Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin (SSCB) dağılmasından sonra, Transkafkasya’daki son gelişmeler ve bölgenin etnik yapısı

Tez KünyeDurumu
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin (SSCB) dağılmasından sonra, Transkafkasya’daki son gelişmeler ve bölgenin etnik yapısı / After finishing of Union Soviet and Socialist Republics (UUSR) last developments in Transcaucasus and ethnic structure of the region
Yazar:YAŞAR KUNDUH
Danışman: Y.DOÇ.DR. SUNA BAŞAK AVCILAR
Yer Bilgisi: Gazi Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü
Konu:Siyasal Bilimler = Political Science ; Sosyoloji = Sociology
Dizin:Azerbaycan = Azerbaijan ; Ermenistan = Armenia ; Etnik yapı = Ethnic structure ; Gürcistan = Georgia ; Kafkasya = Caucasus ; Milli kimlik = National identity ; Sovyetler Birliği = Soviet Union ; Transkafkasya = Transcaucasia ; Türkiye = Turkey
Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
1999
197 s.
ÖZET Türkiye; Balkanlar, Kafkaslar ve Orta Doğu üçgeninin merkezinde ve dünyanın en hassas bölgesinde bulunmaktadır. Türkiye, bu eşsiz coğrafi yeri yüzünden üç kıta arasında doğu-batı ve kuzey-güney eksenlerini kontrol etmektedir. Ayrıca, hayati ulaşım hatları üzerinde coğrafi üstünlüğe sahip bulunmaktadır. Türkiye, Transkafkasya (Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan) ülkelerinin herbiri ile bağımsız ülkeler olarak komşudur. NATO üyesi olarak da eski SSCB döneminde ve bu ülkeler ile komşuydu. Rusya Federasyonu (RF) eski SSCB ülkelerine, bölgedeki çıkarları ve tarihi atmosferdeki etkileri nedeniyle “Yakın Çevre” politikası dahilinde ilgi göstermektedir. Ruslar, tüm Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) sahasında başaramayabilecek gibi görünsede, “Yakın Çevre” dahilinde güvenliği ve etkinliği sağlama yolundaki gayretlerini sürdüreceklerdir. Rus politikası, halihazırdaki durum, iç problemler ve BDT ülkeleri arasındaki anlaşmazlıklar nedeniyle kendi komşusu olan ülkelere karşı Transkafkasya’daki gibi dikkatini toplamakta avantajlı değildir. Rusya’nın Kafkaslara olan aktif ilgisi en az üç asırdır sürmektedir. Bu izahattan sonra, Transkafkasya ülkeleri’nin sosyo-politik durumlarına özetlemek gerekirse; Gürcistan ve Ermenistan Sovyet/Rus İmparatorluğumun diğer unsurlarından daha yerleşik ve köklü halklara sahiptir. Her iki halkta yüksek okuma yazma oranı ve yüksek öğretim standartlarına haizdir. Bu ülkeler Avrupa ve Orta Doğu arasında uygun bir coğrafi konumdadır.Gürcistan vasıtasıyla Karadeniz ile doğrudan bağlantılıdır. Ermenistan ise Türkiye üzerinden denize çıkılabilmektedir. Azerbaycan üzerinden de Hazar Denizi ve Asya kıtasının her ikisine de irtibat sağlanmaktadır. Gürcistan, Ermenistan ve Azerbaycan dünyanın hassas bölgesinde bulunan küçük ülkelerdir. Bu ülkeler uzun tarihleri boyunca, RF, Türkiye ve Iran gibi çok güçlü ülkelerle komşuluk yapmışlardır.Bu ilişkiler, daima bazı güçlükleri de beraberinde getirmiştir. Henüz tümüyle de rahat bir zemin üzerine de oturmamıştır. Transkafkasya ve Kuzey Kafkasya halkları çok uluslu ve çok lisanlı bir yapıya sahiptir. Müslümanlık ve Hristiyanlık (Ortadoks) egemendir. Kültürel görünüm birbirlerine benzemektedir. Özellikle SSCB sonrası dönemde; tarihten gelen karışıklıklar, etnik anlaşmazlıklar ve çatışmalar bu bölgede tekrar alevlenmiştir. Maalesef, Kafkaslar’da bugün istikrar yoktur. Kafkaslar ile Türki bağıntılar geçmişe uzanmaktadır. Ancak, Türkiye Kafkaslara olan aktif müdahil durumunu Birinci Dünya Savaşında kaybetmiş ve sonrasında da adeta sıfırlanmıştı. Her iki Dünya Savaşı sonrası siyasi ilticalar ve göç hareketlerini kapsayan olaylar, Türk Halkı içinde büyük çaplı Kafkas kökenli unsurları oluşturmuştur. Bunların kendi anayurtları ile ilgili siyasi gelişmeleri izlemeleri ve hatta aile bağlantılarını sağlama gayretleri, siyasi gelişmelerin yönlendirdiği tarzda engellenmiştir. Kafkaslar, Türkiye Cumhuriyeti için, 1990’a kadar kapalı bir bölge idi. Türkiye batı ittifakına katıldıktan sonra, Moskova bütün gücünü Kafkas sınırlarının savunulmasına vermiştir. Sovyetler Birliği’nin dağılması ve üç Transkafkas ülkesinin bağımsızlıklarını alması Türkiye için umulmadık ama fevkalade bir gelişme olmuştur. Bütün siyasi partiler, Kafkaslarla gelişen ilişkilerden memnunluk duymaktadır. Kuşkusuz, Transkafkasya, Türkiye’nin stratejik çıkarları için çok önemli bir coğrafi alandır. 1860’lar ve 1870’ler boyunca yüzbinlerce Çeçen, Karaçay, Abhaz, Dağıstanlı, diğer Kuzey kafkas halklarından bir milyonun üzerinde Çerkez Osmanlı İmparatorluğuna gelmiştir. Muhtemelen, halen Türkiye’de yaşayan insanların % 20 kadarının Kafkasya’da kökleri bulunmaktadır. Bu nedenle, Türkiye, Kafkas ülkeleri ile yakın ilişkiler içindedir. Türkiye’de, aynı kültürden gelen Abhaz, Gürcü, Azeri, Acar ve keza Kuzey Kafkasya orijinli çok sayıda Türk vatandaşı vardır.Sonuç olarak, Türkiye, bu karışık bölgedeki stratejik çıkarlarından vazgeçmemeli ve menfaatlerinin arkasında durmalıdır. Bu çerçevede, tez çalışmasında, Transkafkasya ve Kuzey Kafkasya Cumhuriyetleri/Özerk Cumhuriyetleri/Özerk Bölgeleri, politik, etnik, kültürel ve sosyolojik bütünlük içinde de değerlendirilmiştir. Tez çalışmasının, bu konuda araştırma yapacak herkesin, başvuru dokümanlarından birisi olacağını düşünüyorum.
SUMMARY Turkey is located in the center of the Balkans, Caucasus and Middle East triangle, the most volatile region of the world. Due to her unique location, she controls the east-west and north-south axis between the three countries/She also has a geographical dominance over the vital lines of communication. Turkey is the neighbour of Transcaucasus (Azerbaijan, Armenia, Georgia) as an independent nation and as a NATO member during former USSR. Russian Federation (RF) views the former USSR countries which they regard as their “Near Abroad” policy and part of RF’s historical sphere of influence as zone of interest responsibility. Russian efforts to secure influence in its “Near Abroad” will continue, but she may not succeeded it in all Commonwealth of Independent States (CIS) territories. Russian policy to exert the current situation, internal problems and conflicts of CIS countries would turn to neighbouring countries disadvantage, such as in Transcaucasus. Russia’s active interest in the Caucasus extends back at least three centuries. After citing these conciderations, let’s look the Transcaucasus countries’ politico-social situations briefly. Georgia and Armenia are inhabited by vigorous peoples with a longer history than any other components of the Soviet/Russian Empire. Both peoples have high rates of literacy and high standarts of education. These countries are well situated geographically, between Europe and the Middle East, with direct access to the Black Sea in the case of Georgia, practical routes to the sea through Turkey for Armenia, and access through Azerbaijan to the Caspian and Asia continent beyond for both. Georgia, Armenia and Azerbaijan are small countries situated in a volatile part of the world. They have a long history of relations with three most powerful neighbours:RF, Turkey and Iran. These relations have always to some extend be troubled. They have not yet settled into completelycomfortable and predictable patterns. Transcaucasus and Northern Caucasus people have the multinational, multilanguaged structure. Muslim and Christian (Orthodox) religions are dominant. Culturel view is similar each other. Especially, after USSR period; turmoils, ethnic conflicts and fightings which come from history have flared in this region. Unfortunately, there is no stability in Caucasus today. Turkic connections with the Caucasus extend even farther into the past. However, Until recent years Turkey’s lost active involvement in the Caucasus was during World War I and the outcome was negative. The large Caucasian-derived components of the Turkish population, including political refugees and migrations after both world wars, were strictly deterred from undertaking political activity directed at their homelands or even from direct efforts to maintain family ties. For the Turkish Republic the Caucasus was a closed area until 1990. After Turkey joined the western alliance, Moscow did all in its power to make the Caucasian border defense. The collapse of the Soviet Union and the independence of the three Transcaucasian countries was an unexpected but welcome development for Turkey. All political parties have favored expanded relations with the Caucasus. Of course, Transcaucasus is very important geographical area for Turkey’s strategic interests. During the 1860s and 1870s hundreds of thousands of Circassians as well as many Chechens, Karachay, Abkhaz, Dagestanis and other Northern Caucasian peoples-over a million in all-fled to the Ottoman Empire. Probably as many as 20 percent of the present in habitants of Turkey have some Caucasian ancestry. Because of these reason Turkey also has close relationships with Caucasus nations. There are many Abkhaz, Georgian, Azeri, Ajar and also North Caucasus origined Turkish citizens who comes from some culture in Turkey. To this end. Turkey must not give up her strategic interests and support her own advantages in this complex region:In this context, Trancaucasus and Northern Caucasus Republics/Autonomous Republics/Autonomous Regions’ have been assessed in the politic, ethnic, cultural and sociological framework in thes is study. I think that it will be one of the information documents for anybody who will search in this branch.

Download: Click here