SUBHÎ es-SÂLİH

Subhî b. İbrâhîm es-Sâlih el-Lübnânî (1926-1986)

Lübnanlı âlim.

Müellif:

Lübnan sınırları içinde yer alan Trablusşam’da doğdu. İlk öğrenimini orada gördü. Dinî eğitimini almaya başladığı 1938 yılında hutbe okumaya başladı. Güçlü hitabeti dolayısıyla hutbeleri büyük ilgi gördü. 1947’de Ezher Üniversitesi Usûlüddîn Fakültesi’ni ve 1950’de Kahire Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ni bitirdi. 1949 yılında Ezher’de doktorasını ve 1950’de gittiği Paris’te önce Arap edebiyatı alanında lisansını tamamladı. Doktora hazırlık tezi olarak “l’Audelà dans le Coran” adlı çalışmasını, ardından “Les délices et les tourments de l’Islam et esprit” adlı doktora tezini hazırladı. 1954’te Sorbon Üniversitesi’nden doktora diploması aldı. Paris’te iken birlikte doktora yaptıkları İffet Akkârî ile evlendi.

Paris’te bulunduğu dönemde Muhammed Hamîdullah ile İslâm Kültür Merkezi’ni kurdu ve Paris Camii’nde cuma hutbeleri okudu; bölgedeki müslüman teşkilâtlarında yoğun faaliyetlerde bulundu. Kuzey Afrikalı müslümanların eğitimine ve Arapça öğrenimine katkı sağladı. Batılılar’ın yeni bir usulle İslâm’ı öğrenmesi konusunda büyük gayretleri oldu. Paris’te geçirdiği dört yılın ardından Trablusşam’a döndü. Bağdat’ta (1954-1956), Dımaşk Üniversitesi’nde (1956-1963), 1963’ten vefatına kadar Beyrut Üniversitesi Külliyyetü’l-âdâb ve’l-ulûmi’l-insâniyye’de ve Ürdün Üniversitesi Usûlüddîn Fakültesi’nde (1971-1983) öğretim üyeliği görevinde bulundu. Bu kurumlarda zaman zaman dekanlık, bölüm başkanlığı gibi görevleri de yürüttü. Beyrut Arap ve Lübnan üniversitelerinde fıkhü’l-luga ve İslâm’la ilgili dersler okuttu. Riyad’daki Câmiatü’l-İmâm Muhammed b. Suûd, Tunus Üniversitesi’ne bağlı Külliyyetü’z-Zeytûniyye li’ş-şerîa ve Usûliddîn gibi kuruluşlarda misafir öğretim üyesi olarak görevler üstlendi. Fransa’da Lyon (III) Üniversitesi’nde İslâm Medeniyeti ve Dili Bölümü’nde, Paris (II) Üniversitesi Hukuk, İktisat ve Sosyoloji bölümlerinde İslâm hukuku ve fıkhü’l-luga ile ilgili doktora tezleri yönetti.

Başkanlığını Lübnan Cumhuriyeti müftüsünün yaptığı, Lübnan’ın en yüksek dinî otoritesi konumundaki el-Meclisü’l-İslâmiyyü’ş-şer‘iyyü’l-a‘lâ vekilliği yanında Râbıtatü Ulemâi Lübnân’ın, el-Cebhetü’l-İslâmiyyetü’l-vataniyye ve el-Lecnetü’l-ulyâ li’l-karni’l-hâmis aşri’l-hicrî’nin genel başkanlığını yaptı. Kahire, Dımaşk, Bağdat ve Fas’ta pek çok ilmî toplantıya katıldı. Aynı zamanda Kahire’de Mecmau’l-lugati’l-Arabiyye, Fas’ta Akademiyyetü’l-memleketi’l-Mağribiyye, Bağdat’ta el-Mecmau’l-ilmiyyü’l-Irâkī, Lecnetü’l-işrâfi’l-ulyâ ale’l-Mevsûati’l-Arabiyyeti’l-kübrâ gibi kuruluşların üyesiydi. el-Munazzametü’l-Arabiyye li’t-terbiye ve’s-sekāfe ve’l-ulûm kendisini “et-Tefkîrü’l-ictihâdî fi’l-İslâm” ödülüne lâyık gördü. Lübnan’da yoğun biçimde devam eden iç karışıklıklar sırasında 7 Ekim 1986’da Beyrut’un Sâgıyetülcenzîr Meydanı’nda rastgele sıkılan bir kurşunla öldü. Subhî es-Sâlih’in vefatının yıl dönümünde Beyrut’ta Meâlimü’t-tecdîd fî fikri’ş-şehîdi’d-doktor Subhî es-Sâlih rahimehullāhi teâlâ adlı uluslararası bir ilmî toplantı düzenlenerek (3-4 Kasım 2006) onun İslâm dünyasındaki etkileri, fıkıhçılığı, dilciliği, Kur’ânî yaklaşımının İslâmî ilimlere bakışına etkisi, tecdid düşüncesi, erken dönem hadis tedvîni konusuna dair şarkiyatçılara yönelttiği eleştirileri, Batılılar’ın İslâm’a yaklaşımlarına bakışı, güncel konular gibi meseleler Arap ve Batılı araştırmacılar tarafından tartışılmıştır.

Arap dünyasında, Kuzey Afrika ve Batı’da yirmiyi aşkın ülkeye ilmî seyahatlerde bulunan ve konferanslar veren Subhî es-Sâlih, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 1978’de İstanbul’da düzenlenen Rü’yet-i Hilâl Konferansı için Türkiye’ye gelmiştir. Subhî es-Sâlih ictihad kapısının açık olduğunu ve İslâm düşüncesinin tecdidini savunan, yazdığı eserlerde bu yaklaşımını ortaya koyan, Doğu’nun ve Batı’nın birikimini hazmedip günümüz toplumuna sunmuş bir düşünürdür. A. Sprenger, J. Sauvaget, I. Goldziher, W. Ahlwardt, F. Wüstenfeld, R. Blachère, C. Brockelmann, Frankel, Louis Gardet, M. Henri Laoust gibi şarkiyatçıların İslâm ve özellikle hadis hakkındaki iddialarına eserlerinde cevaplar vermiştir. Onun Fransızca’yı çok iyi bildiği ve Fransız kültürünün bölgedeki yoğun etkisi dolayısıyla Kuzey Afrika’da tanınıp eserlerinden istifade edildiği bilinmektedir. Ayrıca Fas’ta ed-Dürûsü’l-Haseniyye denilen ve kralın huzurunda halen sürdürülen geleneksel ilmî sohbetlere 1963 yılında bir süre o da katılmıştır.

Eserleri. 1. Mebâḥis̱ fî ʿulûmi’l-ḥadîs̱ ve muṣṭalaḥuh (Dımaşk 1379/1959, 1383/1963; Beyrut 1384/1965 [15. bs.], 1388/1969, 1390/1970, 1392/1972, 1396/1976, 1411/1991). M. Yaşar Kandemir tarafından Hadîs İlimleri ve Hadîs Istılahları adıyla Türkçe’ye çevrilmiştir (Ankara 1971, 1973, 1981; İstanbul 1996). 2. Mebâḥis̱ fî ʿulûmi’l-Ḳurʾân (Dımaşk 1377/1958; Beyrut 1383/1964, 1968, 1392/1972, 1401/1981, 1983, 1406/1985). Eseri M. Sait Şimşek Kur’an İlimleri adıyla Türkçe’ye tercüme etmiştir (Konya, ts. [Hibaş Yayınları]). Bu iki eser Urduca’ya da çevrilmiştir. 3. Dirâsât fî fıḳhi’l-luġa (Dımaşk 1379/1960; Beyrut 1382/1962, 1392/1972, 1393/1973, 1402/1982, 1407/1986 [11. bs.], 1412/1992). Alanının önemli kaynaklarından olan eserin bazı Arap üniversitelerinde ders kitabı olarak okutulduğu belirtilmektedir. 4. en-Nüẓumü’l-İslâmiyye neşʾetühâ ve teṭavvürühâ. Müellifin İslâm’ın temel esaslarını modern sistemlerle mukayese ettiği, geçmiş medeniyetlerden İslâm’ın benimseyip devam ettirdiği uygulamaları ortaya koyduğu bir çalışması olup (Beyrut 1385/1965, 1388/1968, 1401/1981 [6. bs.], 1409/1990) İbrahim Sarmış tarafından İslâm Mezhepleri ve Müesseseleri: Doğuşu ve Gelişmesi (İstanbul 1981, 1983) ve daha sonra İslâmî Kurumlar (Ankara 1999) adıyla Türkçe’ye çevrilmiştir. 5. el-İslâm ve müstaḳbelü’l-ḥaḍâra (Beyrut 1401/1981, 1410/1990; Dımaşk 1410/1990). Muhammed Abdüsselâm el-Cefâirî kitap üzerine “Dirâse li-Kitâbi’l-İslâm ve müstaḳbeli’l-ḥaḍâra li-Ṣubḥî eṣ-Ṣâliḥ” başlığıyla bir değerlendirme yazısı yazmıştır (Mecelletü Külliyyeti’d-daʿveti’l-İslâmiyye, VIII [Trablus 1991], s. 194-210). 6. Meʿâlimü’ş-şerîʿati’l-İslâmiyye (Beyrut 1381/1961, 1395/1975, 1398/1978). İslâm kültürüne dair bilgiler veren eserde usûl-i fıkıh, fıkıh tarihi, ictihad ve bazı çağdaş meseleler incelenmiştir. 7. el-İslâm ve’l-müctemeʿu’l-ʿaṣrî (Beyrut 1398/1978, 1983). 8. Menhelü’l-vâridîn Şerḥu Riyâżi’ṣ-ṣâliḥîn (I-II, Beyrut 1389/1969, 1392/1972, 1397/1977, 1985 [15. bs.]). 9. Şurûḥ edebiyye li-nümûzec mine’l-eḥâdîs̱i’ş-şerîf (Beyrut 1977). Kitabın birinci bölümünde Hz. Peygamber’in belâgatı konu edilmiş, ikinci bölümünde Resûl-i Ekrem’in hikmetli ve beliğ ifadelerinden seçme hadisler şerhedilmiştir. 10. el-Merʾe fi’l-İslâm (Beyrut 1400/1980). 11. La vie future selon le Coran (Paris 1390/1970, 1986). Kur’an’a göre âhiret hayatının geçmişte ve günümüzdeki pek çok mezhebin, kelâmcı, müfessir, muhaddis ve mutasavvıfın görüşleriyle birlikte incelendiği eser Şerafettin Gölcük tarafından Ölümden Sonra Diriliş: Âyet ve Hadislerle Cennet-Cehennem adıyla Türkçe’ye çevrilmiştir (İstanbul 1981). 12. Résponse de l’Islam aux défis de notre temps: entretiens. Çağdaş problemlere ilim ve dinin yaklaşımının ele alındığı bir eserdir (Beyrut 1979).

Subhî es-Sâlih, İbn Kayyim el-Cevziyye’nin Aḥkâmü ehli’ẕ-ẕimme (I-II, Dımaşk 1961; I-II, Beyrut 1393/1973, 1401/1981) ve Şerîf er-Radî’nin Hz. Ali’ye nisbet edilen rivayetleri topladığı Nehcü’l-belâġa (Beyrut 1387/1967; Kum 1395/1975) adlı eserlerini tahkik ederek neşretmiştir. Büyük ölçüde Muhammed Abduh neşrine dayanarak yayımladığı ve sonuna yirmi ayrı fihrist eklediği Nehcü’l-belâġa neşri titiz bir neşir olmaması yönünden eleştirilmiştir. Ayrıca Louis Gardet’nin George Anawati ile birlikte hazırladığı Introduction à la théologie musulmane: Essai de théologie comparée adlı eseri (Paris 1948) Ferîd Cebr ile birlikte Felsefetü’l-fikri’d-dînî beyne’l-İslâm ve’l-Mesîḥiyye adıyla Arapça’ya tercüme etmiş (I-III, Beyrut 1967-1969, 1398-1403/1978-1983), Fransızca aslı tek cilt olan eser Subhî es-Sâlih’in İslâm, Ferîd Cebr’in Hıristiyanlık’la ilgili ekleriyle üç cilde ulaşmıştır. Öte yandan Subhî es-Sâlih, Le Coran inimitable adıyla Denise Mason tarafından yapılan Kur’an çevirisinin başına “Essai d’interpretation du coran inimitable” başlıklı bir tanıtım / değerlendirme yazısı yazmıştır (Kahire, ts.). 1975 yılından itibaren Süheyl İdrîs ile birlikte hazırladıkları el-Muʿcemü’l-ʿArabî ve el-Muʿcemü’l-Fransî’nin ikmali yönünde büyük mesafe alınmışsa da Subhî es-Sâlih’in vefatı sebebiyle bu eserler tamamlanamamıştır.

BİBLİYOGRAFYA
Ahmed Alâvine, Ẕeylü’l-Aʿlâm, Cidde 1418/1998, s. 103; M. Hayr Ramazan Yûsuf, Tetimmetü’l-Aʿlâm, Beyrut 1418/1998, I, 241-242; Nizâr Abâza – M. Riyâz el-Mâlih, İtmâmü’l-Aʿlâm, Beyrut 1999, s. 129; Mâcid ed-Dervîş, “et-Tedvînü’l-mübekkir li’s-sünne beyne’ş-şehîdi’d-duktûr Ṣubḥî eṣ-Ṣâliḥ ve’l-müsteşriḳīn ḳırâʾa fî kitâbi ʿUlûmi’l-ḥadîs̱ ve muṣṭalaḥuh”, el-Müʾtemerü’d-devlî ḥavle meʿâlimi’t-tecdîd fî fikri’ş-şehîdi’d-duktûri’ş-şeyḫ Ṣubḥî eṣ-Ṣâliḥ raḥimehullāh, s. 1-28 (yayımlanmamış tebliğ maddenin doküman poşetindedir); Abbas Mahmûd el-Arab, “Tehâvürü’d-duktûr Ṣubḥî eṣ-Ṣâliḥ ḥavle’l-Ḳarsane fi’l-mefhûmi’l-İslâmî”, Mecelletü’l-fikri’l-İslâmî, VI, Hartûm 1406/1986, s. 15; M. Ahmed el-Kābisî, “Duktûr Ṣubḥî eṣ-Ṣâlîḥ fî âḫiri ḥadîs̱i ṣaḥafî ḳabîle iġtiyâlih”, el-Menhel, XLVIII/449, Cidde 1407/1986, s. 130-135; “et-Taʿrîf bi’d-duktûr Ṣubḥî eṣ-Ṣâliḥ”, Mecelletü’l-ʿArabiyye li’s̱-s̱eḳāfe, VI/11, Tunus 1406/1986, s. 107-115; Abdülhâdî Bû Tâlib, “Vedâʿan refîḳunâ Ṣubḥî eṣ-Ṣâliḥ”, el-Akademiyye, sy. 4, Rabat 1408/1987, s. 339-342.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2009 yılında İstanbul’da basılan 37. cildinde, 452-453 numaralı sayfalarda yer almıştır.