatih (haz. Mustafa Armağan), İstanbul 1995, I, 202-203; Necdet Öztürk, “II. Bayezid Devri Tarihçilerinden Sarıca Kemâl”, Prof. Dr. Fikret Işıltan’a 80. Doğum Yılı Armağanı, İstanbul 1995, s. 221-223; a.mlf., “Osmanlı Tarih Kaynağı Olarak Selâtinnâme”, Uluslararası Kuruluşunun 700. Yıl Dönümünde Bütün Yönleriyle Osmanlı Devleti Kongresi, Bildiriler (haz. Alâaddin Aköz v.dğr.), Konya 2000, s. 61-67; Robert Anhegger, “Selâtinnâme Müellifi Kemal”, TDED, IV/4 (1952), s. 447-449; a.mlf., “Weiteres zu Kemal-i Zerd”, TUBA, VI (1982), s. 15-43; J. R. Walsh, “The Dîvânçe-i Kemâl-i Zerd (Sarıca Kemâl)”, a.e., III (1979), s. 403-442; Nuri Akbayar, “Kemâl”, TDEA, V, 270.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2009 yılında İstanbul’da basılan 36. cildinde, 150-151 numaralı sayfalarda yer almıştır.