Sepideh Heiranpour. İran’ın batısındaki Büyük Selçuklu Dönemi eserleri. Doktora tezi (2019)

Tez KünyeDurumu
İran’ın batısındaki Büyük Selçuklu Dönemi eserleri / A survey on monumental Seljukid bildings in west part of İran
Yazar:SEPİDEH HEİRANPOUR
Danışman: PROF. DR. HÜSEYİN YURTTAŞ
Yer Bilgisi: Atatürk Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Türk-İslam Sanatı Ana Bilim Dalı
Konu:Sanat Tarihi = Art History
Dizin:Büyük Selçuklular = Great Seljuks ; Mimari eserler = Architectural works ; Mimari özellikler = Architectural characteristics ; Sanat eserleri = Artistic works ; Selçuklu sanatı = Seljukid art ; Selçuklular Dönemi = Seljuks Period ; İran = Iran
Onaylandı
Doktora
Türkçe
2019
804 s.
Büyük Selçuklu Devleti, 1040 yılında Dandanakan Savaşı’nda Gaznelilere galip gelerek kuruldu. Türk akınlarının İran’a girişleri bu tarihten itibaren Horasan Bölgesinden başlamıştır. İran, Büyük Selçuklular zamanında siyasi ve iktisadi gelişmelerin yanında, mimari ve sanat açısından da en parlak dönemlerinden birisini yaşamıştır. Bu dönem içinde eski ve köklü bir geleneğe dayanan İran mimarisine, Türkler ile birlikte gelen Orta Asya mimari geleneği yeni bir renk katmıştır. Böylece Türk-İran adı altında yeni bir gelenek ortaya çıkmıştır ve bu gelenek Türkler ile beraber Anadolu’ya taşınmıştır. Selçuklular ile birlikte İran’da cami mimarisinde yeni bir plan tipi olarak, dört eyvanlı plan şeması ortaya çıkmıştır ve günümüze kadar cami mimarisinde İslam dünyasının birçok ülkesinde uygulanmaktadır. Ayrıca bu dönemde medrese mimarisinde büyük bir gelişme ortaya çıkmaktadır. Melik şah’ın veziri olan Nizamulmülk, İran’ın birçok yerinde Nizamiye ismi verilen medreseler yaptırtmıştır. Dört eyvanlı plan şeması camilerden önce medrese yapılarında karşımıza çıkmaktadır. Türklerden önce çok az sayıda türbe yapısı bulunan bu bölgede, Selçuklu Döneminde türbe mimarisinin en parlak eserlerini görmekteyiz. Bu dönemde yapılan çok sayıda kervansaray yapısı İmparatorluğun her tarafında güven içinde ticaret yapıldığına işaret etmektedir. Bu dönemden günümüze kadar gelen bir diğer önemli yapı türü ise minarelerdir. İsfahan’da bu döneme ait minareler 900 sene sonra bile hala ayakta durabilmektedir. Bu minarelerin bağlı olduğu yapılardan bazıları günümüze kadar ulaşamamıştır. Türkler İran’a doğu sınırlarından giriş yapmalarına rağmen, İran’ın batı bölgesi Selçuklu eserleri açısından daha zengindir. Bunun bir nedeni Büyük Selçukluların başkenti İsfahan Şehri’nin İran’ın batısında yer almasıdır. Diğer nedeni ise; Moğollar, İran’a doğu sınırından girerek doğu Bölgesindeki çoğu eseri yağmalayıp yok etmişlerdir. Bu çalışmada İran’ın batı tarafında bulunan Selçuklu eserleri incelenmiştir. Çalışmada 21 cami, 17 minare, 35 türbe, 3 medrese, 1 kervansaray, 1 taş levha ve 4 mihrap olarak toplam 82 eser İran’ın batısında bulunan 17 eyalet içinde incelenmiştir.
The Great Seljuq Empire was founded in 1040 by defeating the Ghaznavids in the battle of Dandanakan. From this date, the entry of Turkish raids into Iran started from the Khorasan region. In addition to political and economic developments, Iran experienced one of the brightest era in terms of architecture and art. During this period, the Central Asian architectural tradition that came with the Turks added a new color to the Iranian architecture, which is based on an old and deep-rooted tradition. Thus, a new tradition emerged under the name of Turk-Iran and this tradition was carried to Anatolia with the Turks. Together with the Seljuks, a four-iwan plan scheme emerged as a new type of plan in mosque architecture in Iran and so far, it has been practiced in many countries of the Islamic world in mosque architecture. In addition, a great development emerged in the madrasah architecture during this period. Nizamulmulk, the vizier of Malikshah, built madrasahs called Nezamiyeh all over Iran. The four-iwan plan scheme is encountered before the mosques in the madrasah structures. Before the Turks, there are very few shrine structures in this region, together with the Seljuks, we see the brightest works of tomb architecture. Numerous caravanserai structures built during this period point to the fact that during the Seljuq period, trade was conducted safely in all parts of the empire. From this period to the present other important building types are minarets. The minarets of this period in the city of Isfahan are still standing after 900 years. The structures to which these minarets are connected have sometimes not survived. Although the Turks entered Iran from the borders, the western part of Iran is richer in terms of Seljuq works. One reason for this is that Isfahan, the capital of the Great Seljuqs, is located in the west of Iran. The other reason is that the Mongols entered Iran from the eastern border and looted and destroyed most of the artifacts in the eastern region. In this study, the Seljuk artifacts in the western part of Iran were examined. In this study, 21 mosques, 17 minarets, 35 tombs, 3 madrasas, 1 caravanserai, 1 stone plate and 4 mihrab as a total of 82 works were studied in 17 provinces in the west of Iran.

Download: Click here