DAL, Safer

(1926-1999)

Halvetî-Cerrâhî şeyhi.

Müellif:

İstanbul Eğrikapı’da doğdu. Babası, Arnavut Debresi Zerkan (Zerqan) nahiyesi Strikçan (Sudencan) köyünde Sulalar (Süleymanoğulları) diye meşhur bir aileye mensup olan Sâdık Ramazan Efendi’dir. Annesi Ülker Hanım baba tarafından Emîr Sultan soyundan Çanakkale şehidi bir babanın kızıdır, Bulgaristan’ın Ziştov şehrinde Rüstemoğulları diye bilinen bir aileden gelmektedir. Safer Dal, II. Dünya Savaşı’nın olumsuz şartları yüzünden ortaokulu tamamlayamadı. Gençlik yıllarında babasından öğrendiği helvacılıkta ve muhtelif işlerde çalıştı. 1950’de askerden dönünce Haliç’teki Câmialtı Tersanesi’nde işe başladı. Sonraki yıllarda Beyazıt’ta pastanecilik ve düğün salonu işletmeciliği yaptı. 1950’de Tophane’deki Kādirîhâne şeyhi Gavsi Efendi ve Kasımpaşa’daki Ayni Ali Baba Dergâhı Kādirî-Rifâî şeyhi Muhyiddin Ensârî Efendi’nin sohbetlerine katıldı. İstanbul’un meşhur vâizlerinden Büyük Cemal Efendi’nin (Öğüt) vaazlarını takip etti. İstanbul tekkeleri ve tasavvuf kültürü konusunda Cemalettin Server Revnakoğlu’ndan faydalandı, çalışmalarında kendisine yardımcı oldu. 1953’te bir mürşide bağlanma arzusu içinde iken şeyhülislâm Mustafa Sabri Efendi’nin yeğeni Nakşibendiyye tarikatından Sabri Hoca kendisine Nûreddin Cerrâhî Âsitânesi şeyhi İbrahim Fahreddin Efendi’yi (Erenden) tavsiye etti.

Osmanlı İstanbulu’nun sosyal hayatını ve görgüsünü Cumhuriyet Türkiyesi’ne taşıyan köprülerden biri olan Fahreddin Efendi’ye intisabı Safer Dal’ın hayatında bir dönüm noktası oldu. Onun vefatına kadar (1966) hizmetinde bulundu. Daha sonraki yılları Fahreddin Efendi’nin halifesi Muzaffer Ozak’ın yanında geçti. Tarikat âyin ve zikirlerini tanıtmak, konferanslar vermek amacıyla ilki 1978 yılında Rennes şehrinde düzenlenen kültür sanat festivaline katıldı. Ardından Amerika Birleşik Devletleri ile Almanya, İngiltere, Hollanda, Belçika gibi Avrupa ülkelerine yapılan seyahatlerde Muzaffer Ozak’a eşlik etti. 1967, 1974, 1976 ve 1980 yıllarındaki hac yolculuklarında onunla birlikte Kudüs, Bağdat, Şam, Kahire gibi şehirlerde Ehl-i beyt ve evliya türbe ve kabirlerini ziyaret etti. Buradaki âlimler ve şeyhlerle tanışma fırsatı buldu.

1985’te Muzaffer Ozak’ın vefatı üzerine Nûreddin Cerrâhî Tekkesi’nin yirminci türbedarı ve postnişini olarak irşad görevine başladı. Türk Tasavvuf Mûsikisi ve Folklorunu Araştırma ve Yaşatma Vakfı’nın başkanlığını üstlendi. Pazartesi ve perşembe akşamları meşk ve zikir icra eden, cumartesi akşamlarını sadece sohbete ayıran Safer Dal âyet ve hadislerin yorumu diye nitelediği evliya sözleri, nutukları ve menkıbelerinden örneklerle zenginleştirdiği sohbetlerinde tasavvufun en ince meselelerini sade bir dille anlattı. Sohbetlerindeki muhabbetli, zarif ve mütevazi tavrı yerli ve yabancı her kesimden pek çok kimsenin kendisine intisabını sağladı. Ona göre tasavvuf irfanı ve dervişlik sırrı Hakk’a muhabbetle kullukta ve mahlûkata şefkatle hizmette gizlidir.

Tekke mûsikisini çok iyi bilen Fahreddin Efendi’ye intisabının ardından mûsikiyle de ilgilenmeye başladı. Cerrâhî Âsitânesi zâkirbaşılarından sertarik Ali Haydar Efendi, Albay Selâhattin Gürer, Hopçuzâde Şakir Efendi (Çetiner), Hüseyin Sebilci (Okurlar), Selâhattin Demirtaş, Yarbay Zühtü Bey, Necati Bey, Hâfız Hüseyin Tolan, Hâfız Yaşar Okur, Hâfız Asım Bey gibi bestekâr ve mûsikişinaslarla tanıştı. Bunların bestelerini kendi seslerinden makara teyplere kaydederek pek çok eseri kaybolmaktan kurtardı. 1980’li yıllarda tanıştığı Kanûnî Cüneyt Kosal ve Metin Alkanlı’ya arşivlediği ses kayıtlarını verip bu eserlerin notaya alınmasını sağladı. Türk Tasavvuf Mûsikisi ve Folklorunu Araştırma ve Yaşatma Vakfı’nda notaya alınan eserleri eski İstanbul tekkelerinde icra edilen zikir usulleriyle meşkettirerek yeni nesillere öğretti. Bu meşkler sırasında Cüneyt Kosal, Zeki Altun, Doğan Ergin, Arslan Hepgür, Metin Alkanlı, Sami Savni Özer ve Ahmet Muhtar Gölge gibi müzisyenleri bizzat kendisi güfte vererek bestekârlığa teşvik etti. Günümüzde eser ve icra bakımından hayli zengin durumda olan tekke mûsikisi kültürü bunu büyük ölçüde Safer Dal’ın gayretlerine borçludur. Mûsikiye katkıları arasında kendi dokuz bestesini de zikretmek gerekir. Bunların en meşhuru Fahreddin Efendi’nin, “Tevhid etsin dilimiz” nutkuna yaptığı hüseynî bestedir. Safer Dal tekke kültürü hakkında da geniş bilgi sahibiydi. Bu konularla ilgili araştırmacı ve akademisyenlere cömertçe yardımlarda bulundu, hayatını kaybolan tasavvuf kültürünü canlandırma yoluna adadı. Ayrıca yurt içi ve yurt dışındaki evliya türbelerine tarikatı belirten tâc-ı şerif koyarak ve sandukaları yenileyerek hizmette bulunan Safer Dal, 21 Şubat 1999 tarihinde vefat etti ve Nûreddin Cerrâhî Dergâhı Türbesi’ne defnedildi.

Eserleri. 1. Istılâhât-ı Sofiyye fî Vatan-ı Asliyye: Tasavvuf Terimleri (İstanbul 1998, 2013). Tasavvuf terimlerinin, ağırlıklı olarak İstanbul tekkelerinde konuşulan dil ve yaşayan kültüre ait kavramların yer aldığı bir sözlüktür. Eser tarikat pîrleri hakkında muhtasar bilgiler ve İstanbul’daki tekkelerin listesini de içerir. 2. Muhibbî Dîvânı. “Muhibbî” mahlasıyla yazdığı âşıkane ilâhileri içermektedir (haz. Adalet Çakır, İstanbul 1999). Yûnus Emre tarzındaki bu ilâhilerin büyük bir kısmı Hz. Peygamber, Ehl-i beyt ve Fahreddin Efendi hakkındadır. Bunların bazılarına Cüneyt Kosal, Zeki Altun, Sadun Aksüt, Metin Alkanlı ve Hakan Alvan gibi mûsikişinas ve bestekârlar tarafından sayısı sekseni aşan beste yapılmıştır. 3. Ilmıhal: Iman- Islam-Ihsan (Prizren 2000). Arnavutluk müslümanları için yazılan eser Tacettin Bituci tarafından Arnavutça’ya çevrilmiş, Türkçe basımı yapılmamıştır. Safer Dal’ın 1996-1997 yıllarında yaptığı sohbetler de Geydim Hırkayı adıyla bir araya getirilerek neşredilmiştir (haz. Adalet Çakır, İstanbul 2013).

BİBLİYOGRAFYA :

Mustafa Özdamar, Nureddin Cerrahî ve Cerrahîler, İstanbul 1995, s. 200-227; Mehmet Fahrettin Dal, Fahreddin Erenden’in Tasavvufî Görüşleri (yüksek lisans tezi, 2006), MÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü, s. 16-21; Sertaç Tezeren, Cüneyt Kosal Sanatı ve Hayatı, İstanbul 2007, s. 68-69; Tosun Bekir Bayraktaroğlu, Amerika’da Bir Türk: Şeyh Tosun’un Hatıratı, İstanbul 2012, s. 144-155, 165; Nihat Azamat, “Fahreddin Efendi”, DİA, XII, 83-84; Tevfik Rüştü Topuzoğlu, “Ozak, Muzaffer”, a.e., XXXIV, 16-17 (maddenin yazımında Safer Dal’ın sohbetleriyle ailesinden alınan bilgiler esas alınmıştır.).

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2016 yılında İstanbul’da basılan (gözden geçirilmiş 2. basım) EK-1. cildinde, 302-303 numaralı sayfalarda yer almıştır.

Leave a Comment