Celâl-zâde Mustafa. Selim-Nâme (1990)

Celâl-zâde Mustafa. Selim-Nâme (1990)
Title:Selim-Nâme
Author:Celâl-zâde Mustafa
Translator:
Editor:Hazırlayanlar: Ahmet Uğur, Mustafa Çuhadar
Language:Turkish, Ottoman Turkish
Series:Kültür Bakanlığı yayınları: 1182, 1000 Temel Eser dizisi: 154
Place:Ankara
Publisher:Kültür Bakanlığı
Year:1990
Pages:XII, 461
ISBN:9751706459
File:PDF, 23.7 MB
Download:Click here

Celâl-zâde Mustafa. Selim-Nâme. Hazırlayanlar: Ahmet Uğur, Mustafa Çuhadar; Kültür Bakanlığı yayınları: 1182, 1000 Temel Eser dizisi: 154. Ankara: Kültür Bakanlığı, 1990, XII+461 s. ISBN 9751706459

Elinizdeki şu baskıda Celal–zade Mustafa’nın «Selim–name» adlı eseri iki kısım halinde ele alınmış. 1. Kısım transkripe edilen metin, ll. Kısım ise, bugünkü dile aktarmadır. Sonda sadece ll. Kısma ait olan bir indeks verilmiştir.

Metni 22 fasıldan oluşan eserin yazarı 1494 yılında Tosya’da doğan Mustafa Çelebi 1567 yılında vefat etmiştir. Tosyalı Kadı Celâl’in oğludur. «Koca Nişancı» diye bilinmektedir. Yazar Selim devrinde yaşayan ve o devri iyi bilen bir kimsedir. Verdiği bilgiler, birinci el bir kaynak sayılan Vezir Piri Paşa’dandır. Eser Kanuni devrinde yazılmıştır ve yazar eserini yazdığı zaman 70 yaşlarının içinde bulunmakta idi. 

Eserinde ağdalı fakat ağırbaşlı bir üslup kullanmıştır. Eserine Meâsir–i Selim Hâni ismini vermiştir. Divanda Reisül’–Küttâb ve Nişancı olarak çalışan yazar, bunu bir imtiyaz addetmiş ve diğer yazarların bilmediği malûmatı alarak eserine aktarmıştır. Bu bakımdan tabiî olarakda eseri, bu çeşit eserler arasında özel ve mühim bir yer almıştır.

 Yazar davranışıyla, tam bir Selim taraftarıdır. Daima onu her yaptığı işte haklı göstermeye çalışmaktadır. Meselâ, Selim, aslâ babası Sultan Bayezid’e karşı gelip baş kaldırmamıştır. O sadece, babasını bir çıkmaz yola sevketmeye çalışan bencil vezirlerin, devlete açacakları zararlara karşı çıkmıştır. Onların politikalarına karşı gelmiştir. Babasından taht almak için esas çarpışan kardeşi Sultan Ahmet idi, vezirler ona alet oluyorlardı.

Hacim bakımından da bu eser, diğer Selim–Nâmelerden geniştir. Selim’in doğumuyla işe başlar ve hiç bir olayı atlamadan, onun ölümüyle bitirir. Olayların genel sıralaması ve anlatımdaki çok yakın benzerlik Kemal Pasa–Zâde ile yazarı birbirine çok yaklaştırır. Buna göre, su söylenebilir ki, Nişancı’nın Kemal Paşa Zâde’den kaynak yönünden, belki de stil yönünden yararlandığı açıktır.

Aynca malumat bakımından, yazarın kullandıkları ile Feridun Bey’in Münşeât–ı Selâtîn‘de kullandıkları biroirine çok benzemektedir. Bu da onun devlet dairesinde bulunduğu, devletin arşivini bir kaynak olarak kullandığı iddialarının doğru olduğunu gösterir bir delildir.

Leave a Comment