ŞEMS-i MÜNŞÎ

Şemsüddîn Muhammed b. Hindûşâh b. Sencer Nahcuvânî (ö. 777/1375’ten önce)

Münşî ve sözlük yazarı.

Müellif:

Doğum tarihi belli değildir. Destûrü’l-kâtib’inin yazımını bitirdiği 767 (1366) yılında yetmiş üç yaşında olduğunu belirttiğine göre 694’te (1295) doğmuş olmalıdır. Azerbaycanlı olup babası tarihçi ve dil âlimi Hindûşah es-Sâhibî’dir. Aile çevresinde iyi bir eğitim aldıktan sonra göreve başladı ve babasının himayesinde önemli işler başararak maliye ve vilâyetlerin yönetiminde tecrübe sahibi oldu. Önce İlhanlı Sultanı Ebû Said Bahadır Han ile veziri Gıyâseddin Muhammed’in hizmetinde münşî olarak çalıştı ve Dîvân-ı İnşâ’daki hizmetiyle büyük itibar gördü. Vezirin emri üzerine Destûrü’l-kâtib adlı eserini yazmaya başladı. İşlerinin çokluğu yüzünden eserini vezirin zamanında bitiremedi. İlhanlılar Devleti’nin yıkılmasından sonra İran’da egemen olan Celâyirliler’den Sultan Üveys’in hizmetinde bulundu. Destûrü’l-kâtib’i 761 (1360) yılında tamamlayarak 767’de (1366) Sultan Üveys’e sundu. Hayatının sonuna kadar münşîlik görevini sürdürdü. Sultan Üveys’in ölümünden (1374) sonra hakkında bilgi bulunmadığından 777 (1375) yılından önce vefat ettiği tahmin edilmektedir.

Eserleri. 1. Destûrü’l-kâtib fî taʿyîni’l-merâtib. Bir mukaddime, iki kısım ve bir hâtimeden meydana gelen Farsça eser kâtiplerin resmî yazı ve mektuplarda uyacakları kurallar, gönderilen şahısların derecelerine göre mektup türleri ve örneklerini içerir. Eserde inşâ ilminin konusu, münşînin derecesi, kâtiplik âdâb ve aletleriyle mektup yazma hakkında bilgi verilir. Şems, bu son konuları Nizâmî-i Arûzî’nin Çehâr Maḳāle adlı eserinin kâtiplerle ilgili bölümünden aktarmıştır. Destûrü’l-kâtib’de ayrıca toprak mülkiyeti, vergiler ve vergilerin toplanması, adlî sistem, şehir hayatı, ticaret ve zanaat, ekonomik problemler, çiftçilerin durumu, devlet teşkilâtı ve hiyerarşik düzeni, bunun yanında birçok âlim, devlet adamı, eşraf ve memur hakkında bilgi verilir. İmar faaliyetleriyle alâkalı meselelerden, bu işlerde çalışan görevliler ve zanaatkârların sorumluluklarından bahseder. Orijinal bilgiler içeren eser, Sultan Üveys’in gerçekleştirdiği reformlarda başvurulan bir kaynak niteliği kazanmıştır. Şiirsel bir dil ve zengin terminolojinin kullanıldığı eserde Arapça ve Farsça terimlerin yanında Türkçe terimler de görülmektedir. Birçok kütüphanede nüshaları bulunan eser Abdülkerim Alizâde tarafından neşredilmiştir (I-IV, Moskva 1964-1976). 2. Ṣıḥâḥu’l-Fürs. Farsça bir sözlüktür. 728’de (1328) Tebriz’de tamamlanan eser Vezir Gıyâseddin Muhammed’e sunulmuştur. Yirmi beş bab ve 431 fasıldan oluşan, yaklaşık 2300 kelime ihtiva eden sözlükte kelimelere 140 şairin şiirlerinden örnekler verilmiştir (nşr. Abdül‘alâ Tâatî, Tahran 1341 hş., 1355 hş.). 3. el-İrşâd fi’l-inşâʾ. Destûrü’l-kâtib’den seçmeler içermektedir (Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 3346; Fâtih, nr. 5371).

BİBLİYOGRAFYA
Şems-i Münşî, Destûrü’l-kâtib fî taʿyîni’l-merâtib (nşr. Abdülkerim Alioğlu Alizâde), Moskva 1964, neşredenin girişi, I, s. VII-XXX; Safâ, Edebiyyât, III, 1300-1303; Storey, Persian Literature, III/1, s. 3-9; M. Debîrsiyâkī, Ferhenghâ-yi Fârsî ve Ferheng-i Gûnehâ, Tahran 1368 hş., s. 36-41; Ma‘sûmî, “Münşî-i Nahcuvânî”, Dânişnâme-i Edeb-i Fârsî (nşr. Hasan Enûşe), Tahran 1382 hş., V, 534-535; a.mlf., “Ṣıḥâḥu’l-Fürs”, a.e., V, 357-359; a.mlf., “Destûrü’l-kâtib fî taʿyîni’l-merâtib”, a.e., V, 260-261; Abdülkerim Alioğlu Alizâde, “Muhammed İbn Hinduşâh Nahçivânî’nin Düstûr el-Kâtib fî Ta‘yîn el-Merâtib Eseri Yakın ve Ortadoğu Memleketlerinin Sosyal ve Ekonomik Tarihinin Bir Kaynağı Gibi”, TTK Bildiriler, VI (1967), s. 253-265; Mustafa Uyar, “Hinduşâh Nahçivânî’ye Ait Düstûr el-Kâtib fî Ta‘yîn el-Merâtib Adlı Eserde Casusluk Anlayışı”, TAD, XXIV/38 (2005), s. 281-289; C. E. Bosworth, “Muḥammad b. Hindū-S̲h̲āh Nak̲h̲čiwānī”, EI2 (İng.), VII, 404; David O. Morgan, “Dastūr al-Kāteb”, EIr., VII, 113-114.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2010 yılında İstanbul’da basılan 38. cildinde, 509 numaralı sayfada yer almıştır.