TÜRKGELDİ, Ali Fuat

(1867-1935)

Hâtıratı ve siyasî eserleriyle tanınan Osmanlı Devleti’nin son Mâbeyin başkâtiplerinden.

Müellif:

8 Temmuz 1867’de İstanbul Acıbadem’de doğdu. Tanzimat devri bürokratlarından Dahiliye Müsteşarı Celâl Bey’in torunu ve Tercüme Odası Mühimme Müdürü Cemal Bey’in oğludur. İbtidâiyeden sonra Soğukçeşme Askerî Rüşdiyesi’nden mezun oldu ve lisan mektebini bitirdi. Büyükbabasının evinde oturan Hintli Hoca İskender Efendi’den Fars edebiyatı dersleri aldı. 1881’de girdiği Dahiliye Mektûbî Kalemi’nde bir yandan çalışırken diğer yandan öğrenimine devam etti. 1895’te Mekteb-i Hukūk’u birincilikle tamamladı. Resmî görevinde ilerleyerek çeşitli komisyonlarda çalıştı ve ardından kalem müdürü oldu. 28 Haziran 1901’de dahiliye mektupçuluğuna getirildi; 9 Temmuz 1903’ten itibaren dahiliye müsteşarlığına vekâlet etti. II. Meşrutiyet’in ilânı esnasında bu iki görevi birlikte yürütmekteydi. 22 Eylül 1908’de sadâret mektupçusu, 8 Eylül 1909’da dahiliye müsteşarı olan Ali Fuat, bu görevi yürütürken Gazi Ahmed Muhtar Paşa kabinesinin iktidara gelmesinden sonra Hüseyin Hilmi Paşa’nın Meclis-i Vükelâ’da teklifi ve Sultan Reşad’a tavsiyesiyle 31 Temmuz 1912’de Mâbeyin başkâtipliğine getirildi. Sultan Reşad’ın vefatına kadar bu görevde kaldı; Vahdeddin’in cülûsunda görevini Damad Ferid Paşa’nın ikinci sadâretine kadar sürdürdü. Kuvâ-yi Milliye’yi isyancı ilân eden hatt-ı hümâyuna karşı çıkınca (, HSD.AFT, nr. 9/50; Görüp İşittiklerim, s. 283-287) başından beri icraatını eleştirdiği Damad Ferid’le ilişkileri tamamen bozuldu. Bu olayın ardından Şûrâ-yı Devlet Maliye ve Nâfia Dairesi Riyâseti’ne nakledilerek 15 Nisan 1920’de saraydan çıkarıldı. 27 Ekim’de Tevfik Paşa’nın son sadâretinde sadâret müsteşarlığına tayin edildi ve İstanbul hükümetinin ilgasına kadar bu görevde kaldı. Emekliliğini istedikten sonra daha önce başladığı ilmî, tarihî ve siyasî alanlarda çeşitli eserlerini kaleme aldı. 1934 Mayısında geçirdiği kısmî felcin ardından 3 Şubat 1935’te vefat ederek Yahyâ Efendi Kabristanı’na defnedildi.

Ali Fuat Türkgeldi, Osmanlı bürokrasisinde önemli görevlerde bulunmuş, özellikle II. Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e kadar pek çok siyasal gelişmeye tanık olmuş, bunların önde gelen şahsiyetleriyle tanışmış, bir yandan gelişmeleri kaydederken diğer yandan -oğlu Âli Türkgeldi’nin belirttiği gibi- Türk hükümetinin görüş ve düşünüş tarzını eserlerinde ortaya koymuştur (, HSD.AFT, nr. 9/50). Kitaplarının değeri sadece görüp işittiklerini yazmakla sınırlı kalmamış, Tanzimat’tan II. Meşrutiyet’in ilânına kadar geçen yetmiş yıl içinde meydana gelen olayları Avrupa kaynaklarına da atıfta bulunarak karşılaştırmalı biçimde ele almış, aynı zamanda bu olaylarda rol alan şahsiyetlerin resmî ve özel kişiliklerinin tahlilini yapmıştır. Bu konularda yazdıklarını özgün kılan husus, yer verdiği tarihî belgelerin yanı sıra Tanzimat ricâlinin kaleminden çıkan pek çok belgeyi görmesi, sadâret müsteşarı iken Yıldız’dan Bâbıâli’ye devredilen siyasî evrakı incelemesi, kişiliklerini tahlil ettiği önemli isimlerin aileleriyle tanışma fırsatı bulması ve özel arşivlerini gözden geçirmesidir.

Eserleri. 1. Mesâil-i Mühimme-i Siyâsiyye. XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Osmanlı Devleti ile Avrupa ve Rusya arasında geçen olayları konu edinen kaynak niteliğinde bir eserdir. I. cilt Kırım harbinin ortaya çıkışı ile başlar, Karadeniz’in tarafsızlığının ihlâli ve Londra Konferansı ile sona erer. Cildin sonuna Mustafa Reşid, Âlî ve Fuad paşaların bu dönemdeki gelişmelerle ilgili yazıları eklenmiştir. II. cilt 1293 (1876) Osmanlı-Rus Harbi’nin çıkış sebeplerinden Rumeli-i Şarkî’nin Bulgaristan’a iltihakına kadar (1885) gelir. Sadrazam ve hariciye nâzırlarının kaleme aldıkları bu dönemle ilgili belgeler cildin sonuna eklenmiştir. III. cilt Girit meselesi ve Osmanlı-Yunanistan siyasî ilişkilerine dairdir (nşr. Bekir Sıtkı Baykal, Ankara 1960-1966).

2. Görüp İşittiklerim. II. Meşrutiyet’in ilânından Mâbeyin başkâtipliği görevinden ayrılıncaya kadar yaşadığı olaylardan bahseden bir hâtırattır. Mütâreke dönemine ait bölümü günü gününe tutulmuş notlardan oluşmaktadır. Yazar, kitabın sonunda yer alan “İstitrad” başlıklı bölümde Sultan Reşad ile Vahdeddin’in önemli saydığı söz ve kendi gözlemlerine yer vermektedir (Ankara 1951, 2. bs.).

3. Ricâl-i Mühimme-i Siyâsiyye. Müellifin kendi döneminde en tanınmış kitabıdır. Mustafa Reşid Paşa’dan itibaren II. Abdülhamid döneminin son sadrazamı Avlonyalı Ferid Paşa’ya kadar gelen devlet adamlarının görevleri esnasında iç ve dış ilişkilerde meydana gelen önemli gelişmeler ve bu gelişmelerde rol oynayan şahsiyetlere dairdir; bunlara ait bazı belgeleri de ihtiva eder. Eser 4 Haziran 1925-4 Ağustos 1927 tarihleri arasında Servet-i Fünûn’da tefrika edilmiş (nr. 29-142), Mustafa Reşid, Âlî ve Fuad paşalarla ilgili kısmı ayrıca kitap halinde yayımlanmıştır (İstanbul 1928, 1935).

4. Mâruf Sîmâlar. Ricâl-i Mühimme-i Siyâsiyye’de tercüme-i halleri yer alanların dışında dönemlerinde iz bırakan kişilerin biyografileriyle bazı hikâyelerini içerir. Eserde eski teşkilât düzenine ve siyasal olaylara dair bilgi ve belgeler de bulunur. Kitap yirmi iki bölümden oluşmaktadır: Sadrazam Mehmed Emin Paşa, Rauf Paşa, Sadrazam İzzet Mehmed Paşa, Mehmed Said Pertev ve Âkif paşalar, Abdurrahman Nâfiz Paşa, Teşkîlât-ı Mâliyye’nin kurucularından Mûsâ Saffetî Paşa, damatlardan Halil, Said, Fethi, Mehmed Ali paşalar, Sadrazam Sârım Paşa, Sâdık Rifat Paşa, Şekib Paşa, Kaptanıderyâ Mahmud Paşa ve Sinop vak‘ası, Serdârıekrem Abdülkerim Nâdir Paşa, Şeyhülvüzerâ Nâmık Paşa, Sadrazam Ahmed Esad Paşa, Ahmed Cevdet Paşa, Mümtaz Efendi, Mansûrîzâde Mustafa [Nûri] Paşa ve Netâyicü’l-vukūât, Münif [Mehmed] Paşa, nâzırlar ve müsteşarlar, Dahiliye Nâzırı [Mehmed] Memduh Paşa, Mısır Valisi Mehmed Ali Paşa. Eserin Mısır Valisi Mehmed Ali Paşa’ya ait olan kısmı Türk Tarih Encümeni Mecmuası’nın 1 Haziran 1927 tarihli sayısında; Şekib, Rifat, Münif ve Mansûrîzâde Mustafa paşalara ait kısımları yine aynı mecmuada (sy. 2, Eylül 1929, I/1 [1929], s. 40-48; I/3, Şubat 1930, s. 42-66; I/4, Mart-Mayıs 1930, s. 1-16; I/2, Eylül 1930, s. 1-11).

5. Edvâr-ı Islâhât. Kırım harbinden II. Meşrutiyet’in ilânına kadar yabancı devletlerin önerdiği ıslahatları içeren basılmamış önemli bir kitaptır. 1856 Islahat Fermanı’ndan başlayarak Makedonya ıslahatına kadar (1903) gelen eserde birçok belge yer almaktadır. Türkgeldi, Bâbıâli’de toplanan Ermeni olaylarıyla ilgili çeşitli komisyonlarda ve Makedonya olayları esnasında dahiliye mektupçuluğu görevinde bulunduğundan gelişmelerin önemli bir bölümüne tanıklık etmiştir (, HSD.AFT, nr. 9/50).

6. Târihî Fıkralar. Mustafa Reşid, Âlî, Fuad, Mütercim Rüşdü, Ahmed Vefik, Saffet Mehmed Esad paşalarla Şeyhülislâm Zeynî Efendi, Veli Efendizâde Emin Efendi, Müverrih Âsım Efendi, Süleyman Fâik Efendi, Hâlet Efendi, Keçecizâde İzzet Molla, Şair Nihad Bey, Suhte Nâilî, Kâzım Paşa gibi ünlü bazı simalara ait nüktelerden oluşan bir mecmuadır. 18 Ağustos 1927 – 19 Nisan 1928 tarihlerinde Servet-i Fünûn’da yayımlanmıştır.

7. Âfâkī Fıkralar. Halk arasında söylenegelen hikâye ve fıkralardan oluşur (, HSD.AFT, nr. 9/50).


BİBLİYOGRAFYA

Ali Fuat Türkgeldi Evrakı, , HSD.AFT, nr. 3/72, 4/33, 6/128, 7/7, 16/17.

Ali Fuat Türkgeldi, Görüp İşittiklerim, Ankara 1949, s. 283-287.

Selçuk Erez, “Ali Fuat Bey’in Elyazmaları”, Cumhuriyet, İstanbul 22 Haziran 1992.

“Ali Fuat Bey”, , II, 86.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2012 yılında İstanbul’da basılan 41. cildinde, 554-555 numaralı sayfalarda yer almıştır.