ZÜLKASSA SERİYYESİ

Benî Sa‘lebe, Benî Muhârib ve Benî Enmâr üzerine gönderilen seriyyeler (6/627).

Müellif:

Zâtürrikā‘ Gazvesi’nden (5/626) sonra Gatafân’a mensup Benî Muhârib, Benî Sa‘lebe b. Sa‘d, Benî Uvâl ve Benî Enmâr kabileleri kendi bölgelerinde çıkan kıtlık sebebiyle Medine’ye 36 mil uzaklıktaki Tağlemeyn ve Meraz bölgesinde bir araya geldiler. Medine’nin 7 mil uzağında bulunan Heyfa vadisindeki otlaklara baskın düzenleyerek müslümanlara ait hayvanları ele geçirmek ve Medine’ye saldırmak için hazırlık yapmaya başladılar. Hz. Peygamber, kendisine ulaşan haberleri tahkik etmek ve düşmanın niyetini araştırmak üzere 6 yılının Rebîülâhir ayında (Ağustos 627) Muhammed b. Mesleme kumandasında on kişilik bir müfrezeyi bu kabilelerin konakladığı mevkiye gönderdi (Vâkıdî, II, 551; Belâzürî, I, 483).

Müslüman birliği Medine’den yaklaşık 24 mil uzaklıktaki Zülkassa mevkiine gece yarısı ulaştı. Üzerlerine bir müfrezenin gelmekte olduğunu haber alan Benî Sa‘lebe ile Benî Uvâl’den silâhlı 100 kişilik bir grup onlara pusu kurdu; müslüman birliği uykuda iken harekete geçip onları kuşattı. Beklemedikleri bir baskınla karşılaşan müslümanlar çarpışmanın başında ikisi Benî Müzeyne’den, biri Benî Gatafân’dan olmak üzere üç şehid verdiler, karşı taraftan da bir kişi öldürüldü (Vâkıdî, II, 551-552). Ardından hücuma geçen düşman askerleri mızraklarıyla müslümanların hepsini şehid ettiler; bu baskından yalnız Muhammed b. Mesleme yaralı olarak kurtulabildi. Düşman askerleri, ağır şekilde yaralanan ve yere düşüp bayılan Muhammed b. Mesleme’nin öldüğünü zannederek üzerindeki eşyaları alıp oradan uzaklaştılar. Çarpışmadan sonra oradan geçen bir kişinin sesini duyan Muhammed b. Mesleme bu kişiye varlığını duyurabildi. Müslüman olduğu anlaşılan bu kişi onu Medine’ye götürdü. L. Caetani’nin, Muhammed b. Mesleme’nin Zülkassa’ya Resûl-i Ekrem tarafından gönderilmediği, bazı bedevîlerle baskın yapıp ganimet almak için gittiği ve onu Medine’ye getiren kişinin de muhtemelen müslüman olmadığı şeklindeki iddiaları (İslâm Tarihi, IV, 347-348) hadis ve siyer kaynaklarındaki rivayetlerle uyuşmamaktadır.

Hz. Peygamber bu yapılanlara karşılık vermek, Medine’ye saldırmak isteyen bedevîleri bundan vazgeçirmek ve çevredeki meraların güvenliğini sağlamak amacıyla aynı yılın rebîülâhir ayının sonuna doğru (Eylül 627) Ebû Ubeyde b. Cerrâh’ı kırk kişilik bir kuvvetin başında aynı yere yolladı. Sabaha karşı Zülkassa’ya ulaşan Ebû Ubeyde’nin birliği burada toplanan bedevîlere âniden saldırdı; kabileler ancak dağlara doğru kaçarak kurtulabildiler. Müslümanlar içlerinden birini esir alırken kaçanların geride bıraktıkları çok sayıda hayvanla eşyayı ele geçirip Medine’ye döndüler. İki gece Medine dışında kalan Ebû Ubeyde ganimet mallarını askerler arasında taksim etti; esir olarak Medine’ye getirilen kişi müslüman olunca Resûl-i Ekrem tarafından serbest bırakıldı. Medine’nin güvenliğini sağlamaya yönelik seriyyeler dizisi 6 yılının Cemâziyelâhir ayında (Ekim-Kasım 627) Zeyd b. Hârise komutasında Benî Sa‘lebe’ye karşı gönderilen Taref Seriyyesi’yle devam etti. Hz. Ebû Bekir 11 yılının Cemâziyelevvel (veya Cemâziyelâhir) ayında (632 Ağustos veya Eylül) 100 kişilik bir birliğin başında irtidad eden Hârice b. Hısn el-Fezârî’nin çevresindeki âsilerin üzerine yürüdü. Yine Zülkassa’da cereyan eden kısa bir çatışmanın ardından âsileri dağıttı ve Hâlid b. Velîd’i buradan Tuleyha b. Huveylid’in üstüne yolladıktan sonra Medine’ye döndü.


BİBLİYOGRAFYA

, II, 551-552.

İbn Sa‘d, eṭ-Ṭabaḳāt (nşr. M. Abdülkādir Atâ), Beyrut 1410/1990, II, 65-66.

, I, 483-484.

, II, 641.

, II, 332; IV, 366.

İbn Seyyidünnâs, ʿUyûnü’l-es̱er (nşr. Muhammed el-Îdü’l-Hatrâvî – Muhyiddin Müstû), Beyrut 1413/1992, II, 150.

, VI, 127-129.

L. Caetani, İslâm Tarihi (trc. Hüseyin Cahid), İstanbul 1925, IV, 347-348.

, VI, 49-57.

Elşad Mahmudov, Sebepleri ve Sonuçları Açısından Hz. Peygamber’in Savaşları, İstanbul 2010, s. 147-148, 277-278.

Kasım Şulul, İlk Kaynaklara Göre Hz. Peygamber Devri Kronolojisi, İstanbul 2011, s. 715-716.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2013 yılında İstanbul’da basılan 44. cildinde, 567-568 numaralı sayfalarda yer almıştır.