ŞİNKĪT

Moritanya’da tarihî bir şehir.

Müellif:

Moritanya’nın kuzeyindeki tarihî Bilâdüşinkīt bölgesinin merkezi olan Şinkīt (Şincît), Adrar eyaletinin yarı çöl platoları üzerinde kurulmuştur. Fransa hâkimiyeti öncesinde Moritanya karşılığında da kullanılan ve sömürge döneminde Chinguetti (Chinguitti, Chinguit, İng. Shinqit) biçiminde yazılan Şinkīt kelimesinin Berberî dilinde “at pınarı” anlamına geldiği belirtilir, bu ismin seramik bir kaptan geldiği de söylenir. Günümüzde Moritanya’nın on iki idarî bölgesinden Adrar eyaleti sınırları içinde kalan Şinkīt şehrinin ilk defa 160 (776) veya 165 (781) yılında kurulduğu görüşü yaygındır. Bu ilk şehir zamanla kumlar altında harabeye dönmüş, IV. (X.) yüzyılda hemen yakınında bugünkü şehrin bulunduğu yüksek arazide yeni bir şehir tesis edilmiştir. Şinkīt’in ikinci defa 660 (1262) yılında kurulduğu da söylenmektedir. Mağrib-i Aksâ (Fas) topraklarından sayılan Şinkīt, bu tarihten itibaren Kuzey Afrika ile Siyah Afrika arasındaki kervan ticaretinin önemli noktalardan ve bölgenin dinî ve ilmî merkezlerinden biri haline geldi. Murâbıtlar Devleti’nin kurucusu Abdullah b. Yâsîn’in bölgeye yerleştirdiği Mâlikî mezhebi bütün Batı Afrika’ya yayıldı; aynı dönemde tarikatlar da Moritanya’nın dinî hayatında gittikçe artan bir önem kazanmaya başladı. XIII. yüzyılın ortalarından XV. yüzyılın ortalarına kadar Merînîler’in yönetimi altında kalan Şinkīt bölgesi, daha sonra XV. yüzyılda Mısır’dan bölgeye gelip yerleşen Benî Ma‘kıl’in bir kolunu teşkil eden Hassânîler’in eline geçti. Hassânîler’in gelişi ilmî hareketi daha da canlandırdı. Şinkīt ve çevresinde önce Berberîce’nin bir lehçesi konuşuluyordu. Benî Hassân’ın buraya gelişmesiyle yerli dillerle Arapça’nın karışmasından Hassâniyye lehçesi oluştu ve bölgede en yaygın dil haline geldi.

Daha ziyade Adrar emîrlerinin hâkimiyetinde kalan Şinkīt şehri, idarî ve siyasî bir merkez olmamasına rağmen bölge şehirleri içinde ün kazandı. İslâmiyet’in Bilâdüssûdan’ın batı ve merkezî bölgelerinde yayılmasında Şinkīt âlimleri önemli rol oynadı. Bu şöhretini ülkenin en önemli ilim merkezi olmasıyla kazandı. Şinkīt’te yetişen âlimler diğer İslâm ülkelerinde de tanınıyordu. Bu âlemlerden faydalanmak için Batı Afrika şehirlerinden çok sayıda öğrenci buraya geliyordu. Öğrenciler dinî ilimler yanında astronomi, matematik ve tıp eğitimi de alıyordu. Şinkīt’e dışarıdan gelip eğitimlerini tamamladıktan sonra ülkelerine dönen öğrencilere Şenâkıta (Şenacita) denilirdi. XVII. yüzyılın başlarından itibaren Batı Sahrâ’nın ilim ve kültürüne damgasını vuran Şinkīt bölge halkı nazarında Mekke, Medine, Kudüs, Dımaşk, Kahire ve Kayrevan’dan sonra İslâm dünyasının yedinci mukaddes şehriydi. Şinkīt’in bu önemi XVIII. yüzyılda arttı. Binlerce yazma eserin bulunduğu kütüphaneleriyle kütüphaneler şehri olarak tanındı ve bu şöhretini günümüze kadar devam ettirdi. Meşhur edip ve mütefekkir Ahmed b. Emîn eş-Şinkītî, müfessir Muhammed Emîn eş-Şinkītî gibi temsilcileriyle adını bütün İslâm dünyasına duyurdu. Tasavvufun yaygın olduğu bölgede ilk defa Kādiriyye tarikatı faaliyet gösterdiyse de özellikle XIX. yüzyılda Ticâniyye mensuplarının sayısı onları geçti. Bunda, 1789’da tarikatın kurucusu Şeyh Ahmed et-Ticânî’nin, hac dönüşü Fas şehrinde kendisini ziyarete gelen Şinkīt’in İdev Ali kabilesinden Muhammed el-Hâfız el-Muhtâr’ı tarikatı Batı Afrika ve Batı Sahrâ’da yaymakla görevlendirmesinin büyük etkisi oldu. Muhammed el-Hâfız 1830’da vefat ettiğinde kabilesinin tamamı Ticânîliği benimsemiş, onun müridleri aynı maksatla Mali ve Senegal gibi çevre ülkelere gitmişlerdi. Şâzeliyye’nin Nasriyye kolu ise Şinkīt’e yine İdev Ali kabilesine mensup Hamdî Vüld (veled) Muhtâr vasıtasıyla girdi. Şinkīt’i meşhur eden diğer bir husus şehrin bölgedeki hac kervanlarının toplanma ve hareket merkezi olmasıydı. Şinkīt’ten yola çıkan hacılara da Şenâkıta denilirdir. Bu kafileler Fas üzerinden Hicaz bölgesine giderdi. Bilâdüssûdan ile Şinkīt arasında binlerce deveden oluşan kervanlar başta tuz olmak üzere çeşitli ticaret malları, XII. yüzyılda Arabistan’dan gelen kervanlar ise Şinkīt’ten fildişi, altın ve diğer madenleri taşırdı.

Şinkīt halkının çoğunluğunu Araplar ve Berberîler teşkil etmekle birlikte Bilâdüssûdan’dan gelip yerleşen Sarakole (Soninke), Fûlânî, Tukulor ve Bambara gibi siyahî kabilelere mensup insanlar da bulunmaktadır. Hassâniye Arapları ile Berberîler arasındaki evliliklerle melez bir nesil ortaya çıktı. Halkın bu etnik farklılığı yüzünden şehirde iç kavgalar eksik olmaz ve zaman zaman şiddetli çatışmalar meydana gelirdi. Bu çatışmalar iç göçü de beraberinde getirirdi. Şairler ve kütüphaneler şehri diye tanınan Şinkīt’teki on iki camiden en önemlisi olan ulucaminin kütüphanesinde 1300 yazma eser vardır. Kütüphaneler, Şinkīt’teki Mektebetü Ehli Hibbet ve Tîşît’teki Mektebetü’l-evkāf gibi vakıf kütüphaneleri şeklinde düzenlenmiştir. 1784-1869 yılları arasında yaşayan Sîdî Muhammed Vüld Hibbet tarafından kurulan Mektebetü Ehli Hibbet’te 2000 yazma eser korunmaktadır. Şinkīt’in ikinci önemli kütüphanesi Mektebetü Vüld Ahmed Şerîf olup kurucusu Ahmed Şerîf, kütüphanesindeki eserlerin önemli bir kısmını Tunus’tan getirdi. Bu kütüphanenin zengin koleksiyonu içinde İmam Mâlik’in ceylan derisi üzerine yazılmış el-Muvaṭṭaʾı da yer almaktadır. Üçüncü yazma kütüphanesi Mektebetü Ahmed Mahmûd olup burada 400 yazma eser ve aileye ait 1400 belge mevcuttur.

Fransa sömürge idaresi Moritanya’yı on idarî bölgeye ayırmış ve Şinkīt’in içinde yer aldığı Adrar bölgesinin merkezi olarak Atâr şehrini belirlemişti. Ancak 1907’de Şinkīt merkez yapıldı ve bu durum 1937 yılına kadar devam etti. Ardından on iki eyaletten biri olan Adrar’ın idarî merkezi tekrar Atâr’a alındı ve Şinkīt oraya bağlandı. Bu durum Şinkīt’in eski önemini kaybetmesine ve nüfusunun azalmasına yol açtı. 2000 yılında 4711 olan nüfusu 2009 yılı başlarında 4500 civarında bulunuyordu. Şinkīt, 1996’da UNESCO tarafından Dünya Kültürel Mirası olarak kabul edildi. Şehir halkına göre İslâm dünyasında inşa edilen ikinci minare olan ve günümüze ulaşan Şinkīt Ulucamii minaresi Moritanya Devleti’nin millî sembolü oldu. Şehirde bir havaalanı bulunmaktadır. Öte yandan 2006 yılında üretime başlayan, başkent Nuakşot’un 80 km. güneybatısına düşen Atlas Okyanusu’ndaki petrol alanına Şinkīt (Shinqit Oil Field) adı verildi. Şinkīt hakkında çeşitli kitaplar yazılmıştır. et-Tâlib Muhammed b. Ebû Bekir es-Sıddîk el-Beurtellî’nin Fetḥu’ş-şükûr fî maʿrifeti aʿyâni ulemâi’t-Tekrûr, Sîdî Abdullah b. Hadîdî’nin Ṣaḥîḥât naḳl fi’l-ʿAleviyyât İdev ʿAlî ve Bekriyyât, Ahmed b. Emîn eş-Şinkītî’nin el-Vasîṭ fî terâcimi üdebâʾi Şinḳīṭ, Halîl en-Nahvî’nin Bilâdü Şinḳīṭ: el-Menâre ve’r-ribât adlı eserleri bunların en meşhurlarıdır. H. T. Norris, Shinqīṭī Folk Literature and Song adıyla bir kitap (Oxford 1968) ve “The History of Shinkit According to the Idaw Ali Traditions” isimli bir makale (Institut français de l’Afrique noire, XXIVb/3-4 [Dakar 1962], s. 313-409) yazmıştır.

BİBLİYOGRAFYA
Abdurrahman b. Abdullah es-Sa‘dî, Târîḫu’s-Sûdân (nşr. ve trc. O. Houdas), Paris 1964, s. 22; Ahmed b. Emîn eş-Şinkītî, el-Vasîṭ fî terâcimi üdebâʾi Şinḳīṭ, Kahire 1409/1989, s. 422-427, 475-478; M. Yûsuf Muklid, Mûritânyâ el-ḥadîs̱e, Beyrut 1960, s. 40, 133-139, 141-143; M. Hiskett, The Development of Islam in West Africa, London 1984, bk. İndeks; “Chinguetti”, Lieux et peuples d’Afrique: Mémoire d’un continent, Paris 1987, s. 57; “Mauritanie”, a.e., s. 156; Muhtâr Vüld Hâmid, Ḥayâtü Mûritânyâ: el-coġrâfyâ, Rabat 1414/1994, s. 9, 83-84, 211; a.mlf., et-Târîḫu’s-siyâsiyye, Beyrut 2000, s. 59, 63-64, 228-229, 236-237; Ahmed Vüld Muhammed Yahyâ, Fihrisü maḫṭûṭâti Şinḳīṭ ve Vâdân, London 1417/1997, s. 9-12; Chouki El Hamel, “The Transmission of Islamic Knowledge in Moorish Society from the Rise of the Almoravids to the 19th Century”, Journal of Religion in Africa, XXIX/1, Leiden 1999, s. 77; L. Werner, “Mauritania’s Manuscripts”, Saudi Aramco World, LIV/6, Houston 2003, s. 3-16; Ousmane Kane, “S̲h̲inḳīt”, EI2 (Fr.), IX, 462-463.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2010 yılında İstanbul’da basılan 39. cildinde, 170-171 numaralı sayfalarda yer almıştır.