Tuba Çınar. Osmanlı toplumunda evliliğin sona erdirilmesi (1839-1922). Doktora tezi (2018)

Tez KünyeDurumu
Osmanlı toplumunda evliliğin sona erdirilmesi (1839-1922) / Termination of marriage in the Ottoman society (1839-1922)
Yazar:TUBA ÇINAR
Danışman: PROF. DR. HALE FATMA ŞIVGIN
Yer Bilgisi: Gazi Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Tarih Ana Bilim Dalı / Yakınçağ Tarihi Bilim Dalı
Konu:Tarih = History
Dizin:Aile = Family ; Aile hukuku = Family law ; Boşanma = Divorce ; Kadın hakları = Women rights ; Kadınlar = Women ; Osmanlı Devleti = Ottoman State ; Osmanlı toplumu = Ottoman society
Onaylandı
Doktora
Türkçe
2018
521 s.
Türkiye’de aile hukukunun gelişiminin Osmanlı toplumundan hareketle yeniden düşünülmesi gerekmektedir. Zira bir yandan yenilikleri iktidara mal etme, diğer taraftan ise toplumsal sorunları İslam dininin içeriği ile açıklama eğilimi, haliyle bir yandan Türkiye’de kadın haklarının ilk kez Cumhuriyet’in ilanıyla beraber yapılan düzenlemeler çerçevesinde tanındığı, diğer taraftan ise Osmanlı’da aile hukukuyla ilgili kadınların sıkıntılarının olmadığı ve Osmanlı’da bu yönde düzenleme yapılmadığı gibi bir algı oluşturmuştur. Bu çalışma hem bu iki algının dışına çıkması hem de hayatın en önemli öğesi olan ailenin evlenme, boşanma gibi en temel özelliklerinin gelişiminin arz ettiği öneme rağmen henüz örneklerinin çok görülmemiş olması bakımından önemlidir. Çalışma Medeni Kanun öncesinde Osmanlı’da bir aile hukuku arayışı olduğunu iddia etmektedir. Bu yönüyle tez, Osmanlı’da bir yandan Hanefi hukukuna göre boşanma imkanları yok denecek kadar az olan kadınların istemedikleri evliliklerinden kendilerini azad etmek için hileler yapmak, bedel ödemek, diğer taraftan hukukçular ve devlet adamlarının kadınların müşkiliyetlerini gidermek için diğer mezheplerden istifade etmek, zorlama metodlar kullanmak gibi dolambaçlı yollara başvurmak zorunda kalmaları vb. nedenlerle yeni bir aile hukukuna ihtiyaç duyulurken; reformlar ve ard arda yaşanan savaşların şehri, insanları, ilişkileri, insanların evlenme, boşanma, aile anlayışlarını değiştirmesinin ve geleneksel yapıyı belirli nispette sarsmasının yeni bir aile hukukuna duyulan ihtiyacı daha da şiddetlendirdiğini ortaya koymaya çalışmaktadır. Aile hukuku arayışının birden fazla ayağının olması dolayısıyla bu çalışmanın da birden fazla amacı bulunmaktadır: Kadınların neden ve nasıl boşandıklarını, neler yaşadıklarını kendi ifadelerinden vermek, Osmanlı’da boşanma konusundaki yanlış eğilim ve algıları düzeltmek, siyasi, sosyal, kültürel, ekonomik gelişmelerin insanları, insanların ise birbirlerini ve kanun yapıcıların fikir ve uygulamalarını nasıl etkilediklerini ortaya koymak, Medeni Kanun’un öncesinde Osmanlı toplumunda kadınların aile hukukları için mücadele ettiklerine dair bir tarihlerinin olduğunu açığa çıkartmak. Ki bu aynı zamanda aile hukuku reformunun sadece devletin projesi olmayıp, toplumun talep, ihtiyaç ve çabaları doğrultusunda ortaya çıktığı anlamına gelmektedir. Son olarak Osmanlı Devleti’nin aileye zaman zaman müdahalede bulunduğunu ve kadınların haklarını aradığını göstermek. Çalışmada ilk önce İslam Osmanlı hukukuna göre kadınların boşanmalarının nasıl olduğu ve Osmanlı uygulaması için şer’iyye sicilleri ve belgeler üzerinden mevcut hukukun ihtiyaçları ne kadar karşıladığı saptanmaya çalışıldı. İkinci aşamada toplumdan, özellikle kadınlardan bu konuda şikayet yahut yeni bir hukuk oluşturulması konusunda talep gelip gelmediği, reformlar ve savaşlarla değişen koşulların toplumu, toplumun ihtiyaç ve beklentilerini, kadın-erkek ilişkilerini, aileye karşı fikirleri nasıl etkilediği gibi sorulara süreli yayınlar üzerinden cevap arandı.
Development of family law in Turkey should be reviewed considering the Ottoman society. The tendency to attribute novelties to the political power on the one hand and to explain social problems by the content of the religion of Islam on the other hand has led to the perceptions that, on the one hand, women’s right in Turkey were recognized for the first time through the regulations following the proclamation of the Republic and that, on the other hand, Ottoman women did not have problems about family law and that no regulations were made about family law in the Ottoman State. The current study is important because of the fact that it goes beyond these two perceptions and that developments about the most fundamental characteristics of family, the most important element of life, such as marriage and divorce have not yet been studied sufficiently despite their significance. This study asserts that there was a seeking for a family law before enactment of the Civil Code in the Ottomans. The thesis, in this context, makes an attempt to reveal, first of all, that a new family law was needed because, for instance, Ottoman women, who barely had an opportunity of divorce according to the Hanafi law, had to play tricks and pay prices to free themselves from their unwanted marriages while jurists and statesmen had to use such devious means as utilising other sects and various strained methods in order to relieve women of their predicament, and, secondly, that the need for a new family law was intensified due to the fact that reforms and successive wars had changed cities, people, relationships, people’s understanding of marriage, divorce and family, and shaken the traditional structure. As the seeking for a family law involved multiple aspects, this study has multiple purposes in parallel: To depict, through their own statements, why and how women got divorced and what they went through; correct erroneous tendencies and perceptions about the issue of divorce in the Ottomans; show how political, social, cultural and economic developments influenced people and, in turn, how people influenced each other and the ideas and implementations of lawmakers; reveal that Ottoman women had a history of struggle for their familial rights before enforcement of the Civil Code, which also means that the family law reform was not only a state project but that it emerged as a result of collective needs, demands and efforts, and; establish that the Ottoman State occasionally intervened in the familial process and sought women’s rights. The study first attempted to determine how women’s divorces took place according to the Ottoman Islamic law and to what extent the available law met the needs based on Qadi Registers and other documents. Secondly, through periodical publications, answers were sought for such questions as whether women, in particular, had any complaints about their related problems or a demand for the establishment of a new law, and how the conditions that changed with reforms and wars influenced social needs and expectations, men-women relationships and ideas about family, etc.

Download: Click here