ÜSTÜVÂÎ

Ebü’l-Alâ’ İmâdülislâm el-Kādî Sâid b. Muhammed b. Ahmed b. Ubeydillâh el-Üstüvâî en-Nîsâbûrî (ö. 432/1041)

Hanefî fakihi, kadı.

Müellif:

343 (954) yılında Nîşâbur civarında Hoccân’a bağlı Üstüvâ kasabasında doğdu. İlk eğitimini babasından aldı. Daha sonra ailesi Nîşâbur’a göç etti. Nîşâbur’da başta anne tarafından dedesi Şeyhülislâm Ebû Nasr Muhammed b. Muhammed b. Sehl el-Kādî’den fıkıh, Ebû Bekir el-Hârizmî’den edebiyat okudu. Kādî Ebü’l-Heysem Utbe b. Hayseme’nin yanında bulundu. Döneminde Horasan bölgesindeki Hanefîler’in riyâseti ona intikal etti. İlimde ve özellikle fıkıhtaki silsilesi Ebû Hanîfe’ye kadar ulaşır (Kefevî, vr. 163a). Genç yaşta Nîşâbur müftüsü oldu. 375’te (986) hacca gitti. Bu yolculuğunda Bağdat ve Hicaz başta gelmek üzere uğradığı ilim merkezlerinin âlimlerinden istifade etti. Hac dönüşü Nîşâbur kadılığına tayin edildi (376/986) ve azledildiği 392 (1002) yılına kadar bu görevde kaldı (Hatîb, IX, 344). Nîşâbur’da kurduğu, kendi adıyla anılan medresede vefatına kadar öğrenci yetiştirmeye devam etti (Beyhakī, s. 603-604). Üstüvâî pek çok hocadan ders gördüğü gibi kendisi de başta oğulları ve torunları olmak üzere Bağdat Kādılkudâtı Dâmegānî ve Gazneli Sultan Mahmud’un iki oğlu Mesud ile Muhammed gibi çok sayıda öğrenci yetiştirdi (hocaları ve öğrencileri için bk. Bahçıvan, sy. 10 [2000], s. 222-230). Ailesi kendi ismine nisbetle Horasan bölgesinde ilim, idarecilik ve kadılıkta şöhret buldu. Nîşâbur’da kadılık görevi uzun yıllar onun oğulları ve torunları tarafından yerine getirildi (bk. SÂİDÎ AİLESİ). Üstüvâî 402’de (1012) öğrencilerini okutmak üzere yerine Ebü’l-Kāsım Abdullah b. Muhammed b. Amr ez-Ziyâdî’yi bırakarak ikinci defa hacca gitti (Sarîfînî, s. 304; Kureşî, II, 341). Kaynakların çoğuna göre 432 (1041) yılında Nîşâbur’da vefat etti, daha sonra oğulları ve torunlarının da gömüldüğü Sikketü’l-Kassârîn Mezarlığı’na defnedildi. Zehebî ve Temîmî zilhicce ayında öldüğünü söyler.

Üstüvâî, Ehl-i sünnet inancını savunmuş ve bölgesinde bu mezhebin güçlenmesi için gayret göstermiştir. Bu amaçla Kerrâmîler’in imamı Ebû Bekir Muhammed b. Mahmişâd ile münazaralar yapmıştır. Dönemin idarecileri tarafından saygı gösterilen ve sözü dinlenen Üstüvâî onlara nasihat etmekten ve doğru bildiği şeyleri söylemekten çekinmemiştir. Gazneli Hükümdarı Mesud Nîşâbur’a geldiğinde Vezir Hasnek tarafından malları ellerinden alınan, vakıflarına el konulan Mîkâiliyye ailesinin mal ve vakıflarının iade edilmesini istemiş, bu isteği Mesud tarafından hemen yerine getirilmiştir (Beyhakī, s. 37-39). Ayrıca Tuğrul Bey 431 (1039) yılında Nîşâbur’u Gazneliler’den aldığı zaman ona da Allah’tan korkmasını, adaletten ayrılmamasını, ordusunun halka zulmetmesine fırsat vermemesini, mazlumların şikâyetlerini dinlemesini tavsiye etmiş, Tuğrul Bey de bunlara riayet edeceğini ve daima nasihatlerini beklediğini söylemiştir (a.g.e., s. 603-604).

Eserleri. Üstüvâî’nin günümüze ulaşan Kitâbü’l-İʿtiḳād adlı eserinin bilinen tek nüshası Leiden Kütüphanesi’ndedir (nr. 1977). Sezgin bu nüshaya dayanarak eserin adını el-ʿAḳīde şeklinde vermiş, diğer kaynaklar ise el-İʿtiḳād başlığını tercih etmiştir. Üstüvâî eserinde Ebû Hanîfe’den gelen akaidle ilgili rivayetleri on dört başlık (fasıl) altında toplamıştır. Kureşî (el-Cevâhir, I, 7-8; II, 67), İbn Kutluboğa (Tâcü’t-terâcim, s. 29), Kefevî (Ketâʾib, vr. 68a-b, 163a-164a) ve Beyâzîzâde (İşârâtü’l-merâm, s. 22, 149, 256, 267) bu eserden nakillerde bulunmuştur. Eser tek nüshası esas alınarak, ayrıca kaynaklarıyla ve kendisinden faydalanan diğer eserlerle karşılaştırılarak Seyit Bahcıvan tarafından yayımlanmıştır (Beyrut 1426/2005). Üstüvâî’nin zamanımıza kadar gelmeyen diğer bir eseri Muḫtaṣaru Ṣâʿid (fi’l-fıḳh) adını taşımaktadır. Eserden sadece Muhammed b. Hüseyin el-Beyhakī nakilde bulunmuştur (Târîḫ, s. 213).


BİBLİYOGRAFYA

Üstüvâî, Kitâbü’l-İʿtiḳād (nşr. Seyit Bahcıvan), Beyrut 1426/2005, tür.yer., ayrıca bk. neşredenin girişi, s. 9-107.

Sehmî, Târîḫu Cürcân (nşr. M. Abdülmuîd Han), Beyrut 1407/1987, s. 509.

, IX, 344-345.

Muhammed b. Hüseyin el-Beyhakī, Târîḫ (trc. Yahyâ el-Haşşâb – Sâdık Neş’et), Beyrut 1982, s. 37-39, 213, 603-604.

, I, 134-135.

, XV, 378.

, I, 52.

a.mlf., el-Kâmil (nşr. M. Yûsuf ed-Dekkāk), Beyrut 1987, VIII, 248.

İbrâhim b. Muhammed es-Sarîfînî, el-Münteḫab min Kitâbi’s-Siyâḳ, Beyrut 1414/1993, s. 277-278, 304.

, XVII, 507-508.

a.mlf., Târîḫu’l-İslâm: sene 421-440, s. 342-343.

a.mlf., el-ʿİber, II, 264.

, XVI, 232-233.

, I, 7-8; II, 67, 265-266, 341.

, V, 32.

, s. 29.

Mahmûd b. Hüseyin el-Kefevî, Ketâʾibü aʿlâmi’l-aḫyâr min fuḳahâʾi meẕhebi’n-Nuʿmâni’l-muḫtâr, Süleymaniye Ktp., Hâlet Efendi, nr. 630, vr. 68a-b, 163a-164a.

, IV, 82-83.

, II, 1393.

Beyâzîzâde Ahmed Efendi, İşârâtü’l-merâm min ʿibârâti’l-İmâm (nşr. Yûsuf Abdürrezzâk), Kahire 1368/1949, s. 22, 149, 256, 267.

, s. 83.

, I/5, s. 54-55.

Seyit Bahcıvan, “el-Ḳāḍî Ebü’l-ʿAlâʾ Ṣâʿid b. Muḥammed el-Üstüvâʿî ve’l-Beytü’ṣ-Ṣâʿidî baʿdeh ve kitâbühü’l-İʿtiḳād”, SÜ İlâhiyat Fakültesi Dergisi, sy. 10, Konya 2000, s. 217-250.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2012 yılında İstanbul’da basılan 42. cildinde, 395-396 numaralı sayfalarda yer almıştır.