ÖZBEK

ÖZBEK Muzafferüddîn Özbek b. Muhammed Cihân Pehlevân (ö. 622/1225) İldenizli atabegi (1210-1225).

Müellif: Ahmet Taşağıl

İldenizli (Azerbaycan) Atabegi Muhammed Cihan Pehlivan’ın oğludur. Babasının sağlığında Hemedan şehrinde görevlendirildi. Cüveynî, Özbek’in Hârizmşah Alâeddin Tekiş’in 592’de (1196) İran’ı istilâsı esnasında ağabeyi Atabeg Ebû Bekir’in yanından kaçtığını, daha sonra Hârizmşah Tekiş’e sığındığını, Tekiş’in ona ilgi göstererek Hemedan’ı kendisine iktâ ettiğini yazar (Târîh-i Cihângüşâ, s. 272). Râvendî ise Hârizmşah’ın Atabeg Ebû Bekir’den Hemedan’ı kendi adına korumasını rica ettiğini, ancak onun kardeşi Özbek’i Hemedan’a gönderdiğini kaydeder (Râhatü’s-sudûr, II, 357). Özbek, Hemedan’da iken Ferrezîn Kalesi hâkimi Melik Cemâleddin Ay-aba, Hemedan’a gelip kendisine atabeglik yaptı ve işleri düzene koydu. Ancak Abbâsî Halifesi Nâsır-Lidînillâh 593 (1197) yılında Hemedan’a bir ordu sevkederek şehri ele geçirdi. Aynı yıl Hârizmşah Tekiş’in kumandanlarından Mayacık, kısa bir süre sonra da atabeg Ebû Bekir Hemedan’a hâkim oldu ve kardeşi Özbek’i melik unvanıyla burada görevlendirdi. Ertesi yıl halife tarafından desteklenen Mayacık şehrin hâkimiyetini ele geçirdiyse de şehir bir müddet sonra tekrar Özbek’in eline geçti.607’de (1210) ağabeyi Ebû Bekir’in yerine İldenizli tahtına geçen Özbek bir süre gulâm asıllı kumandanı Mengli ile mücadele etmek zorunda kaldı. Nihayet Abbâsî Halifesi Nâsır-Lidînillâh ve Alamut hâkimi III. Hasan’ın gönderdiği kuvvetlerin yardımıyla Mengli’yi bertaraf etti. 614’te (1217) müttefiki Fars Atabegi Sa‘d b. Zengî ile birlikte İsfahan’a hâkim oldu. Hârizmşah Alâeddin Muhammed b. Tekiş’in Cibâl’e kadar gelip olaylara müdahale etmesi üzerine mağlûp olan Özbek, Hemedan’dan Azerbaycan’a çekildi. Daha sonra taraflar arasında antlaşma sağlandı, Hârizmşahlar’a tâbi olmak şartıyla Azerbaycan ve Arrân, Özbek’in idaresine bırakıldı. 617 (1220) ve 618 (1221) yıllarındaki Moğol saldırılarından fidye vererek kurtulan Özbek üçüncü defa Moğol tehdidine mâruz kalınca Nahcıvan’a çekildi ve ailesini Hoy şehrine gönderdi. 619’da (1222) Kıpçaklar, Arrân’da karışıklıklar çıkarıp Beylekān’ı tahrip ettiler. Özbek, 620 (1223) yılında Celâleddin Hârizmşah’ın kardeşi Gıyâseddin Pîrşah’ın Azerbaycan’a doğru harekete geçtiğini öğrenince kız kardeşini Gıyâseddin ile evlendirerek bu saldırıları önlemeye çalıştı. 621’de (1224) Rey’de Moğollar karşısında tutunamayan Hârizmli askerler Özbek’e sığındılar. Başta onlara iyi davranan Özbek, Moğollar’dan çekindiği için Hârizmliler’i onlara teslim etti. 622’de (1225) Azerbaycan’a saldıran Gürcüler bir boğazda pusuya düşürülerek imha edildi. Bunun intikamını almaya hazırlanan Gürcüler Celâleddin Hârizmşah’ın yaklaşması üzerine Özbek ile ittifak yapmak zorunda kaldılar. Özbek, Celâleddin’in ilerlediğini görünce Tebriz’in idaresini karısı Melike Hatun’a (Irak Selçuklu Sultanı II. Tuğrul’un kızı) bırakarak Gence’ye çekildi. Celâleddin Tebriz’i işgal etti (17 Receb 622 / 25 Temmuz 1225) ve -bazı rivayetlere göre kocasından boş düştüğünü var sayarak- Melike Hatun ile evlendi. Bu arada Gence’yi de kaybeden Özbek kısa bir süre sonra Nahcıvan’a bağlı Alıncak Kalesi’nde üzüntüden öldü (Nesevî, s. 118-119). Kaynaklarda içki ve eğlenceye düşkün, ülkesini korumaktan âciz, kabiliyetsiz bir atabeg olarak tanıtılan Özbek, Tebriz’de büyük paralar harcayarak bir köşk yaptırmış, edip, şair ve sanatkârları himaye etmiştir. II. Kızılarslan (Hâmûş) adlı oğlu, Celâleddin Hârizmşah’ın onayı ile tahta çıkarılmışsa da Özbek’in ölümüyle İldenizliler hânedanı fiilen sona ermiştir.

BİBLİYOGRAFYA

Râvendî, Râhatü’s-sudûr (Ateş), II, 357-362, 364-365, 369-370; Ahbârü’d-devleti’s-Selcûkıyye (Lugal), s. 121, 138; Yâkūt, Muʿcemü’l-büldân (Cündî), I, 190; II, 15; İbnü’l-Esîr, el-Kâmil (trc. Ahmed Ağırakça – Abdülkerim Özaydın), İstanbul 1987, XII, 253-257, 262-263, 272-274, 332-334, 336-341, 371, 385; Muhammed b. Ahmed en-Nesevî, Sîretü’s-Sulṭân Celâliddîn Mengübertî (nşr. O. Houdas), Paris 1891, s. 17, 76, 114, 118-119, 129, 130, 154, 162, 168, 186, 243; Atâ Melik el-Cüveynî, Târîh-i Cihângüşâ (trc. Mürsel Öztürk), Ankara 1999, s. 272, 312, 330, 352, 561; Müstevfî, Târîḫ-i Güzîde (Nevâî), s. 493; Hüseyin Alyarî, Azerbaycan Atabegleri (İldeniz Oğulları) 1146-1225 (doktora tezi, 1966), İÜ Ed.Fak.; A. Hartmann, an-Nāsir li-Dīn Allāh: 1180-1225, Berlin-New York 1975, s. 17-80; Aydın Taneri, Celâlü’d-dîn Hârizmşâh ve Zamanı, Ankara 1977, tür.yer.; İbrahim Kafesoğlu, Harezmşahlar Devleti Tarihi, Ankara 1984, s. 137-141, 147, 181, 199-204, 217; Osman Turan, Türkiye Selçukluları Hakkında Resmî Vesikalar, Ankara 1988, s. 106, 107; Erdoğan Merçil, “İldenizliler (Azerbaycan Atabegleri)”, Doğuştan Günümüze Büyük İslâm Tarihi, İstanbul 1988, VIII, 105-110; Hüseyin Kayhan, “Azerbaycan Atabegleri (İldenizliler) (1146-1225)”, Türkler (nşr. Hasan Celal Güzel v.dğr.), Ankara 2002, IV, 876-877; V. Minorsky, “Özbek”, İA, IX, 488-490; C. E. Bosworth, “Ildeñizids or Eldigüzids”, EI2 (İng.), III, 1112; a.mlf., “Özbeg b. Muḥammad Pahlawan”, a.e., VIII, 234-235; Gülay Öğün Bezer, “İldenizliler”, DİA, XXII, 83-84.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2007 yılında İstanbul’da basılan 34. cildinde, 106-107 numaralı sayfalarda yer almıştır.

Leave a Comment