Sınıf analizi kapsamında Negri’nin çokluk kavramı

Tez KünyeDurumu
Sınıf analizi kapsamında Negri’nin çokluk kavramı / Negri’s concept of multitude in the context of class analysis
Yazar:MEHMET ARİF KOŞAR
Danışman: YRD. DOÇ. DR. ÖZGÜR MÜFTÜOĞLU
Yer Bilgisi: Marmara Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Ana Bilim Dalı / Çalışma Ekonomisi Bilim Dalı
Konu:Ekonomi = Economics ; Sosyoloji = Sociology ; Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri = Labour Economics and Industrial Relations
Dizin:Biyoiktidar = Biopower ; Biyopolitika = Biopolitics ; Negri, Antonio = Negri, Antonio ; Sosyal hareketler = Social movements ; Sosyal sınıf = Social class ; Çokluk = Multitude ; İktidar = Government ; İktidar ilişkileri = Government relations ; İşçi hareketleri = Workers movements ; İşçi sınıfı = Working class
Onaylandı
Doktora
Türkçe
2016
272 s.
Bu tez çalışmasının konusu; işçi sınıfının değiştirici gücü ve misyonunu yitirdiği iddiasından yola çıkarak yeni devrimci/dönüştürücü sınıf/grup/tabaka arayışının bir parçası olarak gündeme gelen Negri’nin “postmodern” “çokluk” kavramıdır. Çalışmanın amacı, günümüz dünyasında Negri’nin tanımladığı biçimiyle bir özne olarak ‘çokluk’un varlığının kavramsal ve pratik olarak sorgulanmasıdır. Çalışmada, çokluğun bütününü tanımlayan “maddi olmayan emek” hem kavramsal hem de pratik karşılığı açısından ele alınmıştır. Emek gücünün ürettiği ürünün niteliğine göre tanımlanmasının sınıf tartışmaları açısından doğru bir yöntem olmadığına dikkat çekilmiştir. Negri ve Hardt’ın endüstriyel üretimin “maddi olmayan üretimin” niteliklerini kazandığı, giderek bilişsel ve entelektüel hale geldiği yönündeki tezi, çalışanların küçük bir azınlığı açısından geçerli olsa da, teknolojik gelişmeler işçi sınıfının büyük yığınları için böyle bir sonuç doğurmamıştır. İşyeri araştırmaları endüstriyel üretimde teknolojik gelişmelerle birlikte işin niteliğinin otomatik olarak artmadığını göstermektedir. Batıdaki kimi olguları tüm dünyadaki gelişmelerin yerine koymaya çalıştığından Negri’nin bakış açısı Avrupa-merkezcilikle maluldür. İddiasının sosyoekonomik temellerini ortaya koyma ihtiyacı duymamaktadır. Negri’nin çokluğu, postyapısalcı bir perspektif ve Spinozacı kavram setine atıfla iktidar ilişkilerini merkezinde tanımlanmaktadır. Böylece iktidara karşı mücadele eden tüm tekillikler “postmodern özne” olarak çokluğun bileşeni kabul edilmektedir. Çokluğun iktidar ilişkileri temelinde değerlendirilmesi, sınıf tartışmaları açısından üretim sürecindeki mücadele ve çatışmaların gözardı edilmesine, buradaki farklı karşıtlıkların çokluk kavramı içerisinde eritilmesine neden olmaktadır. Farklı grupların bir araya gelebiliyor olması bir özne olarak çokluğun oluşması için yeterli bir gösterge değildir. Negri’nin küresel işgücünün göstereni tayin ettiği, tek ve çok, teklik ve çokluk olarak tanımlayıp, üretim ilişkileri ve sömürüye göre tanımlanamayan mitolojik bir figür olarak ‘çokluk’ kavramının ‘siyasal varlığı’ sorunludur. Üretim ilişkilerindeki çelişkiler, toplumsal zenginliğin ve güç ilişkilerinin paylaşımın çok temel bir unsur olma özelliğini devam ettirirken Negri, kapitalist üretim ilişkilerinin bu belirleyiciliğini göz ardı etmektedir. Yöntem olarak somut verilere ve gerçek hayata bakmaktan çok, özellikle “Spinoza aşısı”ndan sonra kavramları yatıştırmakla, türetmecilikle yeni postmodern kavramlar üretmeyi seçmektedir. Anahtar Kelimeler : çokluk, imparatorluk, işçi sınıfı, biyopolitika, biyoiktidar,operaismo, otonomculuk, toplumsal işçi, üretim ilişkileri, sömürü, conatus.
The subject matter of this thesis is Negri’s “postmodern” concept of “multitude” which came to the fore as a part of the search of a new revolutionary/transforming class/group/ strata which stemmed from the claim that the labor class has lost its transforming power and its mission. The aim of this study is to question the existence of “multitude” as a subject within the perspective of Negri in today’s world. In the study, “immaterial labor” which defines the totality of the multitude is handled in terms of both conceptual and practical correspondence. It has been stressed out that defining the labor power from the point of product quality is not a correct method in terms of class debates. Even though Negri and Hardt’s thesis indicates that industrial production has gained the characteristics of “non-material production” and become more and more cognitive and intellectual is accurate for a limited number of workers, technologic developments haven’t brought such consequences to most of the working class. It can be understood from workplace researches that technological developments in the industrial production do not increase the quality of work. Negri’s perspective is trapped in Eurocentric approach because of the fact that he shows efforts to evaluate certain west-based facts and ideas as if they were world-wide. He is not keen on manifesting the socio-economic bases of his claims. Negri’s concept of multitude, from the perspective of post-structuralism and with reference to the Spinosian set of concepts is defined at the center of power relations. Therefore, all singularities which struggle against power are accepted as “post-modern subject” as a component of multitude. Evaluation of multitude on the basis of power relations, in terms of class debate, leads to ignorance of struggle and conflicts in the production process and the melting away of the different contradictions within the concept of “multitude”. The fact that different groups are able to come together doesn’t simply mean that it is a sufficient indicator for the formation of “multitude” as a subject. The “political existence” of Negri’s “multitude” concept is problematic since his definition of multitude is a mythological figure which is pointed out as the indicator of global workforce, singular and multiple, singularity and multitude and ignores the relations of production and exploitation. While the contradictions in the relations of production maintain being a significant factor of social prosperity and sharing of power relations, Negri ignores the relevant decisiveness of capitalist relations of production. As his method; he has tendency to produce new postmodern concepts via deriving and soothing them –especially after “Spinoza injection”- rather than considering concrete data and real life. Key Words : multitude, empire, working class, biopolitics, biopower, operaismo, autonomism, social worker, relations of production, exploitation, conatus.

Download: Click here