UBEYDULLAH b. ÖMER b. HAFS

Ebû Osmân (Ebû Ömer) Ubeydullāh b. Ömer b. Hafs b. Âsım b. Ömer b. el-Hattâb el-Kureşî el-Adevî el-Ömerî (ö. 147/764)

Tâbiîn âlimi, muhaddis.

Müellif:

70 (689-90) yılı civarında Medine’de doğdu. Hem baba hem anne tarafından Hz. Ömer’in torunu olup Medine’nin önde gelen âlim ve muhaddislerindendir. Bazı kaynaklarda bu husus belirtilirken “Medine’nin yedi fakihinden biri” ifadesinin kullanılması (İbn Hacer el-Askalânî, III, 22; Hazrecî, s. 252; , V, 242) yanlışlık eseri olmalıdır; zira o meşhur yedi fakih arasında yer almamaktadır (Abdülmün‘im Abdürrâdî el-Hâşimî, s. 33-166). Hz. Hasan’ın torunlarından Muhammed b. Abdullah el-Mehdî (en-Nefsüzzekiyye), Abbâsî Halifesi Ebû Ca‘fer el-Mansûr’a karşı ayaklandığında kardeşlerinden Abdullah ve Ebû Bekir ona destek verdiği halde Ubeydullah destek vermekten kaçındı ve Medine dışında uzlete çekildi. Ayaklanma bastırılıp ortalık yatışınca Medine’ye döndü ve ölümüne kadar burada yaşadı (İbn Sa‘d, VII, 531). Ebû Ca‘fer el-Mansûr’un hilâfeti döneminde (754-775) Medine’de vefat etti. Ubeydullah’ın vefatı hakkında 144 (761), 145 ve 147 gibi farklı tarihler verilmekteyse de 147 (764) tarihi ağırlık kazanmaktadır.

Ubeydullah daha çok hadis sahasında tanınmıştır. Babası Ömer gibi kardeşleri Abdullah, Ebû Bekir ve Âsım da ilimle uğraşmakla birlikte kendisi hadis rivayeti konusunda kardeşlerinin en âlimi ve en güveniliri kabul edilir. Nitekim kardeşi Abdullah’a bir hadis sorulduğunda, “Ebû Osman hayatta bulunduğu sürece cevap vermem” derdi (Muvaffakuddin İbn Kudâme, s. 417). Kadın sahâbîlerden, Hâlid b. Velîd’in annesi Ümmü Hâlid’e yetişmiş ve ondan bir hadis nakletmiş, bundan dolayı tâbiînin küçükleri arasında ve Medineliler’in beşinci tabakasında sayılmıştır. Hadis ilmindeki derecesini ifade etmek için onun hakkında “sika, imam, hâfız, sebt, hüccet, mütkın” gibi lafızlar kullanılmıştır. Yahyâ b. Maîn, Ubeydullah’ın hadis rivayetindeki güvenilirliğine dair şöyle demiştir: “Râvi zincirinde Ubeydullah, Kāsım b. Muhammed b. Ebû Bekir ve Hz. Âişe’nin bulunduğu bir rivayet inci gerdanlık gibidir.” Bazı hadisçiler onun içinde yer aldığı senedi başkalarına tercih etmiştir (Mizzî, XIX, 125). Dört yüzden fazla hadis nakleden Ubeydullah (, VI, 307) babası Ömer b. Hafs, İbrâhim b. Muhammed b. Abdullah b. Cahş el-Esedî, Humeyd et-Tavîl, Sâlim b. Abdullah b. Ömer, Saîd b. Ebû Saîd el-Makbürî, Âsım b. Ubeydullah b. Âsım b. Ömer b. Hattâb, Ubâde b. Velîd b. Ubâde b. Sâmit, Abdullah b. Dînâr, Atâ b. Ebû Rebâh, Kāsım b. Muhammed b. Ebû Bekir, İbn Şihâb ez-Zührî, Hişâm b. Urve gibi muhaddislerden rivayette bulunmuştur. Kütüb-i Sitte râvilerinden pek çok muhaddis kendisinden hadis nakletmiştir. Kardeşi Abdullah, Ebân b. Yezîd el-Attâr, İsmâil b. Ayyâş, Eyyûb es-Sahtiyânî, Cerîr b. Hâzim, Hammâd b. Zeyd, Hammâd b. Seleme, Süfyân es-Sevrî, Süfyân b. Uyeyne, Abdullah b. Mübârek, Abdürrezzâk es-San‘ânî, Leys b. Sa‘d, Ma‘mer b. Râşid bunlardan bazılarıdır (Mizzî, XIX, 124). Ubeydullah’ın Ebû Saîd Amr b. Ebû Zür‘a, Şuayb b. İshak ve Süleyman b. Abdurrahman kanalıyla gelen, hadisle ilgili bir sahifesinin (cüz) varlığından bahsedilmektedir. Hadis âlimleri arasında meşhur olan bu sahifede çokça rivayetin bulunduğu ve Zehebî’nin çağında elden ele dolaştığı kaydedilmektedir (Sezgin, I, 163-164).


BİBLİYOGRAFYA

İbn Sa‘d, eṭ-Ṭabaḳātü’l-kübrâ (nşr. Ali M. Ömer), Kahire 1421/2001, VII, 531.

Halîfe b. Hayyât, eṭ-Ṭabaḳāt (nşr. Süheyl Zekkâr), Beyrut 1993, s. 468.

, V, 326-327.

, VII, 149.

, I, 466-467.

İbn Mencûye, Ricâlü Ṣaḥîḥi Müslim (nşr. Abdullah el-Leysî), Beyrut 1407/1987, II, 12-13.

Muvaffakuddin İbn Kudâme, et-Tebyîn fî ensâbi’l-Ḳureşiyyîn (nşr. M. Nâyif ed-Düleymî), Beyrut 1408/1988, s. 416-418.

, I, 313-314.

, XIX, 124-130.

, I, 248-250.

, VI, 304-307.

a.mlf., Teẕkiretü’l-ḥuffâẓ, I, 160-161.

İbn Hacer el-Askalânî, Tehẕîbü’t-Tehẕîb (nşr. İbrâhim ez-Zeybek – Âdil Mürşid), Beyrut 1996, III, 22-23.

, s. 77.

, s. 252.

, I, 163-164.

Abdülgaffâr Süleyman el-Bündârî – Seyyid Kesrevî Hasan, Mevsûʿatü ricâli’l-kütübi’t-tisʿa, Beyrut 1413/1993, II, 524.

Abdülmün‘im Abdürrâdî el-Hâşimî, Fuḳahâʾü’l-Medîneti’s-sebʿa, Dımaşk-Beyrut 1993, s. 33-166.

, V, 242.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2012 yılında İstanbul’da basılan 42. cildinde, 25-26 numaralı sayfalarda yer almıştır.