MUHARREF

MUHARREF Senedi veya metni değişikliğe uğramış hadis anlamında terim.

Müellif: Mehmet Efendioğlu

Sözlükte “bir şeyin yerine başkasını getirmek, değiştirmek” mânasındaki tahrîf masdarından türeyen muharref kelimesi terim olarak “sened veya metninde hareke, harf yahut yazı değişikliği yapılarak nakledilen hadis” demektir. Hadis üzerinde böyle bir değişikliğin yapılmasına “tahrif” denir. Muharref terimi ilk dönemlerden itibaren musahhaf ile aynı anlamda kullanılmakla beraber muharref pek yaygınlaşmamıştır. Nitekim Hâkim en-Nîsâbûrî, İbnü’s-Salâh eş-Şehrezûrî, Nevevî, Zeynüddin el-Irâkī ve Süyûtî gibi muhaddisler muharrefi musahhaf başlığı altında ele almışlardır. Her iki terime ayrı olarak yer veren ilk müellif İbn Hacer el-Askalânî’dir. Ona göre sened veya metninde şekil değişikliği yapılan hadisler muharref, yalnız nokta değişikliğine uğrayanlar ise musahhaftır (Nüzhetü’n-naẓar, s. 94). Bu durumda muharref musahhaftan daha geniş anlamlıdır (Tâhir el-Cezâirî, s. 365).

Hadiste tahrif genellikle yanlış okuma veya yanlış duymadan kaynaklanır. Noktalama işaretlerinin henüz yerleşmediği ilk dönemlerde hadisi bir muhaddisten duymadan önce bir kitaptan yazan veya ilim meclisinde ders takrir eden hocadan yanlış duyan râvilerin nakillerinde daha çok tahrif görülmektedir. Bununla birlikte meşhur muhaddisler de zaman zaman tahrif hatasına düşmüşlerdir.

Tahrif, daha ziyade şekilleri birbirine benzeyen ve okunuşları birbirine yakın olan isim ve kelimelerde meydana gelmektedir. ”جبار بن صخر“ adının ”حيّان بن ضمرة“ şeklinde, ”أسيد بن حضير“ adının ”سعيد بن حصين“ ve ”عاصم الأحول“ adının ”واصل الأحدب“ olarak okunması senedde yapılan tahrife örnektir. Sahâbeden Zeyd b. Sâbit’in ”احتجر في المسجد“ (Hz. Peygamber mescidde bir oda çevirdi) ifadesini (Buhârî, “Edeb”, 75; Müslim, “Ṣalâtü’l-müsâfirîn”, 213) râvi İbn Lehîa’nın bir hocadan duymadan kitapta gördüğü gibi ”احتجم في المسجد“ (Hz. Peygamber mescidde kan aldırdı) şeklinde yanlış okuyup nakletmesiyle (Müsned, V, 185) Câbir b. Abdullah’ın ”رمي أبيّ يوم الأحزاب“ (Übey b. Kâ‘b Hendek Gazvesi’nde yaralandı) cümlesindeki (Müsned, III, 303) ”أبيّ“ kelimesini râvi Gunder’in ”أبي“ okuyarak ifadeyi ”رمى أبي يوم الأحزاب“ (Babam Hendek Gazvesi’nde yaralandı) şekline dönüştürmesi (İbnü’s-Salâh, s. 280) metinde tahrifin örnekleridir. Seneddeki tahrif pek önemli görülmese de metindeki tahrif mânanın değişmesine sebep olabilmektedir. Bundan dolayı hadis naklederken sık sık tahrif yapan râviler rivayete ehil görülmemiş, muharref hadis aslı sahih olsa bile hüküm bakımından merdud kabul edilmiştir.

Muharref rivayetler ve bunların tashihi konusunda ilk dönemlerden itibaren çeşitli eserler telif edilmiş, bunlarda muharref hadis musahhaf ile birlikte ele alınmıştır. Hamza el-İsfahânî’nin et-Tenbîh ʿalâ ḥudûs̱i’t-taṣḥîf’i (nşr. Muhammed Hasan Âl-i Yâsîn, Bağdat 1387/1968; nşr. Muhammed Es‘ad Tales, Dımaşk 1388/1968), Hasan b. Abdullah el-Askerî’nin Taṣḥîfâtü’l-muḥaddis̱în fî ġarîbi’l-ḥadîs̱’i (I-III, nşr. Mahmûd Ahmed Mîre, Kahire 1402/1982; nşr. Ahmed Abdüşşâfî, Beyrut 1408/1988), aynı müellifin Kitâbü’t-Taṣḥîf ve’t-taḥrîf’i ile bu eserin bir bölümü olup Şerḥu mâ yeḳaʿu fîhi’t-taṣḥîf ve’t-taḥrîf adıyla yayımlanan çalışması (nşr. Abdülazîz Ahmed, Kahire 1383/1963; nşr. Muhammed Yûsuf, Dımaşk 1401/1981), Dârekutnî’nin Taṣḥîfü’l-muḥaddis̱în’i (İbn Hayr, s. 204), Osman b. Îsâ el-Belatî’nin et-Taṣḥîf ve’t-taḥrîf’i (Keşfü’ẓ-ẓunûn, I, 411), Safedî’nin Taṣḥîḥu’t-taṣḥîf ve taḥrîrü’t-taḥrîf’i (nşr. Seyyid eş-Şerkāvî, Kahire 1407/1987), Süyûtî’nin et-Taṣrîf (et-Taṭrîf) fi’t-taṣḥîf adlı eseri (Berlin 1664) bu konuda yapılan önemli çalışmalardır.

BİBLİYOGRAFYA

Lisânü’l-ʿArab, “ḥrf” md.
Müsned, III, 303; V, 185.
Buhârî, “Edeb”, 75.
Müslim, “Ṣalâtü’l-müsâfirîn”, 213.
Hasan b. Abdullah el-Askerî, Taṣḥîfâtü’l-muḥaddis̱în (nşr. Mahmûd Ahmed Mîre), Kahire 1402/1982, neşredenin girişi, I, 39-42.
Hâkim en-Nîsâbûrî, Maʿrifetü ʿulûmi’l-ḥadîs̱ (nşr. Seyyid Muazzam Hüseyin), Haydarâbâd 1935 → Medine-Beyrut 1397/1977, s. 146-152.
İbn Hayr, Fehrese, s. 204.
İbnü’s-Salâh, ʿUlûmü’l-ḥadîs̱, s. 276-284.
İbn Hacer el-Askalânî, Nüzhetü’n-naẓar fî tavżîḥi Nuḫbeti’l-fiker (nşr. Nûreddin Itr), Dımaşk 1413/1992, s. 94.
Süyûtî, Tedrîbü’r-râvî (nşr. Abdülvehhâb Abdüllatîf), Beyrut 1409/1989, II, 195.
Keşfü’ẓ-ẓunûn, I, 411, 415.
Tâhir el-Cezâirî, Tevcîhü’n-naẓar, Beyrut, ts. (Dârü’l-ma‘rife), s. 364-365.
Tecrid Tercemesi, Mukaddime, I, 317-318.
Subhî es-Sâlih, Hadis İlimleri ve Istılahları (trc. M. Yaşar Kandemir), Ankara 1981, s. 216-224.
Cemâl Üstîrî, et-Taṣḥîf ve es̱eruhû fi’l-ḥadîs̱ ve’l-fıḳh ve cühûdü’l-muḥaddis̱în fî mükâfeḥatih, Riyad 1418/1997, s. 23-41.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2020 yılında Ankara’da basılan 31. cildinde, 4 numaralı sayfada yer almıştır.

Leave a Comment