TEKİNDAĞ, Şehabeddin

(1918-1983)

Osmanlı tarihçisi.

Müellif:

Mehmed Cenab Şehabeddin 20 Ocak 1918’de İstanbul Beşiktaş’ta doğdu. Babası bahriye zâbitliği ve PTT memurluğunda bulunan Usturumçalı Rüstem Nûri Bey’dir. İlk ve orta öğreniminden sonra girdiği İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nden 1942’de mezun oldu. Ardından aynı bölümde asistan yardımcısı ve lektör sıfatıyla fahrî olarak çalıştı. Öğrencilik yıllarında kuvvetli hâfızası, derslere karşı ilgisi ve çalışkanlığı ile hocalarının dikkatini çekti. 1944 Temmuzunda Ortaçağ Şark tarihi hocası Mükrimin Halil Yinanç’ın yanında Ortaçağ Kürsüsü asistanlığına tayin edildi. Karamanoğulları üzerinde doktora çalışmasına başladı. Tarihten Sesler adlı popüler bir dergide bazı yazıları yayımlandı. Tahrir heyetinde bulunan hocalarının yönlendirmesiyle İslâm Ansiklopedisi’ne maddeler yazdı ve iyi bir tarih araştırmacısı olacağını kanıtladı. Kaleme aldığı ilk maddeler “Canbulat”, “Cezzâr Ahmed Paşa”, “Çanakkale” (tarih kısmı) ve “Çeşme”dir (1945). Doktora çalışmalarını sürdürürken 1945’te askere alındı; 1947 Nisanında terhis edildikten yedi ay kadar sonra 13-15 inci Asırlarda Cenûbî Anadolu Tarihine Ait Bir Tedkik: Karaman Beyliği başlıklı doktora tezini tamamladı. Ardından çalışmalarını Memlük tarihine yöneltti, Memlük Sultanı Berkuk’a dair incelemelerde bulundu, bu amaçla bir buçuk yıl Fransa’da Paris kütüphanelerinde çalıştı (Ocak 1950 – Ağustos 1951). 1952’de Sultan Berkuk ve Zamanı adlı tezini bitirdi ve 1954 Kasımında doçent unvanını aldı. Akademik kariyeri dışındaki ilmî faaliyetlerini daha çok Fâtih Sultan Mehmed dönemi üzerinde yoğunlaştırmaya başladı. Bu durum onun Yeniçağ Tarihi Kürsüsü’ne geçmesinde önemli rol oynadı. Nitekim Yeniçağ tarihi eylemli doçentliğine nakliyle ilgili gerekçede araştırmalarını daha ziyade Osmanlı Devleti’nin doğu ülkeleriyle olan ilişkilerine yönlendirmiş olduğu da belirtilmişti.

1956 Temmuzunda Yeniçağ Tarihi Kürsüsü’ne geçince kürsü başkanı M. Cavit Baysun’un yanında sıkı bir çalışma dönemine girdi. Özellikle Baysun’un o sıralarda yayımı hız kazanan İslâm Ansiklopedisi’nin Tahrir Heyeti başkanı olması Tekindağ’ın ilmî yönelimini etkiledi. Ansiklopedinin başkalarının yazmaya tâlip olmadığı veya redaksiyonu gereken zor maddeleri ona havale edildi. Çok sıkı bir mesai ile talepleri karşılamaya çalıştı ve ilk rahatsızlığı bu yoğun günlerde kendini gösterdi. Haziran 1957’de kalbindeki problemler sebebiyle tedavi altına alındı. Bununla birlikte yoğun çalışmalarına devam etti. Ağustos 1963’te kadrolu profesörlüğe yükseltildi. Cavit Baysun’un ölümü üzerine (Kasım 1968) Yeniçağ Tarihi Kürsüsü’nün başına getirildi (16 Ocak 1969). 1970 Mayısında Türk Tarih Kurumu üyeliğine seçildi. Özellikle doktora çalışma alanı olan Konya-Silifke bölgesine yaptığı ilmî gezilerle bazı yeni tesbitlerde bulundu; İzzet Koyunoğlu yazmaları üzerinde çalıştı. Bu çalışmaları yanında kürsü başkanlığı görevini ölümüne kadar sürdürdü. 1976’dan itibaren birbirini takip eden hastalıklar yüzünden çalışmaları aksadı. 1978’de bir süre hastahanede tedavi gördü; 1982’de kalp yetersizliği ve kronik bronşit kendisini iyice yıprattı ve 12 Ağustos 1983’te vefat etti.

Şehabeddin Tekindağ sağlam kaynak bilgisi ve titiz incelemeleriyle temayüz etmiştir. Özellikle Karamanoğulları’na dair çalışması sahasında ilk ciddi inceleme niteliği taşır. Berkuk devriyle ilgili araştırması da Türkiye’de Memlük tarihçiliği alanında derinlemesine ilk çalışmalardan biridir. Memlük Sultanlığı’nın bölgede önem kazandığı bir dönemi kapsayan incelemede bilhassa iktisadî hayat, askerî ve idarî teşkilât pek çok tarih eseri ve çeşitli belgeler kullanılarak ele alınmıştır. Osmanlı tarihiyle ilgili araştırmalarında ise Fâtih Sultan Mehmed’le İstanbul’un fethi ve şehrin iskânı konularına ağırlık vermiş, bunlar genellikle popüler dergilerde ve gazetelerde yayımlanmıştır. Tekindağ’ın bibliyografya ve kaynak araştırmaları da önemlidir. Yavuz Sultan Selim adına yazılmış selimnâmeleri ilk defa bir araya getirerek tanıtmış, bazı arşiv belgelerini değerlendirmelerle birlikte Belgelerle Türk Tarihi Dergisi’nde neşretmiştir. Bunlar arasında Şahkulu Baba Tekeli isyanı, Haliç Tersanesi, Selman Reis’in arîzası, Rodos’un fethi ve patrikhâneyle ilgili belgeler zikredilebilir. İslâm Ansiklopedisi’ne yazdığı maddeler geniş kaynak bilgisiyle meydana getirilmiş, sağlam bilgiler içeren çalışmalardır. Bu ansiklopedi tecrübesini, 1970’ten itibaren Meydan Larousse’un Türkçe versiyonu için kaleme aldığı doksana yakın maddede de göstermiştir. Onun en bilinen özelliklerinden biri çeşitli ilmî kongre ve seminerlere katılması, konuşmaları dikkatle dinlemesi ve ardından kendine has üslûbuyla söz alma alışkanlığıdır. Son zamanlarında XVI. yüzyılın sonuna kadar gelen bir Osmanlı tarihi üzerinde çalışmaktaydı. Fakat hastalıklar bunu tamamlamasını engellemiştir. Bu çalışmanın ilk taslağını ders notları şeklinde Fatih’ten III. Murad’a Kadar Osmanlı Tarihi (1451-1574) başlığıyla teksir ettirmiştir (İstanbul 1977). Fâtih devri öncesini de kaleme almış, bunların bir bölümü asistanları tarafından temize çekilmiş, ardından İsmet Miroğlu bu yazılanları ve ders notlarını düzenleyip kendi adına neşretmiştir (“Fetret Devrinden II. Bayezid’e Kadar Osmanlı Siyasî Tarihi”, Doğuştan Günümüze Büyük İslâm Tarihi, X, İstanbul 1989, s. 167-279; “Yavuz Selim Devri”, a.g.e., s. 281- 312).

Başlıca eserleri ve makaleleri şunlardır: Berkuk Devrinde Memlûk Sultanlığı (XIV. Yüzyıl Mısır Tarihine Dair Bir Araştırma) (İstanbul 1961); Anadolu Türk Tarihi ve Kültürü (Trabzon 1967; Trabzon Teknik Üniversitesi’nde verilen konferansların teksir basımı); “Alaeddin Keykubad ve Halefleri Zamanında Selçuklu-Küçük Ermenistan Hudutları” (TD, I/1 [1949], s. 29-34); “Karamanlıların Gorigos Seferi (1367)” (TD, VI/9 [1954], s. 161-174); “Dürzî Tarihine Dair Notlar” (TD, VII/10 [1954], s. 143-156); “İbn Kemal’e Göre Fâtih’in İstanbul’u Muhasara ve Zabtı” (İstanbul Enstitüsü Dergisi, sy. 1 [1955], s. 1-27); “XVIII. ve XIX. Asırlarda Cebel Lübnan: Şihaboğulları” (TD, IX/13 [1958], s. 31-44); “Son Osmanlı-Karamanlı Münasebetleri Hakkında Araştırmalar” (TD, XIII/17-18 [1963], s. 43-76); “XIII. Yüzyıl Anadolu Tarihine Aid Araştırmalar: Şemseddin Mehmed Bey Devrinde Karamanlılar” (a.g.e., XIV/19 [1964], s. 81-98); “Fatih’in Ölümü Meselesi” (TD, XVI/21 [1966], s. 95-108); “Büyük Türk Mutasavvıfı Yunus Emre Hakkında Araştırmalar” (TTK Belleten, XXX/117 [1966], s. 59-90); “II. Bayezid Devrinde Çukurova’da Nüfûz Mücadelesi: İlk Osmanlı-Memlûklu Savaşları (1485-1491)” (TTK Belleten, XXXI/123 [1967], s. 345-373); “Yeni Kaynak ve Vesikaların Işığı Altında Yavuz Sultan Selim’in İran Seferi” (TD, XVII/22 [1967], s. 49-78); “Bayezid’in Ölümü Meselesi” (TD, sy. 24 [1970], s. 1-16); “Selim-nâmeler” (TED, I [1970], s. 197-230); “Osmanlı Tarih Yazıcılığı” (TTK Belleten, XXXV/140 [1971], s. 655-663); “İzzet Koyunoğlu Kütüphanesinde Bulunan Türkçe Yazmalar Üzerinde Çalışmalar” (TM, XVI [1971], s. 133-162).

BİBLİYOGRAFYA
Mahmut Ak, “Üniversite Tarih Eğitiminde İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yeniçağ Tarihi Kürsüsü/Anabilim Dalı’nın Yeri”, Cumhuriyetin 80. Yılında Üniversitelerde Tarih Öğrenimi, Araştırmaları ve Yayınları Semineri, Bildiriler, İstanbul 2004, s. 106-107, 109,112; Bekir Kütükoğlu, “Prof.Dr. M.C. Şehabeddin Tekindağ İçin”, TD (Prof. Dr. M. C. Şehâbeddin Tekindağ hâtıra sayısı), sy. 34 (1984), s. 1-18.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2011 yılında İstanbul’da basılan 40. cildinde, 357-358 numaralı sayfalarda yer almıştır.