ZEKÎ MÜBÂREK

Muhammed Zekî b. Abdisselâm b. Mübârek (1892-1952)

Mısırlı düşünür, edebiyatçı, şair ve eleştirmen.

Müellif:

Kahire yakınında Menûfiye’ye bağlı Sintiris köyünde doğdu. Mahalle mektebinde hâfızlığını yaparken babasıyla birlikte tasavvuf ve şiir meclislerine devam etti, şiiri sevmeye ve şiirle ilgilenmeye başladı. Henüz on altı yaşında iken evlendi, bu evlilikten beş çocuğu doğdu. Daha sonra girdiği Ezher’de başarılı bir öğrenci oldu. Bu sırada şairlik kabiliyeti de ortaya çıktı. Ezher’deki öğreniminin ardından gayri resmî olarak Mısır (Kahire) Üniversitesi’ne girdi (1913). Üniversitede resmen kayıt yaptırabilmek için Fransızca öğrendi ve bu üniversitede Edebiyat Fakültesi’nin resmî öğrencisi oldu (1916). 1919’da İngilizler’in Mısır’ı işgali esnasında işgalcilere karşı halkı galeyana getiren ateşli konuşmalar yaptığından aylarca hapiste yattı. Fakülteyi bitirdikten bir yıl sonra (1922) başladığı “Gazzâlî’ye göre ahlâk” konulu felsefe doktorasını 1924’te tamamladı. Ardından kendi imkânlarıyla Fransa’ya gitti ve Sorbonne Üniversitesi’nde La prose arabe au IV. siècle de l’hégire (Xe siècle) adıyla ikinci bir doktora çalışmasıyla edebiyat doktoru oldu (1931). Ayrıca Paris’te Doğu Dilleri Okulu’ndan diploma aldı. Mısır’a dönünce asistan ve ardından hoca olarak üniversitede çalıştı. Bu arada et-Taṣavvufü’l-İslâmî fi’l-edeb ve’l-aḫlâḳ adlı tezini bitirip üçüncü defa doktora pâyesini kazandı. Bundan dolayı kendisine “ed-Dekātire Zekî Mübârek” deniliyordu. Daha sonra yabancı okullar müfettişliğine tayin edildi. Yüksek Öğretmen Okulu’nda Arap edebiyatı dersleri vermek üzere Bağdat’a davet edildi (1937-1938). Buradan Kahire’ye döndü ve yabancı okullar müfettişliği görevine devam etti. Bu görevi de çok sürmedi, çeşitli gazete ve dergilerde yazı yazmaya başladı. Ardından tekrar müfettişliğe başladı ve 23 Şubat 1952’de vefat etti. Dürüst, çalışkan, başarılı bir ilim adamı ve yazar olan, çile ve mücadelelerle dolu bir hayat geçiren Zekî Mübârek başarısının dürüstlük ve açıklık temeline dayandığını söyler ve üçüncü vasfını mertlik ve cesaret diye belirtir (Zekî Mübârek ve naḳdü’ş-şiʿr, s. 37). Engin bilgisini ve hayal gücünü tatlı diliyle birleştirmiş, duygu ve düşüncelerini en iyi şekilde ifade etme konusunda her türlü güzellikle ilgilenmiştir. İnsanlar bu özelliklerinden faydalanıyor, buna rağmen insanlar arasında kendisini yalnız hissediyordu. Küçük yaşta başladığı şiirlerinde de bu durum görülür. Esasen şiirlerinin büyük bir kısmı sevgiye ve güzelliğe dairdir. Sıcaklık, açıklık ve şair inceliğiyle kendini gösteren sanatkârane nesri de böyledir.

Eserleri. Zekî Mübârek’in kırktan fazla kitapla çeşitli dergi ve gazetelerde bin civarında makale yazdığı söylenmektedir.

1. el-Muvâzene beyne’ş-şuʿarâʾ. Bazı eski ve yeni şairlerin karşılaştırmalı eleştirilerini kapsar (Kahire 1936, 1393/1973).

2. ʿAbḳariyyetü’ş-Şerîf er-Raḍî. Bağdat Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde verdiği konferanslardan oluşmaktadır (I-II, Beyrut 1939, 2006).

3. Aḥmed Şevḳī. Eserde Ahmed Şevkī’nin şairliği ve şiirleri bazı eski şairler ve çağdaşı Mahmûd Sâmî Paşa el-Bârûdî ile mukayese edilerek incelenmiştir (nşr. Kerîme Zekî Mübârek, Kahire 1977; Beyrut 1408/1988).

4. el-Aḫlâḳ ʿinde’l-Ġazzâlî. Bu ilk doktora çalışmasında Zekî Mübârek, Gazzâlî’nin ahlâk anlayışı ve felsefesini eleştirel ama yüzeysel bir yaklaşımla ele almıştır (Kahire 1923, 1948, 1963, 1971; Beyrut 1408/1988).

5. el-Bedâʾiʿ. Müellifin tutukluluğu sırasında el-Efkâr gazetesinde el-Fete’l-Ezherî (Ezherli genç) imzasıyla yazdığı edebî tenkitlerden meydana gelmektedir (Kahire 1923, 1935).

6. Beyne Âdem ve Ḥavvâ. 1942 yılından itibaren er-Risâle dergisinde hayata, toplum ve düşünceye dair kaleme aldığı makalelerden oluşan eser oğlu Abdüsselâm tarafından yayımlanmıştır (Kahire 1970).

7. Cinâyetü Aḥmed Emîn ʿale’l-edebi’l-ʿArabî. Ahmed Emîn’in “Cinâyetü’l-edebi’l-Câhilî ʿale’l-edebi’l-ʿArabî” başlığıyla yazdığı makaleleri eleştirmek üzere müellifin er-Risâle dergisinin 12 Haziran – 13 Eylül 1939 tarihleri arasında çıkan makalelerinden toplanmıştır (nşr. Hüseyin Reşîd Hureys, Beyrut, ts. [el-Mektebetü’l-asriyye]).

8. Dîvân. İlk divanını Kahire’de yayımlayan Zekî Mübârek (1933), Paris’ten döndükten sonra bir süre şiir yazmamış, ancak Bağdat’taki misafir öğretim üyeliği sırasında oradaki şairlerle arasında çıkan bir nevi rekabet neticesinde yazdığı şiirlerini Dîvânü elḥâni’l-ḫulûd adıyla ikinci divanında bir araya getirmiştir (Kahire 1947, 1988). 1947-1952 yıllarında kaleme aldığı, çağdaşı şairlerle atışmalarını ve muârazalarını kapsayan şiirleri Ḳaṣâʾid lehâ târîḫ adlı divanında bir araya getirilmiştir (nşr. Kerîme Zekî Mübârek, Kahire 1408/1987). Nâşir, bu koleksiyonun Ḳaṣâʾid lehâ târîḫ, Aṭyâfü’l-ḫayâl ve Aḥlâmü’l-ḥub başlıklı üç divanı kapsadığını belirtmektedir. Bu durumda Zekî Mübârek’in beş divanı bulunmaktadır.

9. el-Esmâr ve’l-eḥâdîs̱. Lutfî es-Seyyid, Hilmî Îsâ, Tal‘at Harb, Ahmed Mustafa el-Merâgī, Ahmed Dayf, Tâhâ Hüseyin, Ahmed Emîn ve Halîl Mutrân gibi ilim, edebiyat ve şiir erbabının fikirlerini eleştirdiği tartışma şeklindeki yazılarıdır (Kahire 1940).

10. Ḥâfıẓ İbrâhîm. Nil şairinin şairliği ve şiirleri üzerine eleştirilerini kapsar (nşr. Kerîme Zekî Mübârek, Kahire 1978; Beyrut 1991).

11. Ḥubbü İbn Ebî Rebîʿa ve şiʿruh. Mısırlı gençlere şiiri sevdirmek amacıyla Kahire Üniversitesi’nde 1919 yılında verdiği konferansları kapsar (Kahire 1928, 1951).

12. Leylâ el-merîḍa fi’l-ʿIrâḳ. Leylâ ismiyle sembolize ettiği Arap kadınının Kahire ve Bağdat’ta 1926-1938 dönemindeki durumunu anlatan bir tarih çalışmasıdır (I-III, Bağdat 1939).

13. el-Luġa ve’d-dîn ve’t-teḳālîd (Kahire 1936, 1411/1990).

14. et-Taṣavvufü’l-İslâmî fi’l-edeb ve’l-aḫlâḳ (I-II, Kahire 1357/1938; Beyrut, ts. [el-Matbaatü’l-asriyye]).

15. en-Nes̱rü’l-fennî fi’l-ḳarni’r-râbiʿ el-hicrî (I-II, Beyrut 1352/1934). Paris Üniversitesi’nde 1931’de sunduğu edebiyata dair doktora tezinin Arapça’sıdır. Ma‘rûf er-Rusâfî, müellifin bu eseriyle bir önceki eseri ve Caetani’nin İslâm Tarihi hakkında Resâʾilü’t-taʿlîḳāt adlı bir eser yazmıştır (Bağdat 1944, 1957).

16. Mevḳıfu eʾimmeti’l-ḥareketi’s-selefiyye mine’t-taṣavvuf ve’ṣ-ṣûfiyye. Tasavvufa karşı olan Ahmed b. Hanbel, İbn Teymiyye, Zehebî, İbn Kayyim el-Cevziyye, Ebü’l-Fidâ İbn Kesîr, İbn Receb ve Muhammed b. Abdülvehhâb’ın görüşlerinin eleştirisine dairdir (Kahire 1409/1988).

17. Iṣlâḥu eşnaʿı ḫaṭaʾ fî târîḫi’t-teşriʿi’l-İslâmî: Kitâbü’l-Üm (li’ş-Şâfiʿî). Müellif bu eserinde Gazzâlî’nin İḥyâʾındaki bir kayda dayanarak el-Ümm’ün Şâfiî’ye ait olmayıp Ebû Ya‘kūb el-Büveytî tarafından telif edildiğini ve Rebî‘ b. Süleyman el-Murâdî’nin bazı tasarruf ve ilâveleriyle meydana geldiğini iddia etmektedir (Kahire 1352/1934, 1939).

Zekî Mübârek’in diğer eserleri de şöylece sıralanabilir: el-Medâʾiḥu’n-nebeviyye fi’l-edebi’l-ʿArabî (Beyrut 1354/1935); Zekî Mübârek ve naḳdü’ş-şiʿr (nşr. Kerîme Zekî Mübârek, Kahire 1407/1987); Zekî Mübârek nâḳıden (nşr. Kerîme Zekî Mübârek, Kahire 1978; Beyrut 1408/1988); Zekî Mübârek ve hâʾülâʾ (nşr. Kerîme Zekî Mübârek, Beyrut 1411/1991; eserde Buhtürî, Ebü’l-Alâ el-Maarrî ve Gazzâlî ile birlikte birçok yeni âlim, edip ve şairden, ayrıca bazı edebî türlerden söz edilmektedir); el-Ḥadîs̱ ẕû şücûn (nşr. Kerîme Zekî Mübârek; er-Risâle dergisinde yayımlanmış makalelerini kapsar); el-ʿUşşâḳu’s̱-s̱elâs̱e (Kahire, ts. [Dârü’l-maârif], 1992; afîf aşkın temsilcilerinden Cemîl, Küseyyir ve İbnü’l-Ahnef’e dairdir); Medâmiʿu’l-ʿuşşâḳ (Kahire 1923; gençlere Arap şiirini sevdirmek amacıyla telif edilmiş bir antolojidir); Zekî Mübârek (nşr. Kerîme Zekî Mübârek, Kahire 1988; müellif tarafından hayatına, eserlerine ve anılarına dair yazılan bir eserdir); Ẕikreyâtü Bârîs (Kahire 1931); Vaḥyü Baġdâd (Bağdat 1938; Bağdat anılarıdır); Şaṭṭu İskenderiyye (nşr. Kerîme Zekî Mübârek, Kahire 1986; İskenderiye hakkındaki şiirlerini içerir); el-Fikrü’t-terbevî ʿinde Zekî Mübârek (der. Süheyl M. C. Kutbî, nşr. Kerîme Zekî Mübârek, Kahire 1991); Melâmiḥ dîniyye (nşr. Kerîme Zekî Mübârek, Kahire 1987); Zikrâ Muḥammed Ferîd (Kahire 1920); Melâmiḥu’l-müctemaʿi’l-ʿIrâḳī (Kahire 1942); el-Mürşid fi’l-imtiḥânâti’l-ʿâmme li-ṭalebeti’ş-şehâdeti’l-ibtidâʾiyye (müşterek, Kahire 1942); Mecnûnu Süʿâd (Kahire 1977).

Neşirleri. 1. Ebû İshak el-Husrî, Zehrü’l-âdâb ve s̱emerü’l-elbâb (I-IV, Kahire 1925-1931). Bu neşir hatalarla dolu olup Mustafa Sâdık er-Râfiî ʿAle’s-Seffûd adlı eserinin II. cildinde bunları ele almıştır. 2. a.mlf., Cemʿu’l-Cevâhir fi’l-mülaḥ ve’n-nevâdir (Kahire 1925-1931; Beyrut 1972). 3. Müberred, el-Kâmil (I, Kahire 1936), 4. Ebû İshak İbnü’l-Müdebbir, er-Risâletü’l-ʿaẕrâʾ (Kahire 1931). Kompozisyon usul ve tekniğine dair olan eser, III. (IX.) yüzyılda inşâ ve ekollerine ilişkin Fransızca uzun bir mukaddimeyle birlikte yayımlanmıştır.

Zekî Mübârek hakkında bazı monografiler de yazılmıştır: Şükrî Ayyâd, eẕ-Ẕikra’l-mîʾeviyye li-mîlâdi’d-Duktûr Zekî Mübârek (Kahire 1991); M. Câdelbennâ, el-Meʿârikü’l-edebiyye beyne Zekî Mübârek ve muʿâṣırîh (Riyad 1986); Fârûk A. A. Meyhî, Muʿâreke beyne Aḥmed Emîn ve Zekî Mübârek ḥavle siyâdeti’l-edebi’l-câhilî ʿale’l-edebi’l-ʿArabî (Tanta 1991).


BİBLİYOGRAFYA

İbnü’l-Müdebbir, er-Risâletü’l-ʿaẕrâʾ (nşr. Zekî Mübârek), Kahire 1350/1931, neşredenin girişi, s. 4.

Zekî Mübârek, Zekî Mübârek ve naḳdü’ş-şiʿr (nşr. Kerîme Zekî Mübârek), Kahire 1987, s. 20, 37.

a.mlf., el-Muvâzene beyne’ş-şuʿarâʾ, Beyrut 1993, s. 17, 150.

a.mlf., en-Nes̱rü’l-fennî fi’l-ḳarni’r-râbiʿ el-hicrî, Kahire, ts. (Dârü’l-kütübi’l-Arabî), I, 5, 33, 51, 52.

a.mlf., Cinâyetü Aḥmed Emîn ʿale’l-edebi’l-ʿArabî (nşr. Hüseyin R. Hureys), Beyrut, ts. (el-Mektebetü’l-asriyye), s. 12.

Fâzıl Halef, Zekî Mübârek beyne riyâżi’l-edeb ve’l-fen, Kahire 1957, s. 6, 8, 13, 18, 33, 40.

Enver el-Cündî, Zekî Mübârek: Dirâse taḥlîliyye li-ḥayâtihî ve edebih, Kahire 1962, s. 9, 13, 14, 25, 26, 79, 98.

Abdürrezzâk el-Hilâlî, Zekî Mübârek fi’l-ʿIrâḳ, Beyrut 1969, s. 19, 20, 22.

M. Mahmûd Rıdvân, Ṣafaḥât mechûle min ḥayâti Zekî, Kahire 1974, s. 19, 25, 27, 31, 32, 34.

Hasan Dervîş, Zekî Mübârek şâʿiren, Kahire 1986, s. 14.

Ni‘met Rahîm el-Azzâvî, Zekî Mübârek: Sîretühü’l-edebiyye ve’n-naḳdiyye, Bağdad 1990, s. 11, 16, 18, 19, 21, 26, 27, 28, 30, 34, 52, 82, 84, 94, 141, 147.

Mahmûd Rif‘at eş-Şihâbî, eẓ-Ẓâhiratü’n-naḳdiyye ledâ Zekî Mübârek, Cidde 1995, s. 15, 16, 26, 360, 361.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2013 yılında İstanbul’da basılan 44. cildinde, 216-218 numaralı sayfalarda yer almıştır.